Gümüşhane Eğitim-bir-sen Kadınlar Gününü Kutladı

Eğitim Bir Sen Gümüşhane şubesi 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kadın üyeleriyle tarihi Balyemez Konağı’nda...

Eğitim Bir Sen Gümüşhane şubesi 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kadın üyeleriyle tarihi Balyemez Konağı’nda kutladı.Programa, Eğitim Bir Sen Gümüşhane Şube başkanı Veli Ağaç, yönetim kurulu üyeleri, Eğitim Bir Sen kadın Komisyonu başkanı Aynur Bilgin ve Eğitim Bir Sen üyeleri katıldı.Açılış konuşması yapan şube başkanı Veli Ağaç, konuşmasında sendikaların gerekliliği ve kazanılar hakları ile ilgili açıklamalar yaptı.8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili basın açıklamasını ise Eğitim Bir Sen kadın Komisyonu Başkanı Aynur Bilgin gerçekleştirdi.Bilgin, kadın hak ve mücadelesinin sembol günü olan 8 Mart’ta daha güzel bir dünya ve daha iyi bir hayat umudu taşıyan kadınlar olarak bir araya geldiklerini hatırlatarak, şiddetten, ayrımcılıktan, ikinci sınıf kabul edilmekten uzak, ümit dolu günler beklediklerini, inançlarından, ırklarından, cinsiyetlerinden yada kılık kıyafetlerinden dolayı dışlanmak istemediklerini söyledi.“BİZ KADINLAR ARTIK KILIK KIYAFETİMİZLE DEĞİL, ÜRETECEĞİMİZ İŞLERLE DEĞERLENDİRİLMEK İSTİYORUZ”Yaklaşık bir yıl önce kamuda başörtüsü özgürlüğü talebiyle başlattıkları sivil itaatsizlik eyleminin, örgütlü mücadeleleri sonucunda başarıya ulaştığını, başı örtülü veya açık tüm kadınların büyük bir ilgi ve özveriyle destek verdiği bu eylemin onurlu ve kararlı duruşları sayesinde 30 yılı aşkın bir süredir devam eden ayrımcı, ötekileştirici ve kadına yönelik şiddet içeren yasağın kaldırılmasıyla sonuçlandığını kaydeden Bilgin, “Biz kadınlar artık kılık kıyafetimizle değil, üreteceğimiz işlerle değerlendirilmek istiyoruz. Var olan kapasitemizi ve potansiyelimizi yasaklarla mücadelede değil, kalkınmış ve müreffeh Türkiye’yi inşa edecek, değerleriyle barışık bir neslin yetiştirilmesinde kullanmak istiyoruz. Dünyada bugün kadınlar birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Kadın erkek ayrımı yapmaksızın insanları en temel haklarından mahrum bırakan şiddet, savaş ve yoksulluk bu sorunların başında gelmektedir. İnsanlık tarihi ile başlayan savaşlarda, kan ve gözyaşı sürekli arttı, hiçbir zaman da hesaplaşmalar, zulümler azalmadı. Aktörleri hep erkek egemen güçler olurken zamanla mağdurlar kimlik değiştirerek kadın ve çocuklar oldu. Uzun yıllardır yaşadığımız coğrafyanın değişmeyen bir parçası haline geldi savaş. Patlayan bombalar, parçalanan cesetler, yıkılan evler… Bunların arasında yanlarında çocukları ile kalan biçare, umutsuz, yarınsız kadın fotoğrafları. Bu görüntüler artık çok sıradan ve alışıldık bir hâl aldı hepimiz için. Savaşlara alıştık ya da zorla alıştırıldık! Yanı başımızdaki komşumuz Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Myanmar’da ve İslam coğrafyasının çeşitli yerlerinde, savaş mağduru kadınların yaşadıkları dramlar hepimizin yüreğini sızlatıyor. Bu kadınlar gerek ülkelerinde gerekse sığınmacı olarak gittikleri ülkelerde şiddete, istismara, taciz ve tecavüze maruz kalıyor. Bizler Memur-Sen Kadınlar Komisyonu olarak dünyada ve coğrafyamızda kadın erkek herkesin temel insan haklarından yararlanması, hak, özgürlük ve adaletin hakim olması için var gücümüzle çalışacağımızı bildirir, gelecek 8 Mart’larda hak ihlallerinin yaşanmadığı bir dünya temenni ederiz.” dedi.“KADINA YÖNELİK ŞİDDET BİR İNSANLIK SUÇUDUR”Kadına yönelik şiddetin bir insanlık suçu olduğunu ve dünyanın tüm toplumlarında yaygın olarak rastlanan bir şiddet türü olduğunu ifade eden Bilgin, şunları söyledi: “Ülkemizde de kadına yönelik şiddet önemli bir toplumsal sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Şiddet sadece kadını ve erkeği değil toplumun bütününü etkileyen sosyal bir problemdir. Şiddetin önlenmesi için toplumun her kademesinde bireysel ya da kurumsal bazda tüm taraflara önemli sorumluluklar düşmektedir. Hükümet, belediyeler, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler başta olmak üzere ilgili ve sorumlular bu konuyu çok boyutlu ve çözüme yönelik olarak gündemlerinde tutmaya devam etmelidirler. Son yıllarda şiddete uğrayan kadına yönelik alınan tedbirler ve yasal düzenlemeler umudumuzu artırmakla birlikte "şiddet uygulayan"a yönelik rehabilite hizmetlerinin sağlanması ve geliştirilmesi gerektiği gerçeğini değiştirmemektedir.”“KADIN SÖMÜRÜSÜNÜN EN YOĞUN YAŞANDIĞI YER MEDYADIR”Kadınlar olarak kadın sömürüsünün en yoğun yaşandığı alanlardan birisi olarak medyayı gördüklerini, özellikle yazılı ve görsel medyada kadın bedeninin ucuz reklam malzemesi olarak kullanılmasına, tüketim kültürünün kadın üzerinden körüklenmesine karşı olduklarını vurgulayan Bilgin, medyanın kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet başta olmak üzere kadınlarla ilgili haberleri verirken merkezinde insan hayatı ve onurunu barındıran bir bilinçle hareket etmesini, istismar ve sömürüden uzak bir dil kullanmasını istediklerini ifade etti.Kadınların inşa eden, birleştiren gücünün tüm dünyada eşitlik, adalet ve özgürlüğün temininde öncü rol alacağını kaydeden Bilgin, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün dünyada ve Türkiye’de kadın erkek tüm insanlar için barış, eşitlik, adalet ve özgürlüklerin gelişmesine katkı sağlamasını diledi.Eğitim Bir Sen üyeleri ise programdan duydukları memnuniyeti ifade ederek, emeği geçenlere ve programı düzenleyenlere teşekkür etti.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: