ANKARA (İHA) - Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun Çankaya'daki evinin önünde öldürülmesinin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen aydınlatılamayan suikast, halen karanlığını korumaya devam ediyor.
Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde Çankaya Dikmen Vadisi'ndeki evinin önünde vurularak öldürülmüştü. Saldırının ardından polisin yaptığı çalışmada olay yerinde 2 adet 9 mm çapında boş kovan bulundu. Görgü şahitlerinin ifadeleri doğrultusunda bir robot resim hazırlanırken, olayı soruşturmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü bünyesinde özel bir birim kuruldu. MİT ve Jandarma ile koordineli çalışan bu birimin çalışmaları da cinayetin aydınlatılmasında yeterli olmadı.
Terör uzmanlarının ve Cinayet Bürosu ekiplerinin yaptığı incelemeler sonrasında ortaya çıkan görüş; cinayetin çok profesyonelce işlenmiş olduğu' yolunda. Yetkililer, Hablemitoğlu'na çok yakın mesafeden ve aynı noktaya 2 el ateş edildiğinden hareketle bu tespiti yaparken, alınan otopsi raporunda da en fazla 3 metre mesafeden, sol göz ve hemen üst kısmından art arda 2 kurşun deliği olduğunun belirtilmesi bu iddiaları güçlendirdi. Uzmanlar, maktulün doğrudan gözünün hedef alınmasının rastgele bir davranış olmadığını vurgularken, gözüne isabet alan bir kimsenin tüm reaksiyonlarını kaybedeceğinin bilindiğini ifade ettiler.
Yetkililer, ayrıca cinayetin işleniş biçimi ve zamanlama yönüyle de özel ve dikkat çekici olduğunu ifade ederek, "Cinayet Türkiye Kupası'nın önemli maçlarının olduğu bir saatte, yani sokakların diğer zamanlara göre tenha olduğu bir zamanda işlenmiş. Silah sesi duyanlar, maç sevincine yormuşlar" diyerek her türlü detayın ipucunu yakalamada önemli olduğunu vurguladılar. Terör uzmanları delilden faile gidilmesi için elde herhangi bir delilin olmadığına da dikkat çekerek; ancak bir ihbarın cinayeti aydınlatabileceğini ifade ediyorlar.
DOÇ. DR. HABLEMİTOĞLU KİMDİR?
1954 yılında Ankara'da doğan Hablemitoğlu, 1977 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu'ndan mezun oldu. 1977 ve 1978 yıllarında "Dilde Fikirde İşte Birlik" adlı aylık dergi yayınladı. Uzun yıllar çeşitli kuruluşlarda basın müşaviri olarak çalıştıktan sonra Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde master ve doktora yaptı. Türkiye dışındaki Türk topluluklarının yakın tarihi ile ilgili olarak çalışmalar yapan Hablemitoğlu, Orta Avrupa ve Balkanlar'da Türk eserleri, Türk azınlıkları ve şehitliklerimiz konusunda alan çalışmaları yürüttü. 1995-1996 yılları arasında Birleşmiş Milletler Örgütü'nün (UNDP) bir projesinde görev alarak Gagauz Türkleri'nin Latin alfabesine geçişi ile ilgili olarak danışmanlık hizmeti verdi.
Türkiye'de ve yurt dışında faaliyet gösteren bölücü terör örgütleri ve Alman vakıfları üzerine yaptığı araştırmalarla dikkat çeken Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002'de uğradığı bir suikast sonucu öldürüldü. Kitap ve makalelerinde Kemalizm'i ana referans kaynağı olarak alan Hablemitoğlu'nun, "Türk Ulusçuluğu ve Altı Ok", "Kemal'in Öğretmenleri", "Etki Ajanları-Nüfuz Casusları ve Fethullahçılar Raporu", "Fethullah Gülen Yapılanmasının Tehdit Potansiyeli ve Varisleri", "Organize Suçlar ve Fethullahçılar", "Fethullahçılar ve Hizbullahçılar", "Siyasal Gerekçeleri ve ABD Örneği Çerçevesinde Ulusal Andıç Raporu" gibi eserleri bulunuyordu.