Gümrük Ve Ticaret Bakanı Yazıcı İzmir'de

İZMİR - Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Danıştay'ın Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yapılan değişikliği iptal etmesiyle ilgili, erkler ayrılığının bulunduğunu, savcıların görev ve yetkilerinin belli olduğunu belirterek, "Bir yerde bir savcı görev ve yetkisi çerçevesinde görev icra ederken, başsavcı dediğimiz kişinin bilgisi ve haberi olmadan bir işlemi nasıl sürdürdüğünü ben anlamakta zorluk çekiyorum" dedi. AK Parti İzmir İl Bakanlığı'nı ziyaret eden Yazıcı, gazetecilerin Danıştay'ın Adli Kolluk Yönetmeliği'nin üst amirlere bilgi vermeyi zorunlu kılan hükümleriyle ilgili yürütmeyi durdurma kararına ilişkin yorumunun sorulması üzerine, "İptal etmiş, yorum o" ifadesini kullandı. Türkiye'nin parlamenter rejimle idare edildiğine dikkati çeken Hayati Yazıcı, savcıların görev ve yetkisinin belli olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Erkler ayrılığı var. Millet adına görev yapıyorlar. Bir yerde bir savcı görev ve yetkisi çerçevesinde görev icra ederken, başsavcı dediğimiz kişinin bilgisi ve haberi olmadan bir işlemi nasıl sürdürdüğünü anlamakta zorluk çekiyorum. 5-6 yıl hakimlik yaptım bu alanda iddialıyım. Anlamakta zorluk çekiyorum. Usul amaçlar kadar önemlidir. Siz bir noktaya odaklanıyorsunuz, oraya giderken başka alanlara zarar verecek, hak ihlallerine yol açacak uygulamalar içerisine giremezsiniz." Yargısal faaliyetlerin adalet merkezli, adalet odaklı olması gerektiğini belirten Yazıcı, "Şayet yapılan faaliyetin başka yansımaları varsa, başka alanlara da sonuçları, algısı itibariyle sirayet edecekse, o zaman bir mühendislik faaliyetine dönüşür. Elbette o çerçevede ülkenin yönetim, yasama, yürütme sorumluluğunu üstlenmiş birimlerin de ondan bilgisi olması gerekir diye düşünüyorum" dedi. Kendi bakanlığında yapılan değişiklikle ilgili bilgi veren Yazıcı, Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı adını taşıyan denetim organının isminin "Rehberlik ve Denetim Başkanlığı" olarak değiştirdiğini hatırlattı. Denetim yapan müfettişlerin bazen "suç işlendi" kanaatine vararak o kurumun başındaki yetkiliye haber vermeden konuyu savcılığa bildirdiğini ifade eden Yazıcı, şöyle dedi: "O kurumun başındaki müdür veya kimse haberi olmadan savcının karşısına çıkıp ifade ver. Böyle bir şey olabilir mi? Mekanizmayı bu sebeple değiştirdim. Tek kişi yanılmış olabilir düşüncesiyle 'Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı' olan denetim birimini 'Rehberlik ve Denetim Başkanlığı' diye değiştirdim. Bakanlıkların kamu kururum ve kuruluşların esas işleri rehberlik yapmaktır. Bir müfettiş raporunu yazar, okur, süzgeçten geçirir ve sevk eder. Savcıların da bu şekilde koordine olması gerekiyor diye düşünüyorum. Savcılar, başsavcı adına görev ve yetkilerini kullanırken, en azından bilgilendirmesi gerekir. 1 yıl 14 ay teknik takip yapılan bir alana ilişkin Türkiye'nin istihbarat ve benzer birimlerinin haberdar olmayışını da anlamakta zorluk çekiyorum. Bunlar inşallah aşılır, kimse kaygıya kapılmasın. En kutsal varlık insandır, en üstün güç hukuk ve adalettir. Onun için 'Adalet mülkün temelidir' sözüne inanıyoruz. Hak üstündür kuvvetler değil. Türkiye bu mühendislik sürelerini atlatacak. Suçlu varsa hesabını verecek. Bunun üstünü kimse örtemez." - İzmir'de hava kirli İzmir'in Türkiye'nin önemli bir şehirlerinden biri olduğunu, lojistik sorunlarının giderilmesiyle birlikte şehrin ülke ekonomisine olan yüzde 9'luk katkısının daha da üst sıralara çıkacağını vurgulayan Bakan Yazıcı, kente doğalgaz geldiğini ancak kentsel dönüşüm sorunu halledilmeden bir çok yere doğalgaz verilemediğini söyledi. İzmir'de hava kirliliğinin bulunduğunu belirten Yazıcı, "Demek ki İzmir'de halen büyük ölçüde ısınma kömürle yapılıyor. İzmir'de yapılacak çok şey var. Buna İzmirli karar verecek. Biz hizmet yaparken hiç bir ayrım yapmadan yapıyoruz ama yerel yönetimle merkezi yönetimin uyum içinde çalışması hem verimi artırır hem de maliyeti azaltır ve kısa zamanda bitirilmesini sağlar. İnşallah İzmir 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde tercihini hizmetten yana kullanır" diye konuştu.