Hacizler patladı, 2 bin 744 gayrimenkule el kondu

Ekonomik krizin etkisiyle bankaların geri ödenemeyen krediler yüzünden son 1 yılda el koydukları malların sayısı, yüzde 100 arttı.

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO) bankaların internet sitelerinde ilan ettikleri satılık gayrimenkullerden yola çıkarak hazırladığı "Bankanızdan Satılık Fabrika" raporuna göre, 2008 Haziran ayında toplam 1100 olan hacizli gayrimenkul sayısı 2009 yılının Mayıs ayında 2 bin 477'ye ulaştı. Gayrimenkullerin muhammen satış bedeli ise 420 milyon TL'den 627 milyon TL'ye çıktı. Son bir yılda en dikkat çekici gelişme ise el konulan fabrika sayısının 51'e yükselmesi oldu. El konulan fabrikaların muhammen bedeli de 235 milyon TL olarak hesaplandı. El konulan büyüklü küçüklü işyeri sayısı 654, dükkan sayısı da 261 odu. Hacizli gayrimenkullerde işyeri haczi en çok İstanbul, Ankara ve İzmir'de gözlenirken, hacizli fabrikalarda Kayseri ve Gaziantep başı çekti.

Reklam
Reklam

Rapora göre, işyeri ve fabrika hacizlerinin yanı sıra 425 adet arsa, 983 adet villa ve daire tipi konut, 77 adet bina ve 166 adet tarlaya da el konulduğu ortaya kondu.

İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, verilere ilişkin değerlendirmesinde, ekonomik krizin yaralarının her geçen gün daha da derinleştiğine değinerek, işveren ve vatandaşın korkulu rüyasının banka hacizleri olduğunu söyledi.

Arıkan, işyeri hacizlerinin son dönemdeki artışına da dikkat çekerek, "İşyeri hacizlerinin devam etmesi durumunda Türkiye'nin en büyük sorunu olan işsiz sayısında da artış yaşanacak. Banka hacizlerine baktığımızda bu kaçınılmaz görünüyor" dedi.

Güven ortamını yeniden pekiştirmek için tüm kesimlere görev düştüğünü de hatırlatan Arıkan, hükümetin ekonomiyi düzeltmeye yönelik attığı adımların yerinde olduğunu ancak atılması gereken vergisel adımların da bulunduğunu söyledi. Hem işletmelere hem de konut alımında bulunan bireysel vatandaşa dönük vergi teşviklerinin gerekliliğini kaydeden Arıkan, bankaların da bu dönemde daha anlayışlı olması davranması gerektiğini belirtti.

Reklam
Reklam

51 FABRİKA YENİ SAHİBİNİ ARIYOR
Son bir yılda en dikkat çekici el konma işlemi, fabrikalar olarak izleniyor. İş Bankası'nın 20, Vakıfbank'ın 12, Halkbank'ın 9, Bank Asya'nın 5, Türkiye Finans'nın 2, Albaraka Türk'ün 2 ve Kuveyt Türk'ün elinde 1 adet fabrika yeni sahibini bekliyor. Tekstil fabrikalarının ağırlıklı olduğu hacizli işlemlerde, un fabrikaları, yağ fabrikaları, çuval fabrikaları, halı fabrikaları, boya fabrikaları, ayakkabı fabrikası, beyaz eşya yan sanayi fabrikası ile otomobil yan sanayi fabrikaları da bulunuyor.

Fabrikaların toplam muhammen bedeli ise 235 milyon 7 bin TL olarak görünüyor.

26 MİLYON TL'YE SATILIK OTEL
Bankaların hacizli işyerleri arasında Mersin'de 27 bin 676 metrekarelik 5 yıldızlı otel de bulunuyor. Vakıfbank tarafından haczedilen otelin muhammen bedeli 26 milyon TL. Ancak büyük işyerleri haczi, fabrika ve otel ile sınırlı değil. Satılık işyerleri arasında 2 adet düğün salonu, 1 adet pansiyon, 11 adet petrol ofisi, lojman ve çiftlik 1 adet ödeme merkezi, 3 adet tavuk çiftliği, 1 adet besimhane ve 13 adet oto galeri de yer alıyor. Küçük işyerleri ve dükkanlar ile birlikte ise hacizli işyeri sayısı bine ulaşıyor.

Reklam
Reklam

VATANDAŞ DA HACİZDEN NASİBİNİ ALDI Bankalardan ağzı yanan bir diğer kesim ise bireysel kredi müşterisi oldu. Son bir yılda kredi çekip kredisini ödeyemeyen bireysel müşteriler ev, bina, tarla ve arsasından oldu. Bina hacizlerinde 28 hacizle Ziraat Bankası başı çekerken, oturma amaçlı olarak ev alan ve Vakıfbank'tan kredi kullanan 430 kişi hacizle karşı karşıya geldi ve evinden oldu. İş Bankası da kredi kullandırdığı 149 kişinin evine kredi borçlarını ödemedikleri için el koydu. Böylece bina, mesken, tarla ve boş arazi ve 94 diğer mallar olmak üzere toplam bin 745 kişinin malına el konmuş oldu.

HACİZDE BÜYÜKŞEHİRLER BAŞI ÇEKİYOR
Hacizlerin hangi illerde yoğunluk kazandığına baktığımızda da ilginç sonuçlar karşımıza çıkıyor. Orta ölçekli işyeri hacizleri daha çok İstanbul, Ankara ve İzmir ile öne çıkarken fabrika hacizlerinde Kayseri ve Gaziantep illeri diğer illere açık ara fark atıyor. Bu illeri Adana, Bursa ve İzmir izliyor. Ankara, İstanbul ve Mersin ise hacizli meskenlerin yoğunlukta olduğu iller arasında yer alıyor. Arsa hacizlerinde de başı Denizli, Balıkesir ve Çorum çekiyor.

Reklam
Reklam

21 BİN TL'YE EV VAR Bankalar bir yandan el koydukları gayrimenkulleri satarken, diğer yandan da yeni gayrimenkul alacak kişilere oldukça cazip fırsatlar sunuyor. Oturum amaçlı satılan daireler arasında 21 bin TL'ye ev bulmak mümkün. Dairelerin metrekareleri ise 50'den başlıyor ve uygun fiyatlı evlerde 100'e kadar çıkıyor. 3 oda bir salon evlerde de 50-90 bin TL arasında fiyatlara ikamet edilebilecek uygun ev bulmak mümkün. Arsalarda ise rakamlar çok daha cazip. Bankaların elden çıkarmak istediği arsalar arasında 5 bin liraya kadar arsa bulunuyor. Gayrimenkullerin fiyatları bulundukları bölge ve büyüklüklerine göre değişkenlik gösteriyor.

Bankalar ellerinde bulunan hacizli gayrimenkulleri kapalı zarf ve açık arttırma yolu ile satışa sunuyor. Teklif önceliği haczin yapıldığı kişiye veriliyor. Satış ilanları ise bankaların internet sitelerinden yapılıyor. Genellikle tercih edilen yöntem açık arttırma yöntemi. Bir kişi birden fazla gayrimenkul için teklif verebiliyor ve açık arttırmaya katılabiliyor.

Reklam
Reklam

HACİZLİ MALLARI ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Bankalar kanalıyla elden çıkartılan ve çoğu kez değerinin altında satışa sunulan gayrimenkuller fırsat yarattığı gibi hayal kırıklığına da neden olabiliyor. Çünkü satıştaki gayrimenkullerin çok hisseli olma ihtimali bulunuyor. Bu nedenle bankalardan ev, arsa, dükkan, ofis, büro, fabrika ve işyeri alacak olan kişilerin söz konusu gayrimenkul ile ilgili tüm ayrıntıları dikkatlice incelemesinde fayda var. Yine fiyatların muhammen bedel olduğunun unutulmaması gerekiyor.

Piyasalarda yaşanan olumsuz gelişmeler Türk bankalarının bilançolarına da yansıdı. Takipteki alacaklar 2 milyar 625 milyon TL'den 5 milyar 270 milyon TL'ye çıktı. Yaşanan ekonomik durgunluk kredi portföylerinin kalitesini de azalttı. Kredi açmayı riskli gören bankalar yeni kredi açmak yerine ödenmeyen kredilerin peşine düştü. Ödenmeyen konut, taşıt, ihtiyaç ve kredi kartı borçlarında yasal işlem başlatan bankalar en fazla konut ve ihtiyaç kredilerinde takibi hızlandtırdı. Kullandırılan 35 milyar TL'lik konut kredisinin 2007 yılında 187 milyon TL'lik kısmı takipteyken, 2009 yılının şubat ayında bu rakam 615 milyon TL'ye ulaştı.

Reklam
Reklam

EN SORUNLU KALEM İHTİYAÇ KREDİSİ Farklı ihtiyaçlarını kredi kullanarak karşılamaya çalışan ve bunun için ihtiyaç kredisi kullanan kişilerin de son dönemde borçlarını ödemedikleri gözleniyor. Tıpkı konut, araç, diğer ve kredi kartlarını ödemeyenler gibi ihtiyaç kredisini ödemeyenler de yüzde 300 arttı. Kullandırılan 33 milyar TL'lik ihtiyaç kredisinin 2007'de 350 milyon TL olan takipteki alacak miktarı, 2009'da 1 milyar 135 milyon TL oldu.
33 milyar liralık büyüklüğe ulaşan kredi kartı borçlarının takipteki alacak miktarı ise şimdiden 3 milyar liraya dayandı. Bu durumu dikkate alan bankalar, ödenmeyen en küçük kredi kartı borcunun tahsilinde bile titiz davranıyor. Takipteki alacakların kredi kartlarına dağılımına bakıldığında il bazında en borçlu ilin İstanbul olduğu görülüyor. İstanbul'u Ankara ve İzmir izliyor. BDDK verilerine göre kişi başı tasarruf mevduatında da İstanbul birinci sıradaki yerini koruyor.

Taşıt ve diğer bireysel kredilerde takipteki durum ne diye baktığımızda sorunun diğer kredilere göre daha az olduğu gözleniyor. 4 milyar 828 milyon TL'lik taşıt kredisinin ödenmeyen kısmı 231 milyon TL'den 397 milyon TL'ye çıktı. Bugüne kadar kullandırılan 5 milyar 54 milyon TL'lik diğer tüketici kredilerinde de takipteki alacak rakamı 2007'de 108 milyon TL iken, 2009'da bu rakam 293 milyon TL oldu.

Reklam
Reklam