Zaman geçtikçe vücut sağlığında değişimler meydana geldiği gibi cilt üzerinde de farklılar gözlemleniyor. 20 yaşından sonra vücutta azalmaya başlayan kolajen cildin gerginliğini azaltarak kolayca kırışmasına sebep oluyor. Vücudumuza ve cildimize birçok faydası bulunan kolajenin yaş ilerdikçe azalmasını önlemek için kolajen takviyesi almak gerekiyor. Aynı zamanda sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmak da cilt sağlını etkiliyor. Sağlık Yazarı Dr. Gülsüm Kartal, yaş ilerledikçe önemi daha çok artan kollajen hakkında verdiği bilgilerde, kollajen eksikliğine neden olan etkilere değindi.
Dr. Kartal, yaşa bağlı azalmanın yanı sıra menopozun da etkili olduğunu vurgulayarak bu dönem kolajen azalmasının daha da hızlandığını belirtti. Cildin esnekliğini kaybettiğini belirten Dr. Kartal, kolajen eksikliğine neden olan çevresel faktörlere de değindi.
Kirli hava, sigara ve alkol kullanımı ile yağlı beslenme gibi etkenlerin, kolajen yakımını artırdığını belirten Dr. Kartal, ayrıca uykuya dikkat etmek gerektiğinin altına çizdi. Protein ağırlıklı beslenilmelidir.
Dr. Kartal, kolajen üretimi için kemik suyunun oldukça faydalı olduğunu belirtti. Ancak bu yolla alınan kolajenin direkt cilt ve kemiğe gitmediğini belirten Dr. Kartal, vucüdun neresinde kolajen sorunu varsa oraya gittiğini söyledi.
Kırmızı ve taneli meyvelerin de kolajen üretimi için oldukça faydalı olduğunu belirten Dr. Kartal, hindi, balık, tavuk etinin de kollajen yapımında etkili olduğunu vurguladı. C vitamini kolajen almak da yararlıdır.
Cilt için kullanılan kolajen kremlerinin cilde yeterinde nüfuz etmediği yönünde çekinceler olduğunu belirten Dr. Kartal, gençlik için kolajen takviyelerine ihtiyaç olduğunu söyledi. Takviyelerin önemli bir yan etkisi yok Dr. Kartal, “Yapılan çalışmalar kolajen takviyelerinin önemli bir yan etkisinin olmadığını göstermiştir. Yalnızca sindirim sistemi bozuklukları ve ağızda ağır tat bırakma şeklinde görülebilirler.” dedi.