Hafriyat çetesi dinlemeye takıldı

İstanbul’da kaçak hafriyat döküm yerleri için zabıta ve askerlere rüşvet dağıtan şebekenin telefon konuşmaları, çarkın nasıl işlediğini gözler önüne serdi.

İstanbul’da jandarma, 10 Temmuz’da 30 ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenleyerek; 16 zabıta görevlisi, Haramidere İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı’ndan bir astsubay başçavuş ve Kırkpınar Yağlı Güreşleri Ağası Seyfettin Selim’in de bulunduğu 29 kişi gözatına almıştı. Bahtiyar Altıntaş’a ait GMP İnşaat ve Madencilik şirketinin, zabıta ve askeri görevlilere rüşvet vererek, Hadımköy’de kaçak döküm yaptığı belirtilmişti.

Mahkeme kararıyla dinlenen inşaat şirketi sahibi, yöneticileri, jandarma görevlileri ve zabıtaların yaptıkları konuşmalar rüşvet çarkının nasıl işlediğini en ince ayrıntısına kadar gözler önüne serdi. İşte detaylar: Ayhan Erdoğan adlı çalışan, GMP’nin sahibini arayarak, Alay Komutanı’nın Topçuoğlu adlı bir firmaya döküm yaptırdığını, kendisinin kaçak dökümün fotoğraflarını çekeceğini söylüyor. Altıntaş, “Müsaade etmeyin hemen gidin komutanla görüşün” diyor. Ayhan görüştükten sonra tekrar Altıntaş’ı arıyor, “Komutanla görüştüm, diyor ki, ‘Komutanımın sizin içeride fiş aldığınızdan haberi yok, olursa kızar izin vermez, bunlar onun tanıdığıymış, siz 50-100 ne vurursanız kar, siz bu işe karışmayın’ diyor” Erdoğan, patronu Altıntaş’ı arıyor: “Biz komutanla görüştük ’Her an başlayabilirsiniz, her şey tamam bizce bir mahsuru yok, iş size kaldı’ dedi.”

Reklam
Reklam

20 Şubat 2009 günü Murat Erdoğan, Altıntaş’ı arıyor ve Binbaşı’nın askeri alana yapılan dökümle ilgili olarak sorular sorduğunu anlatıyor: ”Komutanın dilinin altında bir şey var herhalde ben anlayamıyorum. Öbür komutana söylettirmiş. Ben demiş onlara bir döküm yeri göstereyim. Toprağı bir yere döksünler iyi malzemeyi bir yere döksünler demiş.” Bunun üzerine Altıntaş, “Tüm ihtiyaçlarını giderelim bize de bir şey söylesin” diyor. Zabıta memuru Nurettin Gül, Altıntaş’ı arıyor ve “Ne bu ya tarlaya patates soğan ekmişsin” diyor. Yani döküm yapıldığını söylüyor. Altıntaş da “son rötuşları” yaptığını belirtiyor ve “Şey yap yedir içir, Serkan’dan da birkaç kuruş al ver” diyerek telefonu Ayhan’a veriyor. Aynı gün Ayhan Erdoğan, Altıntaş’ı tekrar arıyor ve “Bu zabıta aradı beni, pazartesiye kadar rahat çalışman için, bana 5 tane çiçek getir diyor. Herhalde telefonu dinleniyor” diyor.