Güler: "17 Aralık'ta yeni bir senaryo sahneye kondu"

Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, 17 Aralık'ta yeni bir senaryonun sahneye konulduğunu belirtti.

Güler, meşru yollardan, legal yollardan bir yere gelemeyeceklerini anlayanların filmi değiştirdiğini söyledi. Güler, Mardin'in Derik ilçesinde partililere seslenerek, "Kim ne yapmışsa onun hesabını verecek" dedi.

Güler, AK Parti Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdağ, AK Parti Mardin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Vecdi Kahraman, AK Parti İl Başkanı İbrahim Fide ile birlikte, AK Parti Derik Belediye Başkan adayı Hasip Necimoğlu'na destek için Derik ilçesindeki partililerle bir araya geldi. Güler, yaptığı konuşmada, 30 Mart'ın sadece yerel seçimlerden ibaret olmayacağını söyledi. Güler, 17 Aralık operasyonu ile ilgili yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Ben hesabımı veririm ama başka hesap vereceklere sıra geldiği zaman onlar da hesabını verecek. Kim, ne yapmışsa onun hesabını görür ama siz asıl hesabı sandıkta göreceksiniz. Belediyecilik asıl bizim ustanın işi, belediyecilik ve hizmet yönünden hiç kimse AK Parti'nin eline su dökemez. Bu konuda hiçbir parti AK Parti ile yarışamaz, bu iki kere iki dört demektir."

Reklam
Reklam

17 Aralık'tan itibaren bir senaryonun sahneye konulduğunu belirten Güler, sandıktan, siyasetten, meşru yollardan, legal yollardan bir yere gelemeyeceklerini anlayanların filmi değiştirdiğini, ama evdeki hesabın tutmadığını kaydetti.

17 Aralıkta başlatılan bir süreç olduğunu anlatan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben hasbelkader o sürecin bir tarafındayım. Ben hesabımı vereceğim. Hesabımı vermesem Derikli kardeşlerimin karşısına çıkmam. Ondan hiç şüpheniz olmasın. Ama asıl hesap vermesi gerekenler sırada. Kasetçiler, montajcılar, dublajcılar ve şantajcılar, onlarda hukuk karşısında hesabını verecekler bundan kimsenin şüphesi olmasın."

Türkiye'de huzur ve istikrarı istemeyenler olduğunu anlatan Güler, sözlerine şöyle devam etti: "O yüzden güçlü bir hükümetin olmasını, milli iradenin her şeye hakim olmasını istemiyorlar. Hepinizin bildiği gibi bir buçuk yıldan beri devam ettirmekte olan bir çözüm süreci var. Bir buçuk yıldan beri bir şehit cenazesi geldi mi, bir fidan toprağa düştü mü? Bir huzur ve istikrar var bu memlekette. Asıl istenmeyen budur. Şimdi bu büyük fotoğrafı görmek lazım. Size bu fotoğrafı tarif etmek istiyorum. Kimler yapıyor, hangi iç ve dış müttefiklerle yapıyorlar. Türkiye içinde 6 ay önce kendileri ile kanlı bıçaklı olan, onlara her türlü muhalefeti yapan insanlarla nasıl bir anda can ciğer sarma oldular ve nasıl bir araya geldiler. Niçin bu zamanda yaptılar ve yapılanın Türkiye'ye faydası nedir, zararı nedir? Bütün bu fotoğrafları yan yana koyduğunuzda, ortaya büyük bir fotoğraf çıkacak, bu büyük fotoğrafı siz oyun içindeki oyunu, film içindeki filmi de görmüş olacaksınız. 30 Mart'ta Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ayağına çelme takılmak isteniyor. Ona tuzak kuruldu. İşte 30 Mart'ta biz, sizlerin de desteğiyle onun arkasında olduğumuzu göstereceğiz. Allah muhafaza Başbakanın ayağına çelme takmayı başaracak bir güç, sizin üzerinizde silindir gibi geçer. Allah muhafaza Başbakanı etkileyebilirlerse, sizi inim inim inletirler, haberiniz olsun. Asıl istenmeyen milletin iradesidir. O nedenle biz diyoruz ki bu bölgede Türk'ün de, Kürt'ün de, Arap'ın da, Süryani'nin de, Boşnak'ın da ve Türkiye'de yaşayan her bir ferdin teminatı ve sigortası AK Parti'dir, onun demokratik anlayışıdır ve onun Genel Başkanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bunu aklınızdan çıkarmayın." (İHA)

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: