BRÜKSEL (İHA) - Resmi temaslarda bulunmak üzere dün gece Belçika'nın başkenti Brüksel'e gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, temaslarının ardından AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında konuşan Jose Manuel Barosso yaptığı konuşmada,"Küresel ekonomik kriz, Güney Kafkaslar'da istikrar, Ortadoğu'da barış süreci gibi konular yalnızca aramızdaki ortak çıkarları temsil eden konuların birkaçını ifade ediyor. Aslında uzun dönemli stratejik çıkarlarımızı ele almamız gerekiyor. Bu AB ile ve Türkiye arasındaki ilişkiler de çok önemli. 10 fasıl açıldı müzakere süreci devam ediyor. Siyasi ve teknik reformlar konusunda teşviklerde bulunduk. Özellikle bugün Brüksel'deki
toplantımız Türkiye tarafından da son derece teşvik edici bir istek görüyoruz. Müktesebatın imzalanmasıyla ilgili adımlar atıldı. Bazı belgelerin Türkçeleştirilmiş olması da önemli gelişmelerdi. Egemen Bağış da Babacan'ın adımlarında son derece başarılı adımlara imza atmakta" ifadelerini kullandı.
Her iki tarafın da güvence ortaya koymasının beklendiğini dile getiren Barosso, "Siyasi partilerin ve toplumsal cinsiyet eşitliği, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü gibi konularda Türkiye'nin adım atmasını bekliyoruz. Kıbrıs sorunu konusunda kapsamlı bir anlaşmaya varılması da büyük önem taşıyor. Türkiye'nin bu müzakereleri desteklediğini biliyoruz ve bunun Kıbrıs konusundaki taraflar açısından da teşvik edici bir anlam ifade ettiğini biliyorum. Aynı zamanda Sayın Abdullah Gül'ün Ermenistan ziyareti konusunda da tebriklerimizi sunmak istiyoruz. Nabucco boru hattı gibi konularda da hemfikiriz ve var olan birtakım engelleri aşmamız gerekiyor. Son derece açık müzakereler yürüttük. Çok özel bir toplantı oldu aynı zamanda. Gayet açık dostane hatta aile gibi tartışmalar yürüttük. AB ve Türkiye açısından çok önemli görüşmeler yaptık" şeklinde konuştu.
Türkiye'deki basın özgürlüğü konusunda ise Barosso, "Bu tavrımı Cumhurbaşkanı Gül'e ilettim. Basın özgürlüğüne tam olarak saygı göstermek bizim için çok önemlidir. Temel hak ve hürriyete saygı göstermek çok önemlidir. Şunu anlıyoruz ki belli sıkıntılar var. Mahkemelerin analiz ettiği metinler var. Bu metinlerle ilgili aynı zamanda Sayın Gül'e çoğulculuk ve basın özgürlüğüyle ilgili hususları tehlikeye atabilecek konulardaki kaygımızı da ilettim. Basın özgürlüğünün ortak değerlerine bağlıyız" dedi.
TRT 6 konusuna da değinen Barosso, "TRT 6 çok önemli bir girişim. Türkiye Cumhuriyeti'nin kültürel diyalog ve çeşitlilik ilkesine de bağlılığıdır bu gelişmeden çok memnunuz ve ülkelerimizde hem sağlam bir devlet olarak tam bir bütünlük içerisinde varlığını sürdürmek aynı zamanda ülkedeki kültürel unsurların çeşitliliğini de göz önünde bulundurabilmek çok önemli" diye konuştu.
Enerji konusunda ise Barosso, "AB'nin Genişlemeden Sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış enerji konusunu tartıştılar ve daha ileriye gidebilmek için yollar arıyorlar. Komisyonun pozisyonu ortadadır bu enerji faslını açmak zorundayız ama sıkıntılar umarım en kısa zamanda çözülür" dedi.
Çek Cumhuriyeti döneminde en az 2 fasılın açılmasını umut ettiğine dikkat çeken Barosso, "Kıbrıs konusunda da bunu belli bir spesifik fasıla bağlamıyorum. Tüm işbirliğini sarfetmek durumundayız daha öncekilere nazaran adada şu an çok daha iyi bir fırsat var ama ilişkilerimizde bazen bazı gölgeleri görebiliyoruz. Kıbrıs'ta 2 taraf var ve Türkiye ile diğerlerinin de durumla bağlantıları var. Her taraf iyi niyetini ortaya koyarsa bu sorun çözülebilir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise gayet kapsamlı ve önemli görüşmeler yaptıklarını dile getirerek, "Aile ortamı içerisinde samimi görüşmeler yaptık. Sayon Barosso'da geçen ay içerisinde Türkiye'yi ziyaret etmişti. Bu, Türkiye'den AB'ye Cumhurbaşkanlığı seviyesinde yapılan ilk ziyaret. Daha önce Deniz Baykal ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ziyaret etmişti. Türkiye ve AB arasındaki müzakere süreci tam üyelik hedefine yönelik gayet sıkı bir şekilde devam ediyor. Bu süreç çok uzun bir süreçtir. En önemli olan şey bir ülkenin liderliği çerçevesinde iktidar, muhalefet ve AB'ye üye olan ülkeler olarak bu sürece bağlı olunmasıdır. Türkiye bildiğiniz gibi ulusal programını ilan etmiştir ve bu çerçevede baş müzakerecisini atamıştır. Bunlar, yeni bir döneme girildiğinden yapılmıştır. Geçen bu süre içerisinde Türkiye iç sıkıntılar yaşarken, bu süreçte 30'un üzerinde kanun çıkarılmıştır. Türkiye ile AB arasındaki süreç daima güçlenmiştir. Bu süreç Türkiye standartlarının AB standartlarına uyumu sürecidir. Bizler için stratejik bir süreçtir ve bu sürece Türk halkı da sahip çıkmaktadır. Ümit ediyorum ki ziyaretim AB içerisinde herkes açısından yeni bir ivmeye sebebiyet verecektir" şeklinde konuştu.
Abdullah Gül, görüşmeler sırasında hem Barosso'yla bir çok meseleyi görüştüklerini ifade ederek, "Baş müzakereci Egemen Bağış ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan da kendi muhataplarıyla görüşmelerde bulunmuştur. Bu ziyarette yalnızca Türkiye ve AB arasındaki meseleler ve gelinen durum değil, aynı zaman da daha geniş bir çerçevede stratejik konulara da değinilmiştir. İlişkilerimiz tam üyelik sürecine yönelik sürarı tehlikeye atabilecek konulardüyor. Yaptığımız faaliyetler aynı zamanda AB hanesine yazılması gereken konulardır. Enerji konusunda da önemli görüş alışverişinde bulunduk, bu ziyaretin çok faydalı olduğuna inanıyorum" dedi.
Kendisine yeni NATO Genel Sekreteri'nin İslam dünyasıyla iyi ilişkiler içerisinde olmasının önemi sorulan Cumhurbaşkanı Gül, "Kurumlar tabii ki değerlendirilecektir. Önemli olan NATO'nun görevlerini başarılı bir lalog ve çeşitlilik ilkesine de bağlılığıdşekilde yapabilmesidir" şeklinde cevap verdi.