Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Bülent Arınç, Suriyeli sığınmacı sayısının 100 bine yaklaştığı ve sığınmacılar dolayısıyla halkın tedirgin olduğu yönündeki haberlerin sorulması üzerine, ''Bu, tamamen spekülatif amaçlı uydurma haberlerdir'' diye konuştu.
Türkiye'ye sığınanların sayısının 80 bini geçtiğini ve onlar için hazırlanan tüm merkezlerin dolduğunu ancak yeni iki kamp hazırlığı yapıldığını anlatan Arınç, Türkiye'nin bu sığınmacıları insani amaçlı kabul ettiğini ve onların tüm ihtiyaçlarını karşıladığını söyledi.
Türkiye'nin bu davranışının sadece bölge ülkeleri değil dünyaca takdir gördüğünün altını çizen Arınç, Türkiye'nin yaptığı insani davranışı ABD'den AB ülkelerine, BM ve Güvenlik Konseyi'nin de sahiplenmesi gerektiğine dikkat çekti.
80 bin kişinin sığındığı bir ortamda kendi aralarında farklı kültürler, farklı etnik yapı, farklı dinsel yapı dolayısıyla zaman zaman sorun yaşayabileceğini ama şu ana kadar kendilerini tedirgin eden hiç bir olayın yaşanmadığının altını çizen Arınç, şöyle konuştu:
''Bugün Sayın Hatay Valisi'nin Anadolu Ajansı mahreçli bir açıklaması var; 'Sığınmacıların Türkiye'ye gelmeye başladığı 1,5 yıldan bu yana adliye veya vilayete intikal eden olay sayısı 150'yi geçmemektedir. 1,5 yılda bugün 80 bine ulaşan insanlar arasında kavga, dövüş, darp etmek ya da bir başka şekilde adliyeye ya da idareye intikal eden olay sayısı 150 ise bunu yazmak çizmek herhalde çok doğru bir şey değil.''
Arınç, Suriye'de yaşanan olaylarda muhalif güçlerin çabalarından ve gayretlerinden memnun olmayanların, Suriye'den sığınmış olan insanları spekülatif haberlerle örselemeye çalıştıklarını ifade etti.
**Gaziantep'teki olay çok acı bir olaydır**
Bülent Arınç, ''Gaziantep'teki patlamanın, PKK'nın 'Ses getirecek eylemlerinden' biri olarak mı nitelendirmek gerekir'' şeklindeki soruyu yanıtlarken, Gaziantep'teki olay çok acı bir olaydır. PKK, şu ana kadar üstlenmemiş olsa bile, elde edilen bilgiler ve bulgular bu eylemin özellikle resmileri fotoğrafları da neşredilen bir kısmı tutuklanmış bir kısmı halen aranıyor olan faillerini de dikkate aldığımızda, tamamen örgütün işi olduğu herhalde ayan beyan ortaya çıkmış durumdadır'' ifadesini kullandı.
Soruşturmanın devam ettiğini anımsatan Arınç, faillerin yakalanarak yargıya teslim edileceğini düşündüklerini söyledi.
**Çiçek'in 11 maddelik metni**
Bülent Arınç, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in bugün medyada yer alan ''11 maddelik uzlaşma metnine'' ilişkin bir soru üzerine, metni Türkiye'de yaşayan herkesin ''Evet ne kadar doğru'' diyebileceği bir metin olduğunu ancak muhatabının kim olduğunun da Çiçek'e sorulması gerektiğini kaydetti.
Arınç, şunları söyledi:
''O bildirinin muhatabı hükümet değildir, TBMM içi midir onu Sayın Başkan'ın açıklaması lazım. Grup Başkanvekilleri midir, sivil toplum kuruluşları mıdır yoksa 'Halkımızın hissiyatı bu yöndedir, ben de halkın temsilcileri olan TBMM'nin başkanıyım, halkın arzu ettiği bu 11 maddelik muhtırayı açıklamak istiyorum ve buna sahip çıkanlar da sahip çıktıklarını ifade etsinler' mi demek istemiştir. Sayın Başkanımızın gayesini amacını biz kendisini bulduğumuz zaman sorarız.''
**''O görüntüler bir kurgudur''**
Suriye'de kaçırılan gazeteci Cüneyt Ünal ile ilgili yeni bilgilerin sorulması üzerine Arınç, Ünal'ın hayatta olduğunu bildiklerini belirterek, ''Rejimin elinde olduğunu biliyoruz. Türkiye onun sadece bir gazeteci olarak görev yaptığını, teslim edilmesi gerektiğini, başına geleceklerden Suriye'deki rejimin sorumlu olacağını hem diplomatik yollardan hem de uluslararası kanallardan ifade ediyor'' diye konuştu.
Daha önce de iki gazetecinin iki ayı aşkın süre sonra iade edildiklerini hatırlatan Arınç, ''Umuyorum ki, bu arkadaşımız ve onun gibi bir kaç arkadaşımız da Türkiye'ye sağ salim geleceklerdir'' diye konuştu.
Ünal'ın Suriye televizyonlarında yayınlanan görüntülerine ilişkin soruya karşılık da Bülent Arınç, ''O görüntüler bir kurgudur. Zorla konuşturulmuştur. Elindeki metne bağlı kalması istenmiştir. Yüzündeki, gözündeki morluklar da şiddete maruz kaldığını göstermektedir'' dedi.
**''Şüphesiz önemli bir eşiktir''**
Arınç, ''100 bin sığınmacı eşik olarak gösterilmişti. Sınır ötesinde alınacak bir önlemin daha yakın olduğunu söyleyebilir miyiz?'' sorusuna da şu yanıtı verdi:
''Bildiğiniz gibi ABD'de Sayın Clinton Türkiye'ye geldiğinde ikili görüşmeler yapılacağı ve bu görüşmeler sırasında da alınabilecek önlemler konusunda neler yapılması gerektiğinin kararlaştırılacağı söylenmişti. Bunların birinci toplantısı yapıldı. Gelişmelere göre mutlaka önlemler, tedbirler alınmaya devam edecektir ama Sayın Dışişleri Bakanımız'ın '100 bin sığınmacı limittir, bundan sonra geleni almayacağız' şeklinde bir beyanı olmadı. Bu şüphesiz önemli bir eşiktir. 100 bin sığınmacının Türkiye'ye gelmiş olması elbette bizim açımızdan da Suriye'de yaşananlar bakımından da önemlidir. Ama bu iş, insani amaçla yapıldığına göre sınır koymak da mümkün değildir. Bugünlerde kapılardaki sıkıntıların sadece güvenlik kontrolü ve diğer konularda yapılan çalışmalar sebebiyle olduğunu söylemeliyim. Yoksa biz, kimseyi diğerinden ayırt etmek durumunda değiliz. 'Ben mağdurum, ölüm korkusu yaşıyorum, hayatımı zor kurtardım' diyen herkese Türkiye kucak açmaktadır.''
**''Sayın Cumhurbaşkanımız yarın yine MGK için Köşk'te''**
Bülent Arınç, Suriye'deki olaylarla ve bu olayların Türkiye'ye yansımaları konusunda da ilgili bakanların Bakanlar Kurulu'na bilgi sunduğunu ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Arınç, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) yarın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında toplanacağını da hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Gül'ün kulağındaki rahatsızlık nedeniyle tedavi gördüğü Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nden bugün akşam yapacağı görüşmeler için bir süreliğine ayrılacağını ve gece saatlerinde tekrar tedaviye devam etmek için hastaneye döneceğini söyledi.
Arınç, ''Sayın Cumhurbaşkanımızın yarın yine MGK için Köşk'te görevi başında olacağını biliyoruz'' dedi.
Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Suriye konusuna ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yazdığı mektup ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin MHP Grup Başkanı sıfatıyla AK Parti'yi muhatap alarak, milletvekili dokunulmazlığına ilişkin Anayasa'nın 83. maddesinin değiştirilmesine yönelik taleplerini içeren mektubunun da Başbakan Erdoğan'a ulaştığını bildirdi.
**CHP heyetinin kamp ziyareti**
Soruları yanıtlarken CHP'li bir kaç milletvekilinin, sığınmacıların kamplarına yönelik ziyaretlerine de değinen Arınç, milletvekillerinin general, albay ve ailelerinin kaldığı Apaydın kampına girmek istemelerini ''Bu tamamen siyasi ve provokatif amaçlı bir davranıştır'' şeklinde konuştu.
Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''O milletvekillerine şunu sormak istiyorum; orada kadınların, çocukların, erkeklerin yani halkın kaldığı onlarca kamp varken niçin onlardan birisini ziyaret edip onların dinlenmesi, düşüncelerinin alınması noktasında bir çabanız olmuyor da kolaylıkla girmemeniz gereken oradaki insanların rızası olmadıkça da, görüşülmesine imkan olmayan bir kampa girmek için ısrar ediyorsunuz?
Bu tamamen siyasi ve provokatif amaçlı bir davranıştır. Sanıyorum Dışişleri Bakanımız da AFAD yetkilileri de bu konuda beyanda bulunmuşlardır.
Kamplarda bütün imkanlar karşılanmıştır, karşılanmaya da devam edilecektir. Suriye'deki bu ceberut rejim, kendi halkını katleden bir rejim son bulana kadar Türkiye'nin insanı amaçla kendisine gelenlere kucak açmaya devam edecektir.''
(A.A)