Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED), Keles Kozağacı Vadisi’nde yapılması planlanan linyit kömür yakıtlı termik santral projesiyle ilgili olarak bölgede yaptığı incelemeleri rapor olarak yayınladı. Raporda, termik santralin, önemli çevre sorunlarına yol açacağına dikkat çekildi.
GÜMÇED Etik Kurulu’na bağlı jeoloji mühendisleri tarafından hazırlanan rapora göre, bölgedeki linyit kömürü yataklanma alanı yaklaşık 2 milyon 993 bin 259 metrekare. Bölgede, eski yıllarda açılan 60 sondaj kuyusundan 42’sinde kömür bulundu. 7 köyü kapsayan linyit kömür rezervi, 55-70 milyon ton değil yaklaşık 20 milyon ton.
Verimli tarım arazilerinin üzerinde bulunduğu tespit edilen kömür rezervlerinin açığa çıkartılması halinde, bölgede büyük bir çevre sorununa yol açacağı belirtilen raporda, kazıdan çıkarılacak üst örtü toprağının 325 milyon metreküp olduğu, bölgede bu toprağın serileceği uygun bir alanın bulunmadığından, oluşacak heyelanlarla ciddi bir çevre felaketine yol açacağı belirtildi. Ayrıca, 20 milyon tonluk tüm rezerv kullanılırsa açık maden işletmesi çukurunun 5 bin 500 metre uzunluğunda, 500-bin 500 metre eninde, 80-100 metre derinliğinde dev bir çukurun meydana geleceği ve bunun da 6 köyün tamamen ortadan kaldırılacağı anlamı taşıdığının altı çizildi.
"FAYDA ZARAR ANALİZİ YAPILMALI"
Bölgede termik santral yapılmasının büyük bir çevre felaketine sebep olacağının dikkat çekildiği GÜMÇED Etik Kurulu Raporu'na göre, termik santralden dolayı oluşacak kükürt dioksitin asit yağmurlarına sebep olacağı ve bölgedeki tüm verimli tarım arazileri verimsizleşecek. Bölgede, dünyanın en iyi kirazlarının yetiştirildiği ve kiraz üretiminde her sene daha fazla artış gösterilmesinden, ayrıca bölgede önemli derecede endemik bitkilerin bulunduğu kaydedilen rapora göre, fayda-zarar analizi yapıldığında, yerin üstündekinin yer altından çok daha değerli olduğuna dikkat çekildi.
Bölgedeki köylülerle bir araya gelerek incelemelerde bulunan GÜMÇED Genel Başkanı Adnan Önürmen, termik santral düşünülmeden önce mutlaka stratejik çevre etki değerlendirme yapılması gerektiğine dikkat çekti. Önürmen, şöyle dedi: “Bölgede yerin altında kömürün değerlendirilmesi halinde Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 0,30 oranında karşılayacağı uzmanlar tarafından belirtiliyor, fakat yerin üstündeki verimli toprak ise sürdürülebilir olarak her sene ülkemize ve bölgeye daha fazla kazandırıyor. Türkiye, her şeyden önce tarımsal kalkınmanın olduğu bir ülkedir ve tarımda dışa bağımlı olmaktan kurtulmalıyız. Bir yatırımda rastgele kalkınma yerine çevreyi, köylüyü gözardı etmeyen ve çevresel faktörlerin önplanda tutulduğu yatırımlar yapılmalıdır.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz