Gülen: Dünyada Sulhun Teminatı Paylaşma Ahlakını Yeniden Ihya Etmekten Geçiyor

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Onursal Başkanı Fethullah Gülen Hocaefendi, dünyada huzurun teminatının paylaşma ahlakını yeniden ihya etmekten geçtiğini bildirdi.

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın her yıl geleneksel olarak düzenlediği iftar buluşmasının 18.’si Conrad Otel’de gerçekleşti. Programa farklı din temsilcilerinin yanı sıra, siyaset, sanat, spor, iş ve medya dünyasından tanınmış isimler katıldı. İftar yemeğinin ardından katılımcılara ‘insan olmak’ isimli belgesel izletildi. Kum sanatçısı Veysel Çelik’in gösterisi ise geceye renk kattı.

İftar programına Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Onursal Başkanı Fethullah Gülen Hocaefendi yazılı mesaj gönderdi. Mesajında programa katılamayışından duyduğu üzüntüyü dile getiren Gülen şu ifadelere yer verdi: “Ramazan’ın manevî iklimiyle farklı bir güzelliğe eriştiğine yürekten inandığım dostlar meclisinde aranızda bulunamamaktan dolayı müteessirim. Bu vesileyle, idrak ettiğimiz kutlu zaman diliminin bütün insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyor, her birerlerinize kalbî saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum. Bizler inanç ve anlayışımız ne olursa olsun kendine özgü insanca yaşama anlayışı geliştirebilmiş, herkesin konumuna saygı ahlakıyla hayatı ve saadeti paylaşmayı öğrenebilmiş bir medeniyetin varisleri konumundayız. Ne var ki, hadiselerin hızlı akış keyfiyetinin ve bazı modern telakkilerin, doğru anlama ve anlaşılmayı önemli ölçüde zorlaştırdığı gibi, sözünü ettiğim üslup ve ahlakın aşınmasına da yol açtığını esefle müşahede ediyoruz. Öyle inanıyorum ki, haberleşme ve seyahat vasıtalarının baş döndürücü bir hız kazanmasıyla tam bir sürat çağına dönüşen günümüzde, sadece milletçe huzurumuzun değil aynı zamanda dünya sulhunun da teminatı, bu güzel üslubu bir kere daha canlandırmak ve o paylaşma ahlakını yeniden ihya etmekten geçmektedir. Zira bu üslubu ve o ahlakı benimsemiş olan insanlar, başkalarıyla muamelelerinde peygamberâne bir kalb taşır; herkesi sever, her şeyi kucaklar; başkalarının kusurlarını görmezlikten geldikleri aynı anda, kendilerini en küçük hataları karşısında bile sorgulayabilirler; çevrelerindekilerin yanlışlarını sadece normal hallerde değil, öfkelendikleri zamanlarda da bağışlar ve en huysuz ruhlarla dahi geçinmesini bilirler. Üzerlerine kinle, nefretle gelenleri bile tebessümlerle ağırlar ve işe gönüllerinden başlayarak, her bucakta iyilik, güzellik fidelerinin boy atıp gelişmesine ortam hazırlarlar. Bu irfan erlerinin nazarında, sevmek, sevilmek ve sevdiklerinden gelenlere sabretmek en yüce bir ideâldir. Onların her davranışlarında samimiyet ve her nağmelerinde insanlığa ait bir inilti vardır. Onlarda benliğin hislere tahakkümü, muvaffakiyetin gururu ve zaferin narası yoktur; onlar, en çok yüceldikleri yerde ve en fazla muvaffak oldukları anlarda, en asil duygular içindedirler. Her zaman aşk, muhabbet, hürmet ve vefânın sıcak iklimine koşan, bu değerlerin yumuşatıcı tesirlerine itimât eden ve bu sırlı anahtarlarla en paslı kilitleri dahi açabileceğine inanan sevgi ve şefkat kahramanlarının bu insanca yaklaşımlarıyla geleceğe daha bir ümitle bakma imkanına kavuşacağımız kanaatindeyim. Bu mülahazalarla, evrensel insanî değerlere saygı anlayışının ve güzellikleri paylaşma ahlakının sembollerinden biri olacağı ümidini taşıdığım Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın bütün gönüllülerine ve onların samimi davetlerine icabet eden siz kıymetli misafirlere tebrik, teşekkür ve hürmetlerimi arz ediyor; hepinize Cenâb-ı Allah’tan sağlık ve afiyetler diliyorum.”

Programın açılış konuşmasını yapan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, iftar sofrasının farklılıkları bir araya getirdiğini söyledi. 18 yıldır düzenlenen buluşmaların katılımcılar sayesinde renklendiğini dile getiren Yeşil, “Ramazan sofrasının bu kadar farklılıkları barındırdığı başka bir ortam yaşanmış mıdır? Bilemiyorum. 18 yıldır vakfımızın düzenlediği bu iftar sofraları ümit ediyorum ki bu renkliliklerin harmonisi olarak tarihe geçmiştir ve geçecektir. Bu sizlerin katkıları ile gerçekleşmektedir. Ramazan muhasebe ve paylaşma ayıdır” diye konuştu. Yeşil, konuşmasının devamında vakfın geçtiğimiz yıldan bu yana yaptığı faaliyetleri anlattı.

DUMANLI: BURADA YAPILAN İLK İFTARLAR TÜRKİYE İÇİN BİR DÖNÜM NOKTASIDIR

Programa medya dünyasından tanınmış isimler de katıldı. Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, bu iftarların başlangıcının büyük bir tarihi işaretlediğine dikkat çekti. Vakfın yaptığı ilk iftarların Türkiye için dönüm noktası olduğunu ifade eden Dumanlı, “Türkiye’nin değişik kesimlerinden değişik inanç ve etnik kimliklerin bir araya geldiği çatışma alanlarının daraltıldığı uzlaşma alanlarının genişletildiği bir yerdir. Baştan beri böyle başlamıştır. Başlangıçtaki samimiyet bugünlere kadar bu iftarların devamını sağlamıştır. Sosyal barışımız açısından hayatı paylaşmamız açısından örnek bir iftardır” şeklinde konuştu.

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ise görüşlerini şöyle ifade etti: “Sevgi her şeyin başı. Sevgi olmadan hiçbir şey olmaz. Vakıf insanlar arasında sevgiyi yaymaya çalışıyor. Birlikten kuvvet doğar. Bu birlik dünyanın her yerinde var olsun.”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da “Bu coğrafyada Aşık Veysel’in aşkıyla Mevlana’nın hoşgörüsü ile yoğrulmuş insanların evlatlarıyız. Farklı inançlarda olsak bile bir insan olduğumuzu hissettiğimiz ortamda buluşuyoruz. Medyamızın çok değerli mensupları var. Burayı bir dostlar sofrası olarak görüyorum.” dedi.

İşadamı Nihat Özdemir ise, "Bu iftar buluşmasının üçüncüsüne katılıyorum. Her kesimden insan ile bir arada bulunmaktan dolayı mutluluk duyuyorum." ifadesini kullandı.

Türkiye’de son dönemde toplumsal kırılmalar yaşandığını belirten Gazeteci Emre Uslu, “Son 5 aydır Türkiye çok savruldu. Toplumsal kırılmalar hareketlendi. Duygular düşünceler keskinleşmeye başladı. Bu parçalanmaya bir dur demek gerekiyordu. Bu süreçte bu vazifeyi üstlenen Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı oldu.” diye konuştu.

İnsanların bu iftar sayesinde hasret giderdiğini dile getiren Gazeteci Mete Çubukçu, “Bu iftarın özelliği farklı kesimden insanları bir araya getirmesi. Oruç tutanı ve tutmayanı bir araya topluyor. İnsanlar hem iftarını açıyor hem de hoş bir ortamda hasret gideriyor” dedi.

İftar programı sebebiyle Ankara’dan İstanbul’a geldiğini ifade eden Yazar Ali Bulaç, “Türkiye’nin dini etnik ve mezhep yapısı göz önünde bulundurularak bu iftar daveti yapılıyor. Bu birlikte yaşamayı hoşgörüyü teşvik etmesi bakımından son derece önemli. Ben Ankara’daydım. Bu iftara katılmak için geldim” ifadelerini kullandı.