Yusuf Özkan
Lahey, Hollanda
Hollanda'nın önde gelen gazetelerinden Volkskrant, Fethullah Gülen grubunun, "sosyal ve duygusal baskı" oluşturarak bu ülkedeki taraftarlarından "himmet" adı altında milyonlarca euro bağış topladığını yazdı.
Gazete, 1,5 ile 20 yıl arasında değişen sürelerde Gülen grubu içinde bulunan ve bir kısmı 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrası hareketle yollarını ayırmış 7 kişi ile konuştu.
Aralarında iş adamı, mühendis, öğretim görevlisi, oto kiralama şirketi sahibi ve işsiz bir aşçının da bulunduğu eski Gülen taraftarları, grubun çalışma şekli örgütlenme biçimini anlattı.
Volkskrant'ın haberine göre Gülen grubu "piramit" şeklinde bir örgütlenmeye sahip. Piramidin altını sıradan sempatizanlar oluşturuyor. Bir üst kısmında para ve güce sahipkişiler bulunuyor. En üstte ise, "abiler" yer alıyor.
"Abi" adı verilen sorumlular, ev toplantıları düzenliyor, "himmet" adı verilen bağış topluyor. Bu kişiler dernekleri, vakıfları yönetiyor. Bölge ya da sektör sorumluları yine "abilerden" seçiliyor.
Medya, eğitim, finans, iş dünyası gibi her alandan sorumlu bir abi bulunuyor. En üstteki abi ise, Gülen ile doğrudan görüşebiliyor.
Birbirlerini tanımadıklarını belirten eski Gülen taraftarları, ev toplantılarında "yoksullara yardım" amacıyla milyonlarca euro para toplandığını, ancak bu paraların çok az bir bölümünün gerçek amacı için kullanıldığını anlattı.
Gülen grubunun, "himmet" toplamak için sosyal ve duygusal baskı oluşturduğunu savunan eski taraftarlara göre, bir bölümü nakit olmak üzere çok ciddi paralar toplanıyor.
Eski Gülen taraftarları, Rotterdam'daki Akyazılı Vakfı'nda gerçekleşen toplantılarda bazen 1 milyon eurodan fazla para toplandığını söylediler.
Garaj sahibi 33 yaşındaki Mustafa Acer, toplantılarda konuşmacıların katılımcıları "galeyana getirdiğini" belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Ateşli konuşmalar sırasında bir an geliyor, birisi parmak kaldırıp 10 bin euro vereceğini söylüyor. Bir başkası 50, diğeri 60 bin diyor. O an, bir bisiklet mağazası sahibi bu kadar çok parayı nasıl ödeyecek diye düşündüm."
Oto kiralama şirketi sahibi 35 yaşındaki Murat Eren ise, Gülen grubunun bağış yönteminin "tefecilik sistemine" benzediğini söyledi.
Volkskrant'a konuşan bir öğretim üyesi de, Gülen grubunun "yazılmamış kuralları olan gizemli bir tarikat" olduğunu öne sürdü.
Eski taraftarlardan bir bölümü Gülen grubundan ayrıldıktan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı desteklemeye başlamış. Bir kısmı ise kararsız seçmen. Gazeteye konuşanlardan biri, "Gülen ve Erdoğan arasında iki kötüden birini seçmek zorunda kaldık" dedi.
'Örgütlenmemiz yok'Gazete, Gülen grubunun örgütlenme konusundaki iddiaları reddettiğini belirterek, "Bizim bir örgütlenme şeklimiz yok. Gülen'in vaazlarından etkilenler bir araya geliyor" görüşünü savunduğunu aktardı.
Volkskrant, "Gülen grubunun tanınan isimlerinden biri olduğunu" belirttiği Hollanda Genç İşadamları Federasyonu (HOGİAF) Başkanı Ahmet Taşkan'ın görüşlerine yer verdi.
Taşkan, büyük miktarlarda nakit akışı iddialarının doğru olmadığını savundu. Bazı yardım amaçlı yemeklerde zarf içinde nakit toplanmış olabileceğini söyleyen Taşkan, farklı şehir ve bölgelerdeki vakıf ve dernekler arasında hiçbir ilişki bulunmadığını öne sürdü.
Taşkan,Gülen grubunun "olumsuz imajla" mücadele ettiğini, "sırlarla dolu tarikat" suçlamalarına karşı şeffaf bir yapı oluşturmaya çalıştıklarını söyledi.