MERSİN (İHA) - Mersin Güzellik Uzmanları Derneği Başkanı Nevin Polat, kozmetik sektöründe büyük bir rant olduğu için son yıllarda güzellik merkezlerinin mantar gibi çoğaldığına dikkat çekerek, bu merkezlerde kullanılan elektrikli cihazların, deneyimsiz kişilerce kullanıldığında telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabildiğini söyledi.
Son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle birlikte birçok sektörde olduğu gibi kozmetik sektöründe de şaşırtıcı imkanlar vatandaşların hizmetine sunuluyor. Çeşitli cihazların da yardımıyla kişi baştan aşağı yenilenirken, özellikle bakımlı olmak isteyen kadınlar ise güzellik salonlarına akın ediyor. Talebin fazla olması, sektörde olan boşluğun doldurulmasını da beraberinde getirirken, birçok meslek dalında olduğu gibi güzellik uzmanlığında da art niyetli kişiler meydanı boş bırakmıyor.
Kozmetik sektöründe insanların sağlığıyla oynanmasına izin vermemek amacıyla yaklaşık 1 yıl önce kurulan Mersin Güzellik Uzmanları Derneği de, şu ana kadar birçok firma ile "Güzellik uzmanıyım" diyerek halkın sağlığıyla oynayan kişilere yönelik hukuki sürecin başlamasına önayak oldu. Derneğin araştırmaları sonucu halkın sağlığı ile oynayan çok sayıda firmaya ve kişiye idari para cezası kesilirken, çok sayıda dava ise devam ediyor.
Dernek Başkanı Nevin Polat, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, her kadının estetikle ilgili birtakım kaygıları olduğunu belirterek, kadınların bu kaygılarını psikolojik bazda hafifletmek amacıyla uzmanlardan destek aldıklarını vurguladı.
Cildi bozuk, kilo sorunu olan ya da doğum lekeleri bulunan kadınların salonlara gelerek uzmanlardan destek aldıklarını ifade eden Polat, "Şalvarlı bir kadının dahi mutlaka dudağına sürdüğü bir ruju vardır, çünkü her kadın güzel olmak ister. Her kadın dış dünyayla barışık yaşamak için kendisine güven duymak ister ve bu güveni de yüzüne sürdüğü birkaç allık veya ruj darbesiyle sağlar" dedi.
Her sektörde olduğu gibi kozmetik ve bakım sektöründe de bu mesleğe layık olmayan birtakım insanların yaptığı yanlış uygulamalarla kadınların mağdur olduklarına işaret eden Polat, bunun sonucunda kadınların canının hem maddi hem manevi anlamda yandığını vurguladı.
"Biz birtakım uygulamalar yapıyoruz ama, en azından kadınlara bu uyguladığımız yöntemlerin doğru ve yanlış olan yönlerini de anlatalım ki onların da haberi olsun" diyen Nevin Polat, kadınların yüzlerine sürecekleri her kremin onlara faydalı olacağı inancıyla o ürünü satın almamaları gerektiğini, ürünün o kişinin cildine uyup uymayacağı gibi birçok detayın araştırılması gerektiğini kaydetti. Polat, kozmetiğin büyük bir rant kapısı olduğunu ve bu sektörde iyi niyetli davranan firmalar da, bunu suiistimal eden firmalar da bulunduğunu dile getirerek, "Biz bu anlamda dernek olarak kadınların bilinçlendirilmesi için yola çıktık ve bu çıkışımız zaman geçtikçe bir hukuk mücadelesine dönüştü. Hukuk mücadelesinde bakanlıklarla birtakım yazılı iletişimlere başladık. Güzellik sektörünün içerisinde Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın alanına giren bölümler de var. Bu çerçevede gerekli yerlere hem yazılı hem de sözlü olarak başvuruda bulunarak, bir nebze de olsa yanlışların düzeltilmesi için çaba sarf ediyoruz" diye konuştu.
Birtakım kanuni boşluklardan faydalanarak bu sektöre girip at koşturanlar olduğuna vurgu yapan Polat, vatandaşların bunlardan haberdar olmadığını, ancak canı yanan vatandaşların bu bilince vardıklarını ifade etti.
Piyasada bazı kişilerin aldıkları ustalık belgelerinin gerçeğe dayalı olmadığına dikkat çeken Nevin Polat, şöyle konuştu:
"Kanunun birtakım dayatmaları var. Bir kişinin 'kalfalık belgesi' almak için bu meslekte 6 senelik çalışma hayatı olması gerekiyor. Kalfa olduktan sonra 5 yıl da 'ustalık belgesi' almak için sektörde çalışmak gerekiyor. Toplam 11 senelik bir çalışma hayatı istenirken, ne yazık ki kişilerin çalışma hayatı ile ilgili bir sigortalılık belgesi istenmiyor. Bunun sonucunda kolay yoldan güzellik uzmanı olmak isteyen kişiler, anlaştıkları bir güzellik uzmanının imzasıyla kendisini sanki 5 yıldır onun yanında
çalışıyormuş gibi gösterip, sınavlara girme hakkı kazanıyorlar. Bunun sonunda da devreye kötü niyet giriyor. Kişi bu imzayla belge aldıktan sonra bir güzellik salonu açarak çalışmaya başlıyor. Tabii bu imza karşılığında çok ciddi rakamlar ödeniyor. Bizim işimizde elektrikle çalışan cihazlar mevcut. Biz kuaför gibi tarakla-makasla, süsleme olayıyla uğraşmıyoruz. Dolayısıyla elektriğin olduğu işlemlerde de deneyimsizseniz yanık vakaları ortaya çıkıyor."
Herhangi bir deneyimi olmayan insanın o cihazlarla piyasada işe başladığında, müşterilerinin hem canını hem de cebini yaktığını belirten Polat, kadınların başına bu tür olaylar geldiğinde, "Ustalık belgesi olan güzellik uzmanı bile yüzümü ne hale getirdi" diyerek tepki gösterdiğini, güzellik uzmanlarından korkmaya başladığını vurguladı. Sektörün içerisinde çok büyük paralar döndüğü için artık pratisyen doktorların bile güzellik salonu açmaya başladığını ifade eden Polat, "Bu mücadeleye başladıktan sonra gördüğümüz tablo bizi çok şaşırttı. Biz istiyoruz ki kadınlar bilinçli paralar harcasınlar ve karşı tarafı iyi gözlemlesinler. Çünkü birtakım kanun boşluklarından faydalanan insanlar çok. 6-7 yıl tıp eğitimi almış, hiç kendisi ile alakalı olmayan pratisyen hekimler bu sektöre girerek güzellik salonu açıyorlar. Bu doktorlar 6-7 yıl boyunca krem satmak için mi okudular? Nerede kaldı bunların Hipokrat yemini?" şeklinde konuştu.