İlk hacı kafileleri Eylül ayı itibariyle yola çıkmaya başlamışken, televizyonda ‘Hac Alışverişi‘ konulu bir televizyon programına denk geldim. Programın sunucusu bir mağazaya gidiyor, hacıların yola çıkmadan önce alması gereken eşyaların kaça patlayacağını hesaplıyordu.
Bu program formatı yaygın. Evlenecek çiftleri boğazlarına kadar borca sokmak için tasarlanmış olanları var. Sunucunun gelin ve damatla mağaza mağaza dolaşarak yaptığı alışveriş, ürünlerin reklamına dönüşüverir.
Hac ibadeti de bu kapitalist kültürün bir parçası artık.
Eğer bir tüccar ya da gezgin değilse, eski toplumun insanı orta yaşlarına gelinceye kadar kendi köyünün dışına nadiren çıkardı. Bu yüzden de küçük bir dünyaya, dogmatik düşüncelere sahip feodal toplum insanı için tüm yaşamını değiştiren, dünyasını genişleten bir yolculuktu hac. İnsana kurulu düzenin alternatifleri olduğunu öğretir, onu daha bilge, daha tahammüllü, daha cesur kılardı. Bu bakımdan parayla alınıp satılamayan bir şeydi.
Bundan geriye kalanın yine aynı ibadet olduğunu söyleyebilir miyiz?
Yazının detaylı hali için: **http://dunyalilar.org/hac-bir-ibadetin-donusumu.html
**