Güneydoğu’ya devlet eliyle yatırım yapılmalı

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken Kürt sorununun çözümü için Güneydoğu’da devlet eliyle ekonomik önlemler alınması gerektiğini belirtti.

ANKARA (ANKA) - Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken Kürt sorununun çözümü için Güneydoğu’da devlet eliyle ekonomik önlemler alınması gerektiğini belirtti. Palandöken, kendini farklı etnik kimlikte görenlerin ayrımcılığa dayanmayan kültürel taleplerinin yerine getirilmesi gerektiğini de kaydetti.

Bakanı Beşir Atalay, Kürt sorununun çözümü için demokratik açılım kapsamında ziyaretlerini TESK Genel Başkanı Palandöken’e yaptığı ziyaretle sürdürdü. Palandöken’le görüşmelerinin ardından konuşan Bakan Atalay, çalışmalarının Türkiye’de herkesin kardeşçe ve huzurla yaşamasının sağlanması yönünde olduğunu bildirdi. TESK’in ve esnaf kesiminin desteğinin çok önemli olduğunu belirten Atalay, Palandöken ve arkadaşlarının kendisine bu konudaki desteklerini ve görüşlerini ve ayrıca esnaf ve zanaatkarların sorunlarını ifade ettiklerini, bu konuları Başbakan’a ve Sanayi ve Ticaret Bakanı’na ileteceğini dile getirdi.

Reklam
Reklam

Atalay’ın ardından konuşan TESK Genel Başkanı Palandöken, esnaf ve zanaatkarlar olarak Hükümet’in başlattığı demokratik açılım girişimini “Türkiye’de barış ortamının tesis edilmesine ve kardeşliğin güçlendirilmesine yönelik iyi niyetli bir girişim” olarak değerlendirdiklerini açıkladı. Bu ülkede yaşayan herkesin terörden etkilendiğini ve daha çok eşitliği, insan haklarını, daha iyi eğitim ve sağlık hizmetini hak ettiğini kaydeden Palandöken, esnaf ve zanaatkarların bu Türkiye’nin birliğini, dirliğini ve düzenini en fazla isteyen kesim olduğunu söyledi.

“Bu ülkenin nabzını en gerçekçi şekilde esnaf ve zanaatkarımız tutmaktadır” diyen Palandöken, “Yapılacak demokratik açılım çalışmaları hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter devlet yapısını bozabilecek, etnik kökenlere dayalı unsurlar içermemelidir” diye konuştu. Demokratik açılım sürecinde terör örgütünün asla muhatap alınmaması gerektiğini dile getiren Palandöken, şöyle konuştu:

“Türkiye’de var olan terör sorununun askeri tedbirlerle tam olarak çözülemeyeceğini hepimiz biliyoruz. Terörle mücadeleye ayrılan kaynağın ekonomiye aktarılması halinde bu ülke şimdi olduğu yerden çok daha ilerde, çok daha gelişmiş ve refah içinde olabilirdi. Bu nedenle terörün önlenmesine yönelik olarak gelişecek ekonomik ve sosyal tedbirler demokratik açılımın önemli başlıklarından birini oluşturmalıdır.”

Reklam
Reklam

Palandöken, kendini farklı etnik kimlikle görenlerin “ayrımcılığa ve etnik milliyetçiliğe dayanmayan kültürel faaliyetlerini” özgürce yerine getirebilmesi gerektiğini vurgulayarak Anayasa’nın ‘Resmi dil Türkçedir’ ilkesi korunarak okullarda farklı dil derslerinin seçmeli ders olarak verilmesi gerektiğini kaydetti.

-“GÜNEYDOĞU’YA DEVLET ELİYLE YATIRIM YAPILMALI”-

Geri kalmış bölgelerde devletin öncü rolü üstlenmesi ve ekonomik yatırımların devlet eliyle yapılması halinde ekonomik canlılık ve istihdamın daha kısa sürede sağlanacağına dikkat çeken Palandöken, şunları söyledi:

“Nitekim Sümerbank, Etibank, Pamuk Kurumu, Zirai Donatım Kurumu gibi devlet kurumları ekonomik, sosyal ve toplumsal açıdan faaliyette bulunduğu dönemlerde bu bölgeye önemli hizmetler vermiştir. Bölgede her türlü işsizliğe, kısa-orta-uzun süreli programlarla mesleki eğitim verilmeli, bölgeye yapılacak yatırımların, çalışacak insanların olmasına gayret edilecektir. Geri kalmış bölgelerin en önemli sorunu işsizliktir. İş hayatı ise nitelikli iş gücü bulamadığından şikayetçidir. İyi bir planlamayla bu iki sorunun karşılıklı çözümünü sağlayabilirsek önemli işler yapmış oluruz. Bölgeye özgü özel teşvik sisteminin geliştirilmeli ve verilen teşvikler takip edilmeli. Bölge halkına teşvikler konusunda danışmanlık desteği sağlayan merkezler kurulmalı. Bölgede kalkınma ajanslarının süratli işleri bu açıdan da çok önem taşımaktadır. Bölgenin en önemli geçim kaynağı olan ancak terör yüzünden gerileyen tarım ve hayvancılığın yeniden cazip hale getirilmesi sağlanmalı, ilgili bakanlıklar ve yerel idarelerle modern tarım ve hayvancılık tedbirleri hususunda bölgeye seferberlik başlatılmalı.”

Reklam
Reklam

-“TOPRAK REFORMU YAPILMALI”-

Palandöken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin kendine has feodal yapısının geri kalmışlığın en önemli nedenlerinden biri olduğunu belirterek “Bu feodal yapıyı kırabilmek için özellikle toprak reformu başarılmalıdır. Toprak reformu köylünün kendi yöresine sahip çıkmasına, vatandaşlık bilincinin güçlenmesine katkı sağlayacaktır” diye konuştu. Palandöken, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geri kalmış illerimizde halka kamu kurumları tarafından verilen hizmetlerin kalitesi mutlaka artırılmalı. Bu bölgeler sürgün yeri olmaktan çıkarılmalı, bölgedeki örgütlü kurumların görevli olan yönetici ve personelinin nitelikli olmasına dikkat edilmeli. Bölgede din adamlarına çok önemli görev düşmektedir. Bölgeye aydın din adamlarının gönderilmesi ve aynı şekilde onlardan yararlanılması sağlanmalıdır. Bölgede nüfus planlaması ve kontrolüyle ilgili çalışmalar artırılmalı, hızlı nüfus artışının önüne mutlaka geçilmelidir. Sonuç olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes terör sorununun sona ermesini istemektedir. Terör bu ülkede yaşayan herkese doğrudan ya da dolaylı yoldan zarar göstermektedir. Demokratik açılımın çerçevesinde yüzyıllardır bir arada yaşayan, ortak Kurtuluş Savaşı vermiş, yanmış, yıkılmış bir imparatorluk içinde yeni bir devlet ortaya çıkarmış Türkiye Cumhuriyeti halkının birleştiricisi arasındaki dayanışmayı güçlendirici ve bu ülkede yaşayan herkese hitap edecek bir şekilde altı çizilmelidir. Biz esnaf ve zanaatkarlar olarak daha çok demokrasiye, bütün kesimlerin mutabakatının sağlandığı yeni bir Anayasa’ya, baraj sisteminin gözden geçirildiği yeni bir seçim kanununa, daha çok insan haklarına, daha çok eşitliğe, adalete, sosyal bir devletin gereği olan daha iyi eğitim ve sağlık hizmetine, daha çok yatırım ve iş imkanına evet diyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını bozabilecek, ülkemizi ayrılma ve bozulmaya götürebilecek etnik kökenlere dayalı federatif çözüm önerilerine de hayır diyoruz.”

Reklam
Reklam