İSTANBUL (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, türban konusundaki düzenlemelerin yapılabilmesi hususunda toplumsal mutabakat ve güven vermek gerektiğini vurguladı. Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, Anayasa değişikliği konusunda CNN Türk televizyonuna açıklamalarda bulundu. Paket içinde işkence konusunda da değişikliklerin yer aldığını belirten Yalçınbayır, "İşkencede af yoktur. Bundan sonra işkence davalarında zaman aşımı olmaması için şöyle bir şey belirledik; işkencede zaman aşımı, dava aşımı yoktur. İşkenceye uğrayan bir kişinin ahı mutlaka karşılığını bulmalıdır. İdarenin uygulamaları da önemlidir. Kasıtlı davranışların da üzerine gideceğiz. Bu çerçevede Memurin Muhakemat Kanunu'nu da değiştireceğiz. İşkence suçu insanlık suçu olduğu için herhangi bir ön izin olmaksızın uygulamalar yapılacaktır" dedi.
SEZER'İN TÜRBAN KONUSUNDAKİ AÇIKLAMALARI
Cumhurbaşkanı Sezer'in "Kamusal alanda türban kullanılamaz" şeklindeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Başbakan Yardımcısı Yalçınbayır,
Cumhurbaşkanı'nın uygulamayı yorumladığını, Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda 2 kararı olduğunu belirtti. Bunlardan birincisinde anayasanın engeli söz konusu olduğunu ifade eden Yalçınbayır, bu konudaki düzenlemelerin yapılabilmesi hususunda toplumsal mutabakat ve güven vermek gerektiğine dikkat çekti. Yalçınbayır, bu süreçte buna aykırı tutumlardan kaçınılması gerektiğini vurguladı. Bu tür düzenlemelerin yapılabilmesinin çoğunlukla hallolmayacağını dile getiren Başbakan Yardımcısı Yalçınbayır, anayasayı ve toplumun hassasiyetini dikkate aldıklarını söyledi. Katılımcılığın ve çoğulculuğun sağlanabileceği bir ortam olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Yalçınbayır, "Tek başımıza 'biz istediğimizi yaparız' demek demokrasi ve hukukla bağdaşmaz. Anayasa Mahkemesi'nin hepimizi bağlayan kararları var. Bu kararlar çerçevesinde temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi gerek" dedi.
"EĞİTİMLERİN ÖZÜ İNANÇLA İLGİLİDİR" Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Yalçınbayır, bazı okullar itibariyle bir toplumsal mutabakatın olduğunu, ancak bunların da yeterli olmayacağını ifade ederek, "Eğitimlerin özü inançla ilgilidir. Onunla çatışmayacak bir hususun olmasında yarar olabilir. Bunları hep birlikte tartışmalıyız. Bu tartışma hiçbir zaman gerginlik yaratmamalıdır. Biz eğitim ve öğrenim hakkının çok önemli bir hak olduğunu, temel hak ve özgürlüklerin başkasının özgürlüklerini yok etmeyeceğini ifade ediyoruz. Ama bu hakların kullanılmasıyla ilgili zemini sağlamak devletin görevidir. Toplumsal mutabakat anlayışı her konuda olmalıdır. Sayın Sezer'in de gözettiği husus şudur; şu andaki kuralların değişmesini isteyebilirsiniz. Bu ortamı değiştirecek olan idarenin ve devletin görevidir. Kurallar var iken herkesin uyma zorunluluğu vardır" diye konuştu.
Yalçınbayır, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın Cumhurbaşkanı'nı uğurlamaya türbanlı eşi ile gitmesinin doğru olup olmadığının sorulması üzerine, şu şekilde konuştu:
"Fevkalade uyumlu bir ortam vardı. Bu tür davranışlar inadına olacak davranışlar değildir. Devletin kurallarını bilen birisidir. Yanlış anlama varsa özür dilemek hepimizin görevidir. Ama Arınç'ın özür dileyecek bir durumu da yok."
DOKUNULMAZLIKLARIN SINIRLANDIRILMASI "Dokunulmazlıkların sınırlandırılması neden AK Parti'nin önceliklerinden olmuyor?" şeklindeki bir soruya Başbakan Yardımcısı Yalçınbayır, "AK Parti'nin programı ve seçim bildirgeleri hepimizi bağlamaktadır. Dokunulmazlıklarla ilgili hükümlere bakıldığında, işkence konusunda ön izin gibi sığınmalar olmamalı. Bir başka yöntem de anayasa değişikliklerinde bunu getirmektir. Anayasada da iki yöntem söz konusu olabilir. Bunlardan biri; geçen dönem kanunlaşmayan maddedir. Burada esas olan dokunulmazlık dosyalarının Meclis'te süratle ele alınmasıdır. Bir diğer yöntem de doğrudan doğruya düzenlemeler yapılmasıdır. Kişisel görüşüme göre, dokunulmazlık konusu toplumun hassas olduğu bir konu. AK Parti, bu dosyaları uzun sürmeden çıkaracaktır. Çünkü; parti programı herkesi bağlamaktadır" yanıtını verdi.