Güneşten korunmak da korunmamak da sağlığa zararlı olabilir!

Dermatologlar, ‘Koruyucu kullanmadan güneşe çıkmayın’ diyor ama endokrinologlar aynı görüşte değil. Endokrinologlar , D vitamini aktivasyonu için koruyucu olmadan günde 15 dakika güneşlenmek gerektiğini söylüyor.

Antalya’ da yapılan Ulusal Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi, dermatologlarla endokrinologların güneş koruyucular konusunda farklı görüşlerde olduğunu gösterdi. Dermatoloji uzmanları, zararlı ışınlarından korunmak için güneş koruyucu olmadan güneşe çıkılmaması, hatta iç mekânlarda ve kışın bile güneş koruyucu kullanılması gerektiğini söylüyor. Ancak kongreye katılan hormon uzmanları özellikle kemik sağlığı açısından önemli olan D vitamininin işe yaraması için belirli bir süre koruyucu kullanmadan güneşe maruz kalmak gerektiğini söyledi.

Reklam
Reklam

D vitamini eksikliğinin halsizlik, kas güçsüzlüğü, kalp-damar hastalıkları ve osteoporoz yani kemik erimesi yaptığını vurgulayan Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği’nden Prof. Dr. Mustafa Kemal Balcı, Türkiye’de 100 kişiden 90’ında D vitamini eksikliği olduğunu belirtti.

“VUR-KAÇ STRATEJİSİ UYGULANMALI”

Besinlerle alınan vitamin D’nin vücutta kullanılması için güneş ışınlarına ihtiyaç var. Ancak bunun için güneş ışınlarının vücuda direkt temas etmesi gerekiyor. Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sevim Güllü, “Bu konuda dermatologlardan biraz farklı düşünüyoruz, biz ‘vur kaç’ taktiğini öneriyoruz. Yani saatlerce değil, günde sadece 15 dakika hiç güneş koruyucu kullanmadan güneşe maruz kalmak gerekiyor” dedi.

İlaç olarak alınan D vitamininin güneşle aktivasyonuna gerek olmadığını belirten Prof. Balcı da, “Gıdalarla alınırsa güneşle temas etme zorunluluğu var. Son yıllarda özellikle cilt hastalıklarının yaygınlığı nedeniyle güneş koruyucu kremlerin kullanımı artmış durumda ancak bu kremler D vitamini aktivasyonunu engelliyor. Giyim tarzı da önemli ancak gıdalarla normal miktarda D vitamini aldığını düşündüğümüz bir kişinin, vitaminin aktifleşmesi açısından güneşle temas etmesi şart” ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

Vitamin D eksikliğinin en çok genç yaş grubunda görüldüğünü aktaran Prof. Balcı, özellikle doğurganlık yaşındaki kadınlara vurgu yaptı, “Çünkü bebek de bu vitamini kullanıyor” dedi.

“D VİTAMİNİ KATKILI YİYECEKLER ÜRETİLMELİ”

Prof. Balcı’ya göre, bu kadar yaygın olmasına rağmen birçok insan vücudundaki D vitamini eksikliğinin farkında değil ve herkesin D vitamini seviyesini ölçtürmesinde yarar var. Süt, tahıllar ve balık en önemli kaynaklar ancak yine Balcı’ya göre yiyeceklerle alınan D vitamini yeterli düzeye ulaşmıyor. Peki, bu eksikliği gidermek için ne yapılmalı? Prof. Balcının yorumu: “Günlük D vitamini ihtiyacı, 800-1200 ünite arasındadır. Toplumumuzdaki tüketim oranlarıyla, bu ihtiyacın karşılanması mümkün değil. Bu nedenle D vitamini katkılı yiyeceklerin üretilmesinin yararlı olduğunu düşünmekteyiz. Özellikle süt, gelişmiş ülkelerde, D vitamini katkılı olarak kullanıma sunulmaktadır. Tüketilen süt miktarı artırılır ve sütlerde D vitamini katkısı sağlanabilirse problem önlenebilir. Bu vitamin balıkta da var ama ülkemizde balık da yeterli oranda tüketilmiyor. Biz hastaların vitamin seviyesini ölçüyoruz, ihtiyaç varsa mutlaka ilaç olarak dışarıdan veriyoruz.”

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: