Güvenlik soruşturması usullerine ilişkin kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda

CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır: - "Teklifin güvenlik soruşturması ve arşiv taramasıyla ilgili maddeleri Anayasa'ya aykırı" - MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı: - "İçtüzük değişikliği konusunda bir kez daha çağrı yapıyoruz" - İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik: - "Ülke Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen otokratik sistemle yeniden yönetilemez hale sokulmuştur. Bunun reçetesi iyileştirilmiş parlamenter sistemdir"

TBMM Genel Kurulunda, ilk kez veya yeniden kamu hizmeti ve görevlerine atanacaklar hakkında yapılacak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması hükümlerinin yeniden düzenlenmesine ilişkin maddeleri de içeren Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine başlandı.

Teklifin tümü üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz alan Mersin Milletvekili Behiç Çelik, kanun yapma tekniği açısından sürekli olarak eleştirdikleri torba kanunla bir kez daha karşı karşıya olduklarını söyledi.

Reklam
Reklam

"İnanın, biz eleştirmekten bıktık ama maalesef kanun teklifini yapanlar bıkmadı." diyen Çelik, "Hukuk devletinin biçimsel bir istisnai uygulaması olan bu yöntem artık iktidar tarafından genelleştirilmiştir. Bu uygulamalar ileride hukuk fakültelerinde öyle zannediyorum ki ders olarak okutulacak." diye konuştu.

Kanun teklifinin Genel Kurula kadar gelme aşamasında ana ve tali komisyon olarak en az 5 komisyonda görüşülmesi gerekirken bunun da yapılmadığını savunan Çelik, şöyle konuştu:

"Ülkenin yönetimi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak adlandırılan bu ucube sistem içinde sürdürülürken, 17 aydır hem yasamada hem yürütmede hem de yargıda tanıklık ettiğimiz hadiseler ortadadır. Ülke, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen otokratik sistemle yeniden yönetilemez hale sokulmuştur. Bunun reçetesi iyileştirilmiş parlamenter sistemdir. Cumhurbaşkanının güç ve kudreti korunarak TBMM içinden yürütme erkinin çıkacağı bir sistem kurulabilir. Hukukun üstünlüğe inanalım, bağımsız ve tarafsız yargıyı tesis etmeye yeter ki karar verelim, inanalım. Ekonomi yönetiminde subjektifliği ortadan kaldıralım, ekonomi güvenliğini ve teşebbüs özgürlüğünü getirelim. Böylece, kuvvetler ayrılığının yeniden tesis edildiği ülkemizde herkesin yarınından emin olacağı, iyi yönetilen Türkiye modelini gerçekleştirmiş oluruz. Hedefimiz bu olmalıdır."

Reklam
Reklam

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, "torba kanun teklifi verilmesi, tekliflerin etki analizinin bulunmaması, teklifle önerilen düzenlemelerin ilgili ihtisas komisyonlarında görüşülmemesi" gibi sıkça tartışılan konuları disipline etmek üzere İçtüzük değişikliğinin bir an önce yapılması gerektiği söyledi.

Kalaycı, "Böylelikle kısır çekişme ve zaman kayıplarının önleneceği, kaliteli bir yasama çalışmasına imkan sağlanacağı yönündeki görüşlerimizi MHP olarak hatırlatıyor ve yineliyoruz. İçtüzük değişikliği konusunda bir kez daha çağrı yapıyoruz." diye konuştu.

HDP Grubu adına söz alan Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, "15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye bir olağanüstü hal yaşadı. Olağanüstü hal kalktı ama olağanüstü durum ortadan kalkmadı. Uzatılmış bir olağanüstü hal yaşıyoruz" görüşünü öne sürdü.

Teklifteki güvenlik soruşturmasıyla ilgili maddelerin "subjektif, her yere çekilebilecek" biçimde olduğunu dile getiren Paylan, "Yarın öbür gün güç bir başkasının eline geçerse, onlar bu maddelerle bir parti devleti inşasına girişebilirler." dedi.

Reklam
Reklam

CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, bütçe görüşmeleri arasında bu kanun teklifi için TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunun toplanmasını eleştirdi.

Teklifin güvenlik soruşturması ve arşiv taramasıyla ilgili maddelerinin Anayasa'ya aykırılık teşkil ettiğini savunan Sındır, bu maddelerin tekliften çıkarılacağı yönünde bir öngörü olduğunu belirterek, çıkarılmasının doğru olacağını ifade etti.

Sındır, şunları kaydetti:

"Geçmişinde istihbari kayıtlarında, güvenlik soruşturması, arşiv kayıtlarında irticai faaliyetlerde bulunmuş olmak, devleti bir din devletine dönüştürme faaliyetlerinde bulunmuş olmak gibi iktidar partisinden de birçok arkadaşımız hakkında böyle şeyler olabilir; bu fişlemelerle karşı karşıya kalınabilir. Burada esas olan bu insan haklarına, Anayasa'ya, uluslararası sözleşmelere aykırı durumun olmamasını talep etmektir."