Güveninizi Artırın!

Kafa yapınızı değiştirmenin ve kendinize saygıyı kurmanın 5 yolu

Psikiyatrist Suzanne Zoglio

Günlük hayatınızda daha fazla risk almayı hiç istediniz mi? Partilerde halk dansları yaparak ve keyifli muhabbetler kurarak yeni arkadaşlar edinen kız arkadaşın gibi. Ya da sürekli yeni bir şeyler – yoga, paraşüt, dağ bisikleti, halk tiyatrosu – deneyen komşum gibi.
Peki, yeni maceralar, kendine güven gerektirir ve niyet etmekle kurulur. Bunun hilesi, boş yayınlarla geçirdiğiniz zamanlarınızı kısıtlayarak ve onun yerine kafanızda pozitif düşünceler üreterek beyin kritiğinizi uysallaştırmaktır. İşte beyninizin böyle davranması için birkaç yol, böylece hayatta yeni maceralara güvenle atılabilirsiniz.

Reklam
Reklam

Daha fazla takdir edilmek istiyorsunuz, fakat kendi boyunuza saplanıp kalmaktan korkuyorsunuz. Bir başka sefere, kafanızda … yapamayacağım gibi kendinizi sınırlayıcı düşünceler, strateji ifadelerine dönüşür. Asla terfi ettirilmeyeceğim yerine, şunu deneyin: eğer bu yeni projeyi alır ve başarılı olursam, muhtemelen terfi ettirilebilirim. (Ya da başka bir mantıklı strateji).

Kötü şans saplantı mı getirir? Her şikayeti (sizin ya da bir başkasının) bir soruya dönüştürmeyi öğrenin. Şikayetler, mağlubiyet belirtileridir ve sızlanma olarak gelir. Diğer yandan sorular, sizi çözüm arayışına iterek gücü yeniden ellerinize verir. Örneğin eğer kendinizi “bugün herkes kötü bir modda” (şikayet) derken yakalarsanız, bunu bir soruya dönüştürün, “bunları aydınlatmak için ne yapabilirim?”.

Özellikle kendinizle konuşurken, lisanınızı gözden geçirin. Risk alma kabiliyeti, yanlışlarınızdan nasıl ders aldığınız üzerine kurulur. Bir daha ki tökezleyişinizde, ne söylediğinize dikkat edin. “Aptal! Ayı! Neden daima bunu yapıyorsun?”. Kendi kendinize küfür edinişinizin tam ortasında durun ve aynı hatayı yapan iyi bir arkadaşınızla konuşuyormuş gibi yapın. “Hey, sen yapabileceğinin en iyisini yaptın. Şimdi, kendini topla ve yeniden dene. Başarısız olmakta utanılacak bir şey yok… denemekten vazgeçmediğin sürece” gibi şeyler söyleyeceksiniz. Kendi kurallarınızla oynayın. Yeni bir şey yapmak istediğiniz bir başka zaman, fakat iç kritiğiniz yapmamanız gerektiğini söylediğinde, şu soruyu getirin: neden olmasın? Eğer cevap “Bu hoş değil” ya da “İnsanlar ne düşünecek?” ya da “Aptal gibi görüneceğim” ise, başka birinin kuralları ile oynuyorsunuz demektir. Kendinizi sırtınızda taşımayı bırakın ve kendi pekiyilerinizle devam edin. Şimdi ve sonra derinde yüzme isteğini takip edin. Olabilecek en kötü şey nedir? Mükemmel değil misiniz? Dünyanın geri kalanına katılın! Ve en iyi sonuç? Bir risk aldınız ve hayatta kaldınız ve bunun için şimdi daha iyisiniz. Güven aynı zamanda esneklik üzerine de kurulur ve eğer çoğunlukla esnek bir insansanız, hayattan zevk almanız her seferinde daha da genişler.

Reklam
Reklam

Saygınızı besleyin. Eğer maceraya, büyümeye, plansız eğlenceye daha açık olmak istiyorsanız, beyin eleştiri mekanizmanızı aç bırakmanız ve içsel güven çalıştırıcınızı beslemeniz gerekmektedir. Her güne kendinizi destekleyen bir ifade ile başlayın: “Ateşliyim, zekiyim ve her şeye hazırım” ya da “Kendimden eminim, yetenekliyim ve enerji doluyum”. Kendinize gücünüzü pompalayacak iltifatlar edin. Unutmayın ki hepimiz her gün herşeyin ne kadar “meydan okuyucu” (korkutucu, tehlikeli, etc.) olduğuna dair hemen fark edilmeyen ya da biraz fark edilen mesaj bombardımanına tutuluyoruz. Onlara kendi iç umut, güven ve güç diyaloğunuzla karşı koyun.