Hafızayla ilgili çalışmalar bilim dünyasının uzun zamandır odak noktasında yer alıyor. Edinburgh Üniversitesi'nde insan bilişsel sinirbilimi profesörü ve hafıza alanında bir otorite olan Robert Logie, yapılan son araştırmalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Unutulmak istenmeyen anıların beyni negatif etkilediği yönündeki sonuçlarla ilgili konuşan Robert Logie, “Bu bir kısır döngü olabilir, çünkü eğer negatif yönlere odaklanırsanız, bu depresyonunuzu şiddetlendirir” diyor.
King's College London ve Exeter Üniversitesi tarafından yapılan son araştırmalarda pandeminin zirvesinde endişeli veya depresyonda olan 50 yaşın üzerindeki kişilerin, altı yıllık yaşlanmanın etkilerine eşdeğer bir hafıza işlevi düşüşü yaşadığını buldu. Bristol Üniversitesi'nde nörobilim profesörü olan Jack Mellor, "Hafızanın demansta bir sorun olduğunu düşünüyoruz, ancak bu, travma sonrası stres bozukluğu ve zihinsel sağlık sorunları da dahil olmak üzere beynin birçok bozukluğunda bir sorundur" diyor.
Bir anı, geçici bir duygu veya fikir değildir. Beyninizdeki sinir hücreleri veya nöronlar arasında oluşan sinaps adı verilen bağlantılardan oluşan fiziksel bir şeydir. Her sinaps, boşluk boyunca bir sonraki nörona kimyasal haberciler ateşleyen bir nörotransmittere (bir sinyal molekülü) sahiptir. Nöronlar arasındaki bu bağlantılar, bir olaydan sonraki saatlerde, hafıza dosyalanmadan önce, siz onu hatırlamak istediğinize kadar çoğalır.
Bir şeyi ne kadar az hatırlarsanız, bu sinaptik bağlantılar o kadar zayıflar ve hafızanın kendisini net bir şekilde akla getirmek zorlaşır. Bir şeyi hatırladığınızda, bu bağlantıların çoğu, tam bir bellek tamamlanana kadar tetiklenir.
Bilim adamları, anıların nasıl çalıştığına dair pek çok ince ayrıntıyı hâlâ çözüyorlar, ancak son gelişmeler, hatırlamamızı iyileştirmenin basit yollarını bulmaya çok yakın olabileceğimizi gösteriyor.
Birden fazla konu hakkında düşünmeme, tek bir şeye odaklanma