Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin enerji bakanlığından dün yapılan yazılı açıklamaya göre, "Onesiphoros 1" adı kuyunun yaklaşık 75 günde tamamlanması bekleniyor.
Bu çalışma, adanın birleştirilmesi için Kıbrıs Türk ve Rum toplumları arasında İsviçre'de yapılan müzakerelerin geçen hafta tartışmalı bir biçimde ve sonuçsuz kapanmasından hemen sonra başlatılıyor.
Türkiye, Rum yönetiminin adanın hidrokarbon kaynaklarını tek yanlı olarak çıkartma yetkisine sahip olmadığını savunuyor.
Total ve ENI'nin ortak arama ruhsatına sahip oldukları rezerv bloğu, ENI'nin 2015 yılında Mısır açıklarında bulduğu Zohr doğalgaz sahasına 6 km uzaklıkta.
Rum yönetimi geçen ay bölgedeki deniz trafiği için bir duyuru yayınlayarak, 10 Temmuz'dan Ekim başına kadar söz konusu sahada doğalgaz arama çalışması yapılacağını açıklamıştı.
Enerji bakanlığının verdiği bilgiye göre sondajın ortalama deniz seviyesinin en fazla 4.25 kilometre derinine inmesi bekleniyor. Bu derinlik, deniz tabanının 1.6 kilometre altına denk geliyor.
ÇAVUŞOĞLU SERT ÇIKTI
Ankara'yı ziyaret eden Gambiya dışişleri bakanı ile basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsviçre'de iki hafta boyunca devam eden ve geçen hafta başarısızlıkla sonuçlandığı açıklanan Kıbrıs konferansına ilişkin değerlendirmelerde bulunurken Kıbrıs çevresindeki doğal kaynaklara ilişkin de açıklamalar yaptı.
Kıbrıs Rum tarafının İsviçre'deki görüşmeler devam ederken Kıbrıs çevresindeki rezervlerde sondaj yapmak üzere bölgeye bir platform gönderdiğini ve aslında bu adımın bile Rum tarafının görüşmeler konusundaki "samimiyetsizliğini" ortaya koyduğunu belirten Çavuşoğlu, "Kıbrıs'ın etrafındaki her türlü rezervlerde
KKTC'nin ve KKTC halkının hakkı var; Rumlar tek taraflı faaliyet yürütüyor; bu faaliyetlere duyarsız kalamayız" dedi.
"TÜRKİYE KARŞI ÇIKIYOR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da düzenlenen 22. Dünya Petrol Kongresindeki sözleri ise Türkiye'nin bu konudaki tavrını özetliyor.
Erdoğan, “Uluslararası hukukun gereği hidrokarbon kaynaklarının Ada’daki tüm taraflara ait olması gerekiyor. Kıbrıs’taki gelişmelere taraf olan herkesten beklentimiz, bölgede yeni gerginliklere yol açacak adımlardan kaçınmalarıdır. Aksi takdirde kendilerine sadece bölgede değil, her yerde ve her alanda Türkiye gibi bir dostu kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabileceklerini hatırlatmak isterim” demişti.