Güneşin insan vücuduna yararları olduğunu, D vitamini yapımını sağladığını, kemik gelişimini güçlendirdiğini hatırlatan Dr. Gonca Gökdemir, "Ancak güneşten yararlanırken, zararlı etkilerinden de korunmak gereklidir. Bu nedenle güneş severlerin bazı önlemler alması kaçınılmazdır" dedi.
Yeryüzüne ulaşan radyasyonun yaklaşık yüzde 10'unun ultroviyole ışınları, yüzde 40'ının kızıl ötesi ışınlar, yüzde 50'sinin de görünür ışık olduğunu belirten Dr. Gökdemir, "Ultroviyole spektrumu A, B ve C olmak üzere üçe ayrılır. Ultroviyole A erken bronzlaştırır, kumlu ortam, buz, kar ve camdan yansır, asıl deri yaşlanmasından sorumludur. Ultroviyole B geç bronzlaşmayı sağlar, deri kanserinden sorumludur, o yüzden kötü ultroviyole olarak adlandırılırlar. Bulutlu bir havada, ultroviyole radyasyonun yüzde 80'i yeryüzüne ulaşır" diye konuştu.
Güneş ışınlarının deriye hasar veren tüm etkilerinden korunmak için, bu ışınların deriden emilimini azaltmak gerektiğini ifade eden Dr. Gökdemir, "Bu amaçla bir takım kremler kullanılmaktadır. Güneş ışınlarından korunmak için güneşten koruyucu kimyasal kremler, güneş ışığını yansıtan kremler, sıkı dokunmuş pamuklu giysiler, başlık, şemsiye kullanılmalıdır. Güneşten koruyucu kremler, güneş yanığını ve deri kanseri oluşumunu önler, güneşe bağlı deri yaşlanmasını geciktirir" şeklinde konuştu.
Dr. Gökdemir, güneşin zararlı etkilerinden korunmak amacıyla şu önerilerde bulundu:
"- Saat 10.00-16.00 arasında güneşe çıkılmamalıdır.
- Koruyucu giysiler, koyu renkli güneş gözlüğü kullanılmalıdır.
- Uzun süreli güneş banyosu ve solaryum kullanılmamalıdır.
- Güneşe çıkmadan 15-30 dakika önce koruyucu krem kullanılmalıdır.
- Anne babalar, çocuklarını güneşin zararlı etkileri konusunda bilgilendirmelidir.
İSTANBUL (İHA) -