Köşk'e yönelik adaylık polemiğini yorumlayan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Gül'ü üzmeyecek davranışları sergilememiz gerekir. Onu üzecek bir durum olduysa daha dikkatli hareket etmeliyiz" dedi.
NTV'de canlı yayına katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Çankaya Köşkü'nün Başdanışmanı Ahmet Sever’in, cumhurbaşkanlığına adaylığının engellendiği gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün üzüldüğünü aktarmasıyla ilgili olarak şöyle konuştu:
“Başdanışman Ahmet Sever’in mesajlarını değerlendirmem doğru olmaz. Cumhurbaşkanı Abdullah saygı duyduğumuz bir şahsiyettir. Onu üzmeyecek davranışları sergilememiz gerekir. Onu üzecek bir durum varsa daha dikkatli olmalı, daha itinalı davranmalıyız. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili tartışmalar erken başladı. Seçim sürecinin ağırlaştırılmasına katkı sağlayacak, malzeme taşıyacak tartışmalardan uzak durulması lazım.
Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan büyük ihtimalle konuşmuştur. Bu konuya fazla takılmamak lazım. Başbakan nezdinde bir rahatsızlık yarattığını sanmıyorum. Cumhurbaşkanı bir değerlendirme yapmamışken yapılacak değerlendirmeler çok şık değil.”
'DAVUL TANGIR TUNGUR ÇALINMAZ'
Yazıcı, Malatya'da Sünni-Alevi kavgasına dönüşen davulcu olayıyla ilgili de yorumda bulundu. Yazıcı, davulcuyu eleştirdi ve "Tangır tungur çalarak insanları rahatsız etmeyeceksin. Hatta bu rahatsızlık söylenince maniyle devam etmeyeceksin" dedi.
Davulcuya dayak atılmasını da doğru bulmadığını dile getiren Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Davul bizim geleneğimizde var yani yıllardır Ramazanda davulcular davul çalar ama davulu davul gibi çalacaksın öyle mahalle aralarında dolaşıp insanları rahatsız etmeyeceksin. Yani onu bir müsiki tarzı dışına çıkarmayacaksın ama anlaşılıyor ki deki davulcu tangır tungur davul çalmış. Bundan rahatsız olan vatandaşını bunu dile getirmesi gayet normal ama bunu ben Aleviyim oruç tutmuyorum diye ifade etmesi yanlış. O itiraz üzerine davulcunun ben çalarım kardeşim ben mani de söylerim deyip bu defa sesli olarak mani söylemeye kalkışması sonucu evdekilerin dışarı çıkıp onu dövmesi ve davulcunun ertesi gün arkadaşlarını toplayıp evin önüne gelmesi ve bunu kitlesel bir eyleme dönüştürmesinin hiçbir aşaması kabul edilebilir değil..."
‘ARSIZ VE HIRSIZLAR PARTİYE GELEMEZ’
Bakan Yazıcı, HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’un AK Partiye katılması konusundaki bir soru üzerine ise “Türkiye’de siyaset yapan herkese kapımız açık. Sadece arsız ve hırsızlar AK Parti’de siyaset yapamaz. Sayın Kurtulmuş deneyimli bir arkadaşımızdır, daha önce birlikte çalıştık. Başbakanlık yorumları çok ileri bir deneyimidir. AK Parti’de deneyimli arkadaşlarımız var. Bu yorumlar haksızlıktır” dedi.
ÜÇ DÖNEM VEKİLLİK SINIRI
Bakan Yazıcı, parti tüzüğündeki üç dönem üst üste milletvekili seçilememeyi öngören maddenin değişebileceği sinyalini de verdi.
Yazıcı, şu ifadeleri kullandı: “Bu konuda çalışma yapılıyor ama bunun değişeceği kanısında değilim. Farklı yorumlar yapan arkadaşlarımız var. O kural geçerli olur ama istisnaları olur mu. Bir tüzel kişiliğin hafızası var, hafızaları korumak lazım. Belki düzenleme yapılabilir. Düzenlemeyi isim olarak yapmak eşitliğe uygun olmaz. Bunlar tartışılacak, daha sonra partiye sunulacak. Büyük kongreye taşınacak, karar da kongrede verilecek.”
BAŞBUĞ’UN TUTUKLULUĞU
Hayati Yazıcı, Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un 3. Yargı Paketi’nin yürürlüğe girmesine rağmen tahliye edilmemesi konusunun mahkemenin takdiri olduğunu söyledi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, şöyle konuştu:
“Yargılaması devam eden bir konuda konuşmam doğru değil. Tutuklama bir önlemdir. Önlemi gerektirecek sebeplerin olması lazım. Onun için mahkemeler gerekçe yazıyor. İlker Başbuğ’un statüsü tahliyesi gerektirecek bir gerekçe değil. Yargılandığı sanıklardaki durum ne ise aynı şekilde değerlendirmek lazım. Karar, mahkemenin takdiridir. İsterse tüm sanıkları tahliye edebilir ve yargılama devam eder. ‘Ben komutanım, niye tahliye edilmiyorum' yorumunu doğru bulmuyorum. Hata yapan hakimler olabilir ama itiraz hakkı var.”
SINIRDAKİ ÖNLEMLER
Sınırlarda alınan önlemler konusunda da bilgi veren Hayati Yazıcı, “Sınır bölgesinde bazı vatandaşlarımız isteyerek ya da korkudan terörist unsurlara yardım ediyor. Gündüz işe giden gece terörist faaliyetler yapan insanlar var. Terör örgütüne finans desteği verenler var. Operasyon yapılıp, bunlar devre dışı bırakılıyor. Habur, Gürbulak ve Esendere Sınır Kapısı’nda yaşadık. Gümrük muhafaza memurlarını korkutarak birtakım faaliyetler içine girenler oldu. Önlemler aldık. Yeni personel aldık, bir kısmını oraya göndereceğiz” dedi.
‘KOMŞULUK HUKUKUNA UYMAZ'
Terörist saldırılar konusunda komşu ülkeleri bir kez daha uyaran Yazıcı, “Mesud Barzani’ye güvenmek durumundayız. Terör örgütü üyeleri komşu ülke topraklarından silahla gelip eylem yapıyorsa, bunda komşunun sorumluluğu vardır. Komşularımız bunları önlemek zorundadır. Komşularımıza bunu daha önce aktardık, yine aktarıyoruz. Komşuluk hukukuna uymaz. Bunu iyi algılanması lazım. Bu göreviniz, önlemek zorundasınız” diye konuştu.
‘ŞEMDİNLİ’DEKİ OLAY PERVASIZCA’
Terör örgütü PKK üyelerinin Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde gerçekleştirmek istediği saldırı girişimini “pervasızca” olarak nitelendiren Yazıcı, “Şemdinli’deki olay pervasızca, cüretkarca bir şey. Böyle bir şeye Türkiye Cumhuriyeti müsaade etmez. Sonucu olmayan bir eylem tasarlamışlar, güvenlik güçlerimiz bunu engelledi” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz