ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecinin bir Kıbrıs müzakere süreci haline getirilmemesi gerektiğini belirterek, "Bundan sonraki fasılların daha az yorucu olmasını ümit ediyoruz. Avrupa Birliği enerjisini gereksiz yere harcamamalı" dedi.
Gül, Kıbrıs'ta kapsamlı çözümün ancak tüm tarafların uzlaştırıcı tavrıyla mümkün olacağına işaret ederek, "Kıbrıs Türkleri, Türkiye bunu yeterince ortaya koymuştur. Karşı taraf da adım atar, AB de farkına varırsa çözüm daha kolay olur" mesajını verdi. Bakan Gül, müzakere sürecinde ilk faslın kapandığını, böylece önemli bir dönemecin geçilmiş olduğunu da söyledi. Dışişleri Bakanı Gül, "Ortaklık Konseyi Toplantısı" ve "Hükümetlerarası Konferans"a katılmak üzere gittiği Lüksemburg'daki temaslarını tamamlayarak bugün yurda döndü. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ile birlikte Ankara Esenboğa Havaalanı'nda bir açıklama yapan Bakan Gül, Lüksemburg'daki temaslarına ilişkin bilgi verdi. Lüksemburg'da Ortaklık Konseyi'nin ardından bilim ve araştırma faslına ilişkin müzakerelerin açılmasına ve kapatılmasına karar verilen Hükümetlerarası Konferans'ın da gerçekleştirildiğini belirten Gül, toplantıda ortaklık ilişkilerini ilgilendiren bütün konularda görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti. Bakan Gül, teknik içerikli tarama sürecinin tamamlanmasına ilişkin olarak, AB ile ortaklaşa çaba gösterilmesine verdikleri önemi ve taraması biten fasıllardan mümkün olanlarda müzakerelere başlanmasını beklediklerini vurguladıklarını açıkladı.
Toplantıda, 2006 yılında siyasi kriterler bakımından reform sürecinde kaydedilen ilerleme ve uygulama açısından gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verdiklerini hatırlatan Gül, "Reform sürecinin devam ettiğini, uygulamanın da sürdüğünü ifade ettik" diye konuştu. Toplantıda komisyonun önümüzdeki dönemde açıklayacağı Strateji Belgesi ve İlerleme Raporu'na ilişkin konuları da ele aldıklarını anlatan Gül, tarama sürecinde Türkiye'nin kaydettiği hızlı ilerlemelerde Gümrük Birliği kapsamında gerçekleştirilmiş olan mevzuat uyumunun önemli ölçüde rol oynadığını söyledi. Bununla birlikte Gümrük Birliği ile ilgili bazı sorunların mevcut olduğuna işaret eden Gül, bu sorunların çözüme kavuşturulması için çalıştıklarını vurguladı. Gül, toplantıda AB'den kaynaklanan bazı sorunları da karşılıklı değerlendirdiklerini, bu sorunların başında ise Türk işadamlarının karşılaştığı vize sorunlarının geldiğini kaydetti. Bakan Gül, başarılı şekilde devam eden tarama sürecinin en önemli sonucu olarak bilim ve araştırma faslının açılmasından ve aynı zamanda kapanmasından memnuniyet duyduklarını dile getirerek, tarihi öneme sahip bu süreçte emeği geçen tüm yetkililere teşekkür etti.
BAKAN GÜL, KIBRIS KONUSUNDA UYARDI
Dışişleri Bakanı Gül, Kıbrıs meselesinin çözümünün Türkiye-AB ilişkileriyle ve bilim-araştırma faslıyla hiçbir ilgisinin bulunmadığına dikkati çekerek, bu durumun müzakerelere etkilemesini kabul edilemez bulduklarını ifade etti. "Türkiye-AB üyelik süreci, bir Kıbrıs müzakere süreci haline getirilmemelidir" diyen Bakan Gül, müzakere sürecinde ilk faslı kapattıklarını ve önemli bir dönemeci geçtiklerini söyledi. Lüksemburg'daki toplantıda Avusturya Dönem Başkanlığı ile son kez biraraya geldiklerini anımsatan Gül, objektif yaklaşımlarından dolayı Avusturya'ya teşekkür etti. Gül, 1 Temmuz'da görevi devralacak Finlandiya'nın Dönem Başkanlığı'nın da başarılı geçmesini diledi.
Açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bakan Gül, "Güney Kıbrıs'ın bu tutumunun ardından sürecin bundan sonraki aşamasında sürdürülebilirlik açısından bir risk görüyor musunuz?" sorusu üzerine, bu süreçte hiç ilişkisi olmayan konuların gündeme geldiğini söyledi. Bunun çok yanlış olduğunu dile getiren Gül, şunları söyledi:
"Bütün bunlara rağmen fasıl sadece açılmamıştır, fasıl kapanmıştır. Süreçte önemli bir mesafe alındı. Bundan sonraki fasılların daha az yorucu olmasını ümit ediyoruz. AB'nin enerjisini gereksiz yere harcanmaması için yorucu olmaması gerektiğini söyledim. Türkiye'nin de gereksiz yere fazla enerji harcamaması için bunu söylüyorum. Kapsamlı çözüm için herkes üzerine düşeni yapmalı. Türkiye ve KKTC olarak çözüm için yaratıcı fikirler ortaya çıkardık. Ama şunu herkes iyi bilsin ki çözüm sadece tek tarafın adımıyla gerçekleşmez. Kapsamlı çözüm tüm tarafların uzlaştırıcı davranışıyla olur. Uzlaşma da Avrupa kültürünün bir parçasıdır. Kıbrıs Türkleri, Türkiye bunu yeterince ortaya koymuştur. Karşı taraf da adım atar, AB de farkına varırsa çözüm daha kolay olur. Türkiye olarak kalıcı çözüm için üstümüze düşeni yapmaya devam edeceğiz."
Gül, bir gazetecinin "Ekim ayına kadar ek protokolle ilgili Türkiye bir adım atacak mı?" sorusuna da, "Türkiye daima taahhütlerini yerine getirmiştir, üzerine düşeni yapmıştır. Bundan sonra da yerine getirmeye devam edecek. Onların da yerine getirmesi lazım. Konuların çözümüne herkes iyi niyetli olarak yaklaşmalı" karşılığını verdi.