CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Zaman kavga edilecek zaman değil. Gün Türkiye Cumhuriyeti devletinin yücelme, yükselme, büyüme zamanı olmak zorundadır." dedi.
Kılıçdaroğlu, bazı temaslarda bulunmak için geldiği Aydın'da Çine Belediye Başkanı Enver Salih Dinçer'i makamında ziyaret ederek, belediye önünde kurulan platformdan vatandaşlara seslendi.
Yerel seçimlerin ardından teşekkür ziyareti gerçekleştirdiğini aktaran Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin hiçbir ayrım yapmadan, herkesin siyasi düşüncesine saygı duyarak hizmet götürdüğünü, hiç kimseyi ötekileştirmeden hizmet verdiğini söyledi.
Belediye başkanlarının yatırım yapmak için para harcadıklarını, harcanan her kuruşun hesabını millete vermek zorunda olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, vatandaşın belediye başkanına "parayı nereye harcadığını bilme zorunluluğum var." diyeceğini aktardı.
Kılıçdaroğlu, "Ben bunu söyleyince tepedekiler kızıyorlar. 'Ne demek hesap vermek, istediğim gibi harcarım.' İstediğin gibi harcayamazsın. İstediğin gibi harcıyorsan o ülkede demokrasi yoktur. Vatandaş da soracak 'nereye gitti bu para?'. Fabrikaları sattınız, yolları sattınız, çiftçiyi perişan ettiniz." dedi.
- "Zaman kavga edilecek zaman değil"
8,5 milyon kişinin işsiz ve çiftçinin, esnafın halinin ortada olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Zaman kavga edilecek zaman değil. Gün, Türkiye Cumhuriyeti devletinin yücelme, yükselme, büyüme zamanı olmak zorundadır." dedi.
Kılıçdaroğlu, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun "Topuklu Efe" olarak bilindiğini, Çerçioğlu'nun artık sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da bildiği bir Efe olduğunu dile getirdi.
Belediye başkanlarına da seslenen Kılıçdaroğlu, partisinin belediyelerinin olduğu yerlerde hiçbir çocuğun aç yatağa girmeyeceğini belirterek, "Bir çocuk yatağa aç giriyorsa belediye başkanı o gece uyumayacak, onun yanına gidecek. Açlıkla yoksullukla mücadele edecek." dedi.
Vicdan ve adaletin çok önemli kavramlar olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Vicdan, adalet beraberdir. Bir demir yolunda paralel giden iki ray gibidir. Vicdanı ve adaleti olan bir toplumun Türkiye'nin en büyük güvencesini olduğunu da kabul etmemiz lazım. Kapalı kapılar ardında adaletsizlik yaptılar açık meydanlarda ve sandıkta vatandaş onun hesabını verdi. Bu ülkenin vatandaşlarının ferasetine vicdanına ahlakına adalet anlayışına güveniyoruz. Bizim güvencemiz budur.
Hiç unutmayın bu kardeşiniz çiftçinin derdini anlatacak, esnafın, işsizin derdini anlatacak. Asgari ücretlinin emeklinin derdini anlatacak. Herkesin derdini anlatacak. Ben derdi anlattıkça onlar kızıyorlar bana saldırıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar. Bildiğim yoldan asla dönmeyeceğim, bu ülkede herkes huzur içinde kardeşlik içinde birlikte yaşamalı. Bunun mücadelesini vereceğim."