Mersin Girişimci İşadamları Derneği (Mersin GİAD) Başkanı Alper Gürsoy, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin bir devlet politikası olduğunu belirterek, "Artık santralin kurulduğu ya da kurulacağı yeri tartışmak yerine, 'Mersin olarak bunu nasıl avantaja çevirebiliriz?', onu düşünmek gerekir" dedi.
Gürsoy, Akkuyu NGS firmasının düzenlediği Rusya gezisinin ardından İHA muhabirinin nükleer santrallerle ilgili sorularını yanıtladı. Bu geziye katılmadan önce de katıldıktan sonra da 'bir turizm bölgesinde nükleer santralin olmaması gerektiği' düşüncesinde olduğunu söyleyen Gürsoy, "Böylesine turizm potansiyeli olan bir yerde, psikolojik etkisi olan bir nükleer santralin olmaması gerektiğini dün de düşünüyordum, bugün de aynısını düşünüyorum" diye konuştu.
Ancak bu gezinin nükleer santrallerin güvenliği ile ilgili kafasındaki soru işaretlerini ortadan kaldırdığını vurgulayan Gürsoy, "Rusya'daki nükleer santralleri gördükten sonra çevreye vereceği zararla alakalı kafamdaki soru işaretlerinin tamamını attım. Yani çevreye, çevredeki insanlara, tarıma ve denize girenlere olumsuz etki yapacağı endişelerinin gerekli olmadığını gördüm. Rusya'nın nükleer santralle alakalı teknolojik olarak bir zaafının olduğu konusundaki soru işaretleri de bu gezi sonrası ortadan kalktı. Yani nükleer santrale 1950'lilerde başlayan bir ülkenin yaklaşık 8-9 tane değişik güvenlik tedbirlerini monte etmiş olması, yakın zamanda Japonya'da yaşanan tsunami sonrası meydana gelen olayın hemen akabinde Akkuyu'da bunun güvenlik tedbirini alarak uygulayacak olması birçok soru işaretini ortadan kaldırıyor" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE'DE EN AZ 4 TANE NÜKLEER SANTRAL OLMASI GEREKİR"
Nükleerin bir devlet politikası olduğunu hatırlatan Gürsoy, bu gerçekten hareketle Türkiye'de en az 4 nükleer güç santralinin olması gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti;
“Türkiye enerjide dışa bağımlı bir ülke, enerjiyi doğalgazdan üretiyor ve bunu da yüzde 95 oranında Rusya'dan ithal ediyor. Bu nedenle bundan sonraki süreçte Türkiye'de yeni 'nükleer güç santralleri bölgeleri' göreceğimizi düşünüyorum. Hükümetin, Akkuyu'da nükleer santral yapılmasına onay verdiğinden yola çıkarsak, bu noktada Mersin olarak üzerimize düşen, bu kararı avantaja çevirmek için çalışmalar üretmek. Nükleer santrali, işsizliğin ortadan kalkması için bir yol olarak seçmeliyiz. Nükleer santral tamamlanmadan önce buna uygun endüstri meslek liseleri yapalım veya çok programlı üniversite bölümleri açalım. Yani oradaki iş gücüne Mersin'i hazırlamayalım.”
Nükleer santrallerin olduğu yerlerde büyük yerleşim birimlerinin oluştuğuna da dikkat çeken Gürsoy, bu santralin inşası sırasında binlerce kişinin istihdam edileceğini ve o bölgede ekonomik bir değerin oluşacağını belirterek, "Santralin inşası sırasında insanlar burada yaşayacak. Akkuyu'ya gelecek kişilerin konaklaması için yeterli alanlar hazırlamamız lazım. Artık nükleer santralin Mersin'de yapılıp yapılmamasını tartışmak yerine, nasıl yönlendirileceğine bakmak lazım. Mersinli firmalar santralin inşası aşamasında görev alacak mı? Bunu sorgulamamız lazım. Mersinli firmaların santralin inşasında görev alması ve burada başardıkları işler dünya çapındaki emsallerinde referans kabul edilecektir. Bence bu önemli bir avantaj kapısı, bunu kullanmak da Mersinli iş adamlarına kalıyor" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz