Haberal'ın avukatları, tazminata mahkum olan hakimlerin çekilmesini istedi

Milletvekili seçilen Mehmet Haberal’ın avukatları, tahliye talebinin reddine yapılan itirazı değerlendirecek olan heyette Haberal’ın tazminata mahkum ettirdiği hakimlerin yer almaması talebinde bulundu. Hakimlerin çekilmemeleri durumunda reddihakim talebinde bulunacaklarını belirten avukatlar, tazminata mahkum olmayan hakimlerden oluşan heyet kuruluncaya kadar itiraza devam edeceklerini belirtti.
Haberal’ın avukatları mahkemeye dilekçe vererek itirazı değerlendirecek olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinde tazminata mahkum olan hakimlerin bulunmamasını talep etti. Soruşturma aşamasında Haberal, ‘tutukluluk halinin devamına’ ve ‘tahliye talebinin reddine’ yönünde kararlar verdikleri gerekçesiyle 9 hakimi bin 500’er TL manevi tazminat ödemesine mahkum ettirmişti. Tazminata mahkum olan isimler ise, Rüstem Eryılmaz, Resul Çakır, Kemal Can, Yakup Hakan Günay, Mehmet Faik Saban, Nurettin Ak, İdris Aslan, Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu ve Ali Efendi Peksak. Tahliye talibenin reddedilmesine yapılan itirazı değerlendirecek olan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tazminata mahkum olanlardan başkan Rüstem Eryılmaz ile üye hakimler Resul Çakır ve Yakup Hakan Günay bulunuyor.
Haberal’ın avukatı Dilek Helvacı, öncelikle 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tazminata mahkum olan hakimlerin yer almaması talebinde bulunduklarını söyledi. Helvacı, “Hakimler hakkındaki çekilme taleplerimizi kendileri değerlendirecek. 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Resul Çakır ve Yakup Hakan Günay şu an izinde. Sadece başkan bulunuyor. Başkanla birlikte bir heyet oluşturulursa reddihakim talebimiz olacak. Mahkeme bu talebimizi kendi değerlendirebilir. Eğer diğer üyeler de tazminata mahkum olan isimlerden oluşursa bu kez reddiheyet talebimiz olacak. Bunu da bir üst mahkeme yani 9. Ağır Ceza Mahkemesi değerlendirecek. Ancak bu mahkemenin başkanı da tazminata mahkum olanlardan. Bağımsız bir heyet oluşturulana kadar da bizim itirazımız devam edecek.” dedi.
Avukatlar, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iki ayrı dilekçe sundu. Mahkemeye sunulan ilk dilekçede, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılan tahliye talebinin reddedildiği ve buna itirazın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yapıldığı belirtildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bunu karara bağlamakla başkanı Rüstem Eryılmaz ile üye hakimler Resul Çakır ile Yakup Hakan Günay’ın görevli olduğunun belirtildiği dilekçede, başkan ve iki üyenin Haberal’ın tahliye talepleriyle ilgili olarak “Yoruma ihtiyaç göstermeyecek şekilde, açık ve kesin kanun hükmüne aykırı davrandıkları” gerekçesiyle Yargıtay tarafından manevi tazminata mahkum edildikleri hatırlatıldı. Başkan ve iki üyenin objektif ve sübjektif tarafsızlıklarından ciddi şüphe duyulduğunun anlatıldığı dilekçede, “Adil yargılanma hakkının ve kamuoyunda yargıya olan güvenin, daha fazla zedelenmesine sebebiyet verilmemesi” gerekçesiyle üç hakimin de çekilmesi istendi. Dilekçede, bu talebin reddedilmesi halinde ise üç hakimin reddedildiği ve bunun için de dosyanın üst mahkeme olan İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi talep edildi.
İkinci dilekçede ise tahliyenin reddi kararına yapılacak itirazın değerlendirilmesi sırasında oluşturulacak heyetle ilgili talepler yer aldı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin üye hakimleri Resul Çakır ve Yakup Hakan Günay’ın izinde olması nedeniyle oluşacak hakim değişikliklerinde mahkeme başkanları Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, Nurettin Ak, Kemal Can ile üye hakim Ali Efendi Peksak’ın olmaması istendi. Bu 4 ismin objektif ve sübjektif tarafsızlıklardan şüphe duyulduğunun belirtildiği dilekçede, bu hakimlerin de davadan çekinmeleri, kabul edilmemesi durumunda da reddedilmeleri talep edildi. Dilekçede bu 4 ismin de, Haberal’ın tahliye talepleriyle ilgili olarak “Yoruma ihtiyaç göstermeyecek şekilde, açık ve kesin kanun hükmüne aykırı davrandıkları” gerekçesiyle Yargıtay tarafından manevi tazminata mahkum edildikleri ifade edildi.
Mahkemeye verilen dilekçelerde, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nce verilen tazminat kararlarının, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından 5 Kasım 2010 tarihinde onandığı hatırlatıldı. İsmi geçen hakimlerin tarafsızlıklarını yitirdiklerinin kesinleştiği belirtilen dilekçede, hakimler ile Haberal arasında ‘alacak-borç’ ilişkisi bulunduğu kaydedildi.