Gül: Türkiye gibi büyük bir ülkenin güçlü imalatı olması gerekir

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye gibi büyük bir ülkenin köklü ve güçlü bir imalatı olması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin ihracat artışıyla da övündüğünü ifade eden Gül, "Bunun yanında ihracatımızın da ithalatımıza bağımlı olduğunu bilmeliyiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, İstanbul Üniversitesi (İÜ) İktisat Fakültesi'nin 75. kuruluş yıldönümü törenine katıldı. Gül'e burada İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın eşlik etti. Programda çok sayıda akademisyenin yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı ve eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da hazır bulundu.
Abdullah Gül, burada yaptığı konuşmada ağırlıkla ekonomiden söz etti. Türkiye gibi büyük bir ülkenin sadece hizmet sektörüyle devam edemeyeceğini aktaran Gül, “Köklü ve güçlü bir imalatı olmalı. Bunu sadece güvenlik anlamında söylemiyorum. Türkiye, bölgesinde pozitif anlamda bir siyaset gütmeye devam edecekse ki muhakkak böyle olacaktır. İmalat sanayinin ve üretim alanlarının çok güçlü olması gerekir. O bakımdan şimdi ihtiyacımız olan temel bazlı malların üretimini mutlaka gerçekleştirmemiz lazım. Teşvik politikaları yapılırken bunların mutlaka dikkate alınması gerekir.” diye konuştu. Türkiye'nin bugün çok büyük mesafeler aldığını dile getiren Gül, ihracatın yüzde 95'inin sanayi ürünleri olduğu konusunu hep övünerek anlatıldığına değindi.

YÖNETİMLERİN VE İDARECİLERİN KİMYALARI DEĞİŞİYOR
ABD ve AB ülkelerinin yaşadığı krizlerin herkesi etkilediğini kaydeden Gül, finans çevrelerindeki sorumsuz davranışların o bölgelerle hiç ilgisi olmayan en fakir ülkelerdeki insanları bile etkilediğini kaydetti. Dünyada büyük bir bunalım söz konusu olduğunu dile getiren Gül, “Hangi ülkenin devlet başkanıyla görüşsem veya ziyaret ettiğim yerlerde, onların beni ziyaret ettiklerinde yönetimlerin ve idarecilerin adeta kimyalarının değiştiğini görüyorum, çok büyük bir özgüvenlerini neredeyse kaybettiklerini görüyorum.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin 1970'li, 1990'lı yıllarda bütün enerjisinin heba olduğunu ifade eden Gül, “Hiç mücadele vermeden vakit geçirdiğimiz yıllardır, kayıp yıllardır. Dolayısıyla belki bugün biz ekonomik büyümelerimiz değil, belki reel olarak gelişmiş ekonomilere yaklaşmış vaziyetteysek de hala yapacağımız çok şey var, yürüyeceğimiz çok yol var. Bugün kendimizi mukayese ettiğimizde bazı ülkelerin ne kadar ileri gittiğini, ne kadar büyük başarılar elde ettiğini görüyoruz. Onlar 1970'li yılları değerlendiren ülkelerdir.” şeklinde konuştu.
Türkiye’de hala çok tüketilen fakat üretilmeyen mallar olduğunu hatırlatan Gül sözlerini şöyle tamamladı: “Özellikle ara mallar konusunda baktığımızda ihracatımızın artışıyla tabii ki çok övünüyoruz. Bunun yüzde 95'inin sanayi ürünleri olması bize ayrı bir gurur veriyor ama ihracatımızın da ithalatımıza bağımlı olduğunu bilmeliyiz. Bir dolarlık ihracat için 80 sentlik ithalat yapmak zorundayız. Dolayısıyla bunu görmemiz, buna göre tedbirler almamı gerekiyor. Ekonomik birimlerde büyük bir koordinasyonun olduğunu görmekten büyük bir memnuniyet görüyorum. Bu bakımdan geleceğin daha iyi olacağı kanaatindeyim ve bunu takdir ediyorum.