''Tek bir köprüyle bir sürü köprüyü yıkmayalım'' diyen Gülen, bazı yerlerde cami ve cemevinin yan yana yapılarak park ve gezme alanlarının ortak kullanılması önerisinde de bulundu.
Gülen, internet sitesinde yaptığı değerlendirmede, bir köprüye Yavuz Sultan Selim adının konmasının detay sayılabilecek bir mevzu olduğunu belirtti.
“O işi öyle öne süren, öyle ilan eden ve öyle kabullenenlerin o mevzuda falana filana rağmen bir mülahazaya binaen o işi yaptıklarına ihtimal vermek doğru değil, garaz olur. Hiç zannetmiyorum ben!..” diyen Gülen, “Allah’ımız bir, Peygamberimiz bir, dinimiz bir; bir, bir, bir… Bine kadar bir” ifadelerini kullandı.
Gülen, açıklamasında şunları söyledi:
''Bizim aramızda Allah, Peygamber ve Kur’an ile irtibat açısından pek çok köprü var. Ayrıca Yesevî, Mevlana ve Yunus Emre gibi ortak değerlerimizin hasıl ettiği köprülerimiz de var. Boğazın bir tarafından diğer tarafına geçişi sağlamaya matuf bir köprü yapılıp ona Yavuz Sultan Selim adı konulunca ya da böyle detaya ait bir mesele usulmüş/temel meseleymiş gibi dile dolanınca bütün o köprüler görmezlikten gelinmiş olabilir.
**MESELEYİ BİR ADA BAĞLI KÖPRÜYLE YIKMAYALIM**
Bir de günümüzde kurulmaya çalışılan köprüler var: ‘Cami cemevi beraber, aynı parkta oturup kalkalım; geçmişe ait problemleri yeniden hortlatarak yeni düşmanlık sebepleri oluşturmayalım.’ Çok iyi kaynaşmaya vesile olabilecek böyle köprüler kurulmuşken meseleyi sadece bir ada, bir unvana bağlı bir köprüyle yıkmayalım. Evet, tek bir köprüyle bir sürü köprüyü yıkmayalım. Bu açıdan da ister Muharrem ister Ramazan ayında bir araya gelerek beraber iftar etme, oruç açma; sema ile semahı bir arada beraber görme; Alevisi Sünnîsi hep beraber bir çanağa kaşık çalma ortamı oluşturulmuşken, bir köprüye, bir detaya bağlı olarak usûlü yıkmayalım.
Her fikir sorgulanabilir ve bazı kimseler farklı isimler de ileri sürebilirler, fakat kim ne yaparsa yapsın ve ne derse desin, herkesin kardeşliğimizi yaralamamaya dikkat etmesi lazım...
Onca köprüler kurulmuşken, bir Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne takılarak kardeşlerimizin ‘Biz yemeği boykot ediyoruz’ demeleri doğru değil. Onlar oraya gitmeli. O köprüye o adı koyan insanlar da oraya gelmeli aynı zamanda. Yok öyle, bizim ayrımız gayrımız yok!.
Herkes birbirinin hissiyatına saygılı olmalı... Birbirini tanımayan insanlar soğuk durabilirler, onun için de bazı ortak noktalarda bir araya gelmek lazım. Mesela bazı yerlerde cami cemevi yan yana yapılıp park ve gezme alanları müşterek kullanılabilir.
Yaklaşırsan, yaklaşırlar; şirin görürsen, şirin görürler; kabul edersen, kabul görürsün. Senin âlemden beklediğini âlemin de senden beklediğini asla aklından çıkarmamalısın!.''