Uzmanlar, işitme kaybının, yavaş, ilerleyici ve ağrısız olduğu için fark edilmeyebileceğine dikkat çekiyor. Fark edilebilenin ise, kulakta çınlama veya başka sesler olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, bunun da, işitme sinirine zarar veren gürültüye uzun süreli olarak maruz kalma sonucunda geliştiğini bildiriyor.
Uzmanlar, eğer ses yeterince yüksekse ve uzun sürerse, işitmeye zarar verebileceğini hatırlatıyor. Ses çok fazla olduğu zaman, iç kulaktaki sinir uçlarının öldüğü bildiriliyor. Uzmanlar, "Yüksek sese maruz kalma süresi uzadıkça, daha fazla sinir ucu harap olur. Sinir ucu sayısı azaldıkça da işitme azalır. Ölü sinir uçlarını canlandırmak mümkün değildir ve hasar kalıcıdır" diyorlar.
Uzmanlar, pek çok insanda, devamlı 85 dB üzerinde gürültüye maruz kalmanın, anlamlı şekilde işitme kaybına yol açtığını ve daha yüksek seslerin bu hasarı arttırdığını kaydediyor.
'Kulak tıkacı' ve 'kulak maskesi' olarak adlandırılan işitme koruyucu aletlerin, kulak zarına ulaşan sesin şiddetini azalttığını ifade eden uzmanlar, "Kulak tıkacı, dış kulak yoluna uyan küçük aletlerdir. Etkili olmaları için, total olarak kulak kanalını tıkamaları gerekir. Kulak tıkaçları rahat şekilde yerleştirilmeli ve böylece kulak kanalı tamamen kapanmalıdır. İyi uymayan kirli veya yırtılmış tıkaçlar, kanalı kapatmaz ve rahatsız edebilir" uyarısında bulunuyor.
Uzmanlar, uygun, iyi oturmuş tıkaçların, sesi 15-30 dB azaltabileceğini vurgularken, tıkaç ve susturucuların birlikte kullanımının, tek başlarına kullanıma nazaran 10-15 dB daha fazla koruma sağladığını bildiriyor. 105 dB'den yüksek sesler için beraber kullanımın düşünülmesini öneren uzmanlar, kulak maskesinin, kulağı kaplayacak şekilde oturması ve kulak kanalının tüm çevresini bloke etmesi gerektiğini kaydediyor.