Güzelliğe düşen gölge: Aşırı tüylenme

İSTANBUL (İHA) - Kadınlarda güzelliğin ve estetiğin vazgeçilmez ön şartı olarak görülen pürüzsüz bir teni gölgeleyen aşırı tüylenmenin birçok sebebi var. Bu sebepler, kalıtımdan hormonal faktörlere, ilaçlardan kötü huylu tümörlere kadar uzanabiliyor.

Acıbadem Bağdat Caddesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Erkan Sarı, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, vücuttaki kılların artışının hem estetik hem de sosyal açıdan sorun oluşturduğunu vurgulayarak, bu şikayetlerle hergün yüzlerce kadının iç hastalıkları, endokrinoloji polikliniklerine ve estetik merkezlerine başvurarak çare aradığını belirtti.

Reklam
Reklam

Kadınlardaki aşırı tüylenmenin tıp dilindeki adının "Hirsutizm" olduğunu bildiren Opr. Dr. Erkan Sarı, "Bu genelde, androjene bağlı olarak gelişir. Genç kadınların ortalama yüzde 25-35'inde karın alt bölgesi, memebaşı kenarları ve dudak üst bölgelerinde terminal kıl bulunur. Birçok kadında yaşla bu kıllarda artış gözlenir" dedi.

'Hirsutizm'in, androjene bağlı ve bağımsız olarak iki gruba ayrıldığını ifade eden Dr. Sarı, androjene bağımlı tip kıllanmanın, erkekte kıllanma görülen bölgelerde arttığını ve daha çok erginlikle ortaya çıktığını kaydetti. Dr. Sarı, genellikle bu tip hastalıkta, altta önemli bir sorun tespit edilemediğini ifade ederek, "Androjende hafif artmaya veya ciltte androjene karşı gelişen aşırı hassasiyete bağlı olarak bu bozukluk belirir. Androjene bağımlı olmayan hirsutizm ise vücudun herhangi bir bölgesinde kıllanma artışı ile kendini gösterir" diye konuştu.

KILLANMA 30'LU YAŞLARDA DURUYOR Acıbadem Bağdat Caddesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Erkan Sarı, bu durumun, ya kıl köklerinin kan dolaşımındaki androjen hormonlara aşırı duyarlı olmasına veya böbrek üstü bezleri veya yumurtalıklardan androjen hormon üretiminin artmasına bağlı olduğunu vurgulayarak, "İlk durumda kanda hormon miktarı artmamıştır, ancak kıl kökleri, bu normal düzeydeki hormona aşırı cevap vererek normalden hızlı uzar ve kalınlaşırlar. Böyle kişilerde kıllanma ergenlikle birlikte başlar, 30'lu yaşlara kadar artar, daha sonra o düzeyde kalır. İkinci durumda ise kanda androjen hormon miktarı artmıştır; kıllarda çoğalma ergenlikten önce veya sonra başlayabilir" dedi.

Reklam
Reklam

HORMONAL BOZUKLUĞUN SEBEPLERİ
Opr. Dr. Erkan Sarı, bu hormonal bozukluğun en sık karşılaşılan sebeplerini, 'Yumurtalık veya böbrek üstü bezlerindeki kistler, hücre çoğalması, iyi veya kötü huylu tümörler' olarak sıraladı. Bu hastalarda, androjen hormon fazlalığından kaynaklanan adet düzensizlikleri, deride aşırı yağlanma ve sivilcelenmeler, ses kalınlaşması, göğüslerde küçülme, saç dökülmesi ve kötü kokulu terleme gibi belirtiler de bulunabildiğini söyleyen Dr. Sarı, "Eğer bu belirtiler oldukça hızlı şekilde ortaya çıkarsa ve kandaki hormon düzeyi çok yüksekse, kötü huylu tümörlerden kuşkulanmak gerekir" diye konuştu. Opr. Dr. Erkan Sarı, aşırı tüylenmeye bazen, çeşitli sebeplerle kullanılan bazı ilaçların da yol açtığını bildirdi.

TEŞHİS NASIL KONULUYOR? Hirsutizmin sebepleri araştırılırken, önce, altta herhangi bir hastalık yatıp yatmadığının incelenmesi gerektiğini ifade eden Opr. Dr. Erkan Sarı, "Bu konuda ilaçların özellikle doğum kontrol haplarının kullanmaya başlandığı yaş sorulmalıdır. Ayrıca hastalarda aile hikayesi, adet düzeni, şişmanlık hikayesi, kıllanma yanında saçın ön bölgelerinde dökülme, ses kalınlaşması gibi belirtiler sorgulanmalıdır" dedi.

Reklam
Reklam

TEDAVİ
Dr. Sarı, hirsutizmin tedavi yaklaşımını, kılların mekanik olarak ortadan kaldırılması ve ilaç tedavisi olarak açıkladı. Hafif kıllanma artışı olan hastalarda, mekanik olarak kılların yok edilmesinin yeterli ve güvenli olduğunu belirten Dr. Sarı, "Tıraşlama, görünen kılların geçici olarak ortadan kaldırılması için en kolay yöntemdir. Birçok kişinin iddiasının aksine, traş ile kılların büyümesi hızlanmaz. Elektroliz ise, bölgesel kıllanma için güvenli yöntem olmasına rağmen, pahalı ve uzun süreli tedavi gerektiren bir yöntemdir" diye konuştu.

İyi bir ilaç tedavisi ile terminal kılların daha ince ve daha renksiz hale gelebildiğini ifade eden Dr. Sarı, "Hafif kıllanması olan genç bayanlarda ilaç tedavisi çok iyi sonuç vermektedir. Ne yazık ki ilaç tedavisi tam bir iyileşme sağlamamakta ve kimi zaman tekrarlamasını önlemek için hayat boyu sürdürülmesi gerekebilir" dedi.