Güllük Lagünü’nün Çevresel Etkileri Araştırılıyor

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr....

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nedim Özdemir’in yürütücülüğünü yaptığı “Güllük Lagününün Çevresel Etkilerinin Araştırılması” başlıklı proje devam ediyor.

Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamında gerçekleştirilen bu çalışmada Su Ürünleri Fakültesi’nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Serhan Tarkan ve Araş. Gör. Nil Deniz Top da yardımcı araştırmacı olarak yer alıyor.

Türkiye’de her geçen gün artan sanayileşme, çarpık şehirleşme, plansız yapılan projelerden dolayı çok hassas olan göller, lagünler ve akarsuların olumsuz olarak etkilendiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Nedim Özdemir, “Özellikle insan aktiviteleri sonucu oluşan çevre kirliliğinden, sulak alanlar önemli ölçüde olumsuz etkilenmektedir. Sulak alanlara ilişkin bilimsel veri eksikliği ise, günümüzde bir lagün-havza yönetimi planlamasını imkansız hale getirmektedir. Bu çalışma Muğla’da hem lagün-havza yönetimi için bir araştırma olacak hem de Güllük Lagününün Güllük Körfezi’ne getirdiği tahmini kirlilik yükünün belirlenmesini sağlayacaktır” dedi.

Reklam
Reklam

Son yıllarda basında sıkça yer alan Güllük Körfezi Kıyıkışlacık’ta yapılan ağ kafes balıkçılığının, çevreyi ve denizi kirlettiğine yönelik çıkan haberlere dikkat çeken Özdemir, “2007 yılı Ocak ayında ağ kafeslerde görülen balık ölümleri balıkçılık sektörünü olumsuz etkiledi. Bu nedenle balık ölümlerinin ağ kafes balıkçılarından kaynaklandığı kanısı oluştu. Halbuki Güllük Körfezi’nde yapılan ağ kafes balıkçılığında, büyük ölçekte ihracata yönelik olmasından dolayı, Avrupa Birliği standartlarında bir üretim gerçekleştiriliyor. Bunun yanında Güllük Lagünü ve çevresini ele aldığımızda ikincil konutların her geçen gün artması, Güllük limanın şehir merkezinden alınarak Güllük Lagünü’nün yakınına inşa edilmesi, Bodrum Havalimanın varlığı, Milas ilçesi yerleşim biriminin evsel atık sularının arıtım tesislerinden arıtıldıktan sonra Sarıçay vasıtasıyla Güllük Lagünü deşarj edilmesi, Sarıçayın getirdiği mandıra suları, zeytin işleme tesislerinin çıkış sularının yeterince kontrol edilmeden, Güllük Lagünü vasıtasıyla Güllük Körfezi’ne ulaşması gibi etkenleri ele aldığımızda Güllük Körfezi’ni kirleten kaynağın sadece yapılan kültür balıkçılığından olmadığını görmekteyiz” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın geçen yılın başında aldığı karar doğrultusunda mevcut ağ kafes işletmelerinin üretimlerini offshore (açık denizde) gerçekleştirildiğini belirten Özdemir, “Bu çalışmada, ağ kafes işletmeciliğinin offshore diye tabir ettiğimiz açık denize taşınmasından sonra Güllük Lagünü başta olmak üzere Güllük Körfezi’nde olumsuz çevresel şartlarının hala devam edip etmediğini araştırıyoruz” dedi.

Su kalitesinin belirlenmesinde en uygun yöntemlerden birisinin fiziko-kimyasal ve biyolojik parametrelerin birlikte değerlendirilmesi olduğunu söyleyen Özdemir, “Kirlilik hakkında uzun vadeli ve en sağlıklı değerlendirme bilgilerini verecek olan sucul ortamda yaşayan flora, fauna ve çevresel şartlardır. Güllük Körfezi sınırları içinde bulunan Güllük Limanı’ndan Avrupa’nın çeşitli ülkelerine boksit ve feldspat madeni, özellikle mermer ve balık gibi ürünlerin ihracatı yoğun olarak yapılmaktadır. Madenlerin kamyonlarla taşınması sırasında uçuşan madenlerin oluşturduğu tozlar Güllük Lagünü çevresindeki floraya ve faunaya olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Diğer yandan kıyı boyunca gün geçtikçe artan yerleşim yerlerinden, bölgedeki tarımsal ve endüstriyel faaliyetlerden, karasal kökenli kirleticiler doğrudan veya dolaylı olarak Güllük Körfezine ulaşmaktadır. Güllük Limanının hemen yanında bulunan Bodrum Havalimanı’nın özellikle aktif olduğu yaz aylarında Güllük Lagünü çevresinde yaşayan flora ve faunaya olumsuz etkileri de kaçınılmazdır. Bu bağlamda Güllük Lagünü’nü etkileyen her çevresel faktör bu projenin temelini oluşturmaktadır”dedi.

Reklam
Reklam

Yapılan çalışmanın Muğla İlinde, lagün-havza yönetimi için temel olması bağlamında, Güllük Lagünü’nde seçilmiş 8 istasyonda yaklaşık 10 aydır su analizleri yapıldığını belirten Özdemir, şunları söyledi: “Güllük Lagünü’nün çevresinde yaklaşık 133 adet toprak havuzda çipura-levrek balığı yetiştiriciliği yapılmaktadır. Faaliyette olan bu balık çiftliklerinin çoğu Güllük Lagünü’nü suyunu kendi işletmelerinde kullandıkları gibi işletmelerin çıkış sularını da Güllük Lagünü’ne deşarj etmektedirler. Güllük Lagünü’nün kirliliği özellikle son yıllarda bölgenin gündeminde olan bir konudur. Bölgede mevcut sektörlerin Güllük Lagünü’nün kirliliğine olan etkileri konusunda elde somut verilerin olmamasından dolayı kirlenmenin kontrol altına alınmasını güçleştirmektedir. Güllük Lagünü’nün kirlenmesi, alıcı su ortamına turizm, ulaşım, liman faaliyetleri ve olası evsel kaynaklı kirleticilerin deşarjı ile meydana gelen ve ekolojik dengelerin bozulmaya başlaması ile belirginleşen bir sonuçtur”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: