Güneş Yanıklarında Deri Kanseri Tehlikesi

Prof. Dr. Nilgün Şentürk, vücutta oluşan güneş yanıklarının derinin erken yaşlanması, lekelenme ve deri kanserleri gelişimine neden olduğunu söyledi.Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Şentürk, güneş yanıkları konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Yaz ayında deri sorunlarının başında vücutta oluşan güneş yanıklarının geldiğini dile getiren Prof. Dr. Nilgün Şentürk, “Güneş ışınlarının D vitamini sağlaması gibi yararlı etkisinin yanında güneş yanığı, ilaca bağlı döküntüler, altta yatan ışığa duyarlı hastalıklarda şiddetlenme, derinin erken yaşlanması, lekelenme ve deri kanserleri gelişimine neden olmaktadır. Güneş ışınları ciltte kuruma, kızarıklık ve hafif şişliğin görüldüğü birinci derece yanıkların yanı sıra, zaman zaman içi sıvı dolu keseciklerin ortaya çıktığı ciddi yanıklara da neden olabilir. Hafif yüzeysel yanıklarda cildi soğutmak ve ağrı kesici ilaçların alınması yeterli olurken, ciddi yanıklarda bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekebilir. Bazen güneş ışınlarına karşı alerjik reaksiyonlar da gelişebilir. Farklı şekillerde ortaya çıkabilen bu reaksiyonlar kızarıklık, kabarıklık, kaşıntı, su toplaması şeklinde olabilir. Bazı bitkiler deriye temas sonrası parfümler, deriye sürülen ilaçlar, güneş ürünleri, ağızdan alınan bazı ilaçlar da güneş alerjilerine sebep olabilirler. Bazen de var olan deri hastalığı (rozase, lupus gibi) güneş ışınları ile şiddetlenebilmektedir” dedi.Güneş ışınlarının uzun dönemde deri kanseri gelişimine neden olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nilgün Şentürk, “Özellikle çocukluk döneminde oluşan ciddi güneş yanıkları ya da uzun süre dışarıda kalmanın neden olduğu değişiklikler deri kanseri gelişmesi açısından çok risklidir. Ayıca güneş ışınları kollajen sentezini etkileyerek deride kırışıklıkların oluşumunu artırır, yaşlanmayı hızlandırır, ayrıca leke oluşumuna neden olup var olan lekeleri de artırmaktadır. Güneş ışınları dışında yaz aylarında ter ve nemin neden olduğu hastalıklar da görülmektedir. Bunların başında isilik gelmektedir. Özellikle kıvrım bölgelerinde, kaşıntılı küçük kırmızılıklar şeklinde kendini belli eder. Ortam ne kadar nemliyse, belirtiler de o kadar ağırdır. Önlemek için pamuklu giysiler giyilmesi, sık banyo yapılması ve derinin mümkün olduğunca havalandırılması gerekir” diye konuştu.Güneşten korunma yollarını açıklayan Şentürk, “Güneşten korunmak için güneş ışınlarının yoğun olduğu 10.00-16.00 saatlerinde güneşe çıkılmamalı, bol sıvı gıda alımına özen gösterilmelidir. Dışarı çıkarken ince ve hafif giysiler tercih edilmeli, açık ayakkabılar seçilmeli, geniş kenarlı şapka takılmalı, UV koruyuculu gözlük kullanılmalıdır. Güneşe çıkılacaksa mutlaka yüksek koruma faktörlü ürünlerin kullanılması gerekmektedir. Açıkta kalan el ve yüz gibi bölgelere en az 30 koruma faktörlü krem veya losyonlar güneşe çıkmadan 30 dakika kadar önce sürülmeli ve 2 saatte bir ya da yüzme sonrası yenilenmelidir” şeklinde konuştu.