Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'nin artık denizi turizmin içine kattığı gibi yeşili ve doğayı da katması gerektiğini söyledi.
Ertuğrul Günay, Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Sağlıklı Kentler Birliği Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, son yıllarda Trabzon'un Türkiye'de hatta dünyada ismini daha fazla duyurmayla başladığını belirtti. Günay, “Hem yeşili, yaylaları ve çevresindeki doğal ve kültürel varlıklarıyla hem de inanç turizminin önemli merkezlerinden birisi haline gelmeye başladı. Türkiye turizmi içinde bir özel destinasyon olarak öne çıkmaya başladı. Bu çok güzel bir gelişme çünkü Türkiye dünya turizminin 2011 sonunun verileriyle 6. sıraya yükseldi gelen sayısı itibariyle. Gelir itibariyle de yine dünyanın ilk 10 ülkesinin arasındayız.” dedi.
“YEŞİLİ VE DOĞAYI TURİZMİN İÇİNE KATMALIYIZ”
Deniz turizmi ve büyük ölçüde Türkiye'nin güneyine yığılmış bir turizm yapıldığına da dikkat çeken Günay, artık yeşili ve doğayı da turizm sunumunun içerisine katmak gerektiğinin altını çizdi.
Bunun için mümkün olduğu kadar turizme Anadolu'nun içine yaymaya çalıştıklarına değinen Bakan Günüy, “Artık Türkiye'de yeşili turizm sunumu içine maviyi kattığımız gibi, deniz kıyısını kattığımız gibi katmamız gerekiyor, doğayı katmamız gerekiyor. Doğa aktivitelerini katmamız gerekiyor, sağlık turizmi üzerinden yeni bir alan geliştirmemiz gerekiyor ki yaşlanan Avrupa için Türkiye'nin sağlık imkanları hem kalitesi yüksek hem rakamları bir miktar daha tasarruflu olan sağlık imkanları son derece önemli, sağlık turizmini yeni bir alan olarak işaretlememiz gerekiyor. İnanç turizmini, kongre turizmini, kış turizmini ki Doğu Karadeniz'in bu alanda büyük potansiyeli var. Kış turizmini, golf turizmini, gastronomi turizmini bütün bu alanları Türkiye'nin turizm sunumu içine katmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“MAVİYİ KİRLETMEDEN, YEŞİLİ YOK ETMEDEN TURİZM YAPILMALI”
Doğu Karadeniz'in bu anlamda büyük bir potansiyele sahip olduğunu hatırlatan Günay, ilgili bakanlıklarla birlikte bölgede bu yönde çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.
2010 yılından buyana Doğu Karadeniz'de turizm odaklı bir kalkınma projesi gerçekleştirmeye çalıştıklarını belirten Günay, şöyle devam etti: “Buradaki dikkatimiz şudur, maviyi kirletmeden, yeşili yok etmeden turizm yapabilmek. Yani geçmiş yıllarda Türkiye de başka bazı Avrupa ülkeleri de turizmde hızlı sıçramalar gerçekleştirdiler ama betonlaşma yaşandı. Bu bizim ülkemizde de kısmen yaşandı. İspanya gibi bazı Avrupa ülkelerinde de çok yaşandı. Şimdi yeni konsept çevreye duyarlı, maviyi koruyan, yeşili koruyan, hatta mavinin her yıl daha da temizlenmesini sağlayan, denizin ve akarsuların, yeşilin çoğalmasını sağlayan yeni bir turizm konsepti ki sanıyorum sizin bu sağlıklı şehirler konseptiniz içinde çevre duyarlılığı da var. Biz bu çerçevede mesela son bir kaç yıldır Türkiye'de olmayan yeni bir yıldızlama başlattık.”
“KENTLEŞME KONUSUNDA ÇOK YANLIŞLAR YAPTIK”
Türkiye’nin doğal güzellikleri dünyanın birçok yeri ile kıyaslandığında oldukça varlıklı ve özellikli bir ülke olduğuna vurgu yapan Bakan Günay, şehirleşme ve mimari açıdan ise durumun hiç de iç açıcı olmadığını söyledi.
Mimari ve estetik konusunda Türkiye’nin geçmişinden gelen zengin bir kültürü olduğuna değinen Günay, “Geçmiş yıllarda da bizim mütevazı, kendi içerisinde bir mantığı, kurgusu olan anlaşılabilir kentlerimiz varmış. Bunu Osmanlı, Selçuklu mimarisinde hatta daha eski Roma şehirlerine kadar baktığımız zaman görüyoruz. Denizli’de bir yer kazıyoruz; kanalizasyon tertibatı, suyun dağılma sistemleri var. Ama ondan 2 bin yıl sonra kurulmuş şehirlerimize baktığımızda ne alt yapı var, ne su dağılma şebekesi var, ne kent meydanı var, ne ucu bir vadi ya da denizi açılan sokak, cadde var.” diye konuştu.
Yaklaşık 50 yıl kadar önce kentleşme konusunda çok yanlışlara düşüldüğünün altını çizen Günay, “Yapı malzemesinin kolaylaşmasından sonra kolaycı ve plansız kentler kurmaya başlamışız. Hem tarihsel dokuları bozmuşuz, hem tarihsel dokuları yıkıp yeniden ve hiçbir şekli, estetiği olmayan kentler kurmaya başlamışız. Cadde, sokak, meydan hiçbir şey bırakmamışız. Şimdi bir süredir bundan dönmeye başladık. Belediyelerimiz, Türkiye siyaseti estetiğe dayanan kentleşmeyi, sadece statiğe değil, sadece depreme dayanıklı değil, hayatın öteki ihtiyaçlarına da cevap veren kentleşmeyi yeni yeni konuşmaya başladı. Ama bazı kent merkezlerimizde de bu sefer rant kavgası çıkmaya başladı. Şimdi bu bizim estetiği koruma konusunda kentlerin tarihsel dokusu ve geleceğini koruma konusundaki kaygılarımız bazen ciddi bir rant baskısı altına girmeye başladı. Ama bizim bu konuda tavizkar olmamamız gerekiyor. Çünkü bizim bu yıllarda bir küçük grubu vereceğimiz taviz, toplumun gelecek yıllarda yaşayacak kuşaklarına karşı büyük bir haksızlık olur. Buradaki bir küçük taviz gelecekte büyük bir haksızlığa dönüşebilir.” ifadelerini kullandı.
Dünyanın her yıl en iyi 100 otelinin 20-25’nin Türkiye’den seçildiğine dikkat çeken Günay, ancak otellerin dışına çıkıldığında turistleri sunulabilecek çok şeyin olmadığından yakındı.
Bakan Günay, sözlerini şöyle tamamladı: “Ama otelin dışına çıktığımız zaman otelin arkasındaki sokaklara, kasabalara girdiğimiz zaman ne yazık ki sunabileceğimiz çok fazla bir şeyimiz yok. Taklit Çin, taklit İtalyan yemeği satan değil; Türk. Osmanlı, Karadeniz, Ege, İstanbul mutfağı sunabilen tertemiz, nezih, estetik mekânlar olmalı. Bizim böyle bir kent kültürümüz vardı ama göç süreci ve bu süreci yönetemememiz ve kentlerin bir rant merkezine dönüşmesi bizi çok ciddi biçimde tahrip etti. Şimdi bu yanlıştan dönmeye çalışıyoruz. Bu yanlıştan döndüğümüzde hem kendi hayatımız güzelleşecek hem de kentleri beğenmesi ve kent içerisinde dolaşmasıyla turizmden bugün olduğundan çok daha fazla gelir elde edecek.”
Bakan Günay, daha sonra Vali Vekili Adem Karahasanoğlu, Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ve diğer yetkililerle Kızlar Manastırı ile kentsel dönüşüm yapılan Zağnos Vadisi’nde incelemelerde bulundu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz