Haftada sadece 30 dakikanızı harcayarak depresyon ve yüksek tansiyon riskini düşürebilirsiniz

Tansiyonunuzu düşürmek ve depresyonun etkilerini azaltmak için haftada 30 dakikanızı parklarda oturarak geçirebilirsiniz. Evet, haftada 30 dakika. Evet, sadece oturarak.

Ali Halit Diker / Mynet Haber

Avustralya'da gerçekleştirilen bir araştırma haftalık park ziyaretleri sıklaştıkça, insanların yüksek tansiyon ve depresyon gibi rahatsızlıklar yaşama ihtimallerinin düştüğünü ortaya koydu.

Daha önce yayınladığımız bir içeriğimizde denize yakın yerlerde yaşamanın akıl sağlığına iyi geldiğini anlatmıştık. Health&Peace'te yayınlanan raporda sahile yakın yaşamanın insanı olumlu etkilediğini fakat yeşil alanların o kadar da etkili olmadığından bahsediliyordu?

Araştırmayı yapanlar acaba yanıldılar mı?

Reklam
Reklam

Muhtemelen hayır. Araştırma Yeni Zelanda'nın başkenti Wellington'da gerçekleştirilmişti ve özellikle büyük şehirler ve başkentlerde yaşayan insanların yaşam kalitesiyle ilgili bir öngörüyü amaçlıyordu.

Öte yandan sadece büyük şehirlerde denize yakın yaşamanın mutluluk için yeterli olmayacağını da belirtmiştik. Özellikle büyük şehirlerde yeşil alanlara ve sahile erişim olmasının yanı sıra bu tarz yerlere yakın yaşayan kitlenin de sosyoekonomik durumlarının toplumun geneline göre ortalamanın üstünde olduğunu hesaba katmak gerekiyor. Öyle ki Türkiye Depresyon Haritası (2014)'na baktığımızda özellikle Karadeniz kıyılarındaki şehirlerde yaşayan vatandaşlarımızın yüksek oranda antidepresan kullanımı da bu hipotezi destekler nitelikte. Deniz ve yeşille iç içe olsa da Türkiye'deki gelir eşitsizliği Karadenizliler'in mutsuzluk faktörünü daha fazla etkiliyor olabilir.

Yüzey alanı Türkiye'nin 3'te 1'inden biraz daha fazla olan Yeni Zelanda'da yaklaşık 4,5 milyon insan yaşıyor. Kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılası, yani ortalama bir Yeni Zelanda vatandaşının geliri, ortalama bir Türkiye vatandaşının neredeyse iki katı. Yeşil alanlara ve sahile erişimin de ortalama bir Türkiye vatandaşından çok daha rahat olduğu ülkede yapılan bu araştırmanın sonuçlarının Türkiye için pek de geçerli olmadığı gözüküyor.

Reklam
Reklam

Doğa ve yeşil sadece sağlıklı değil daha bilinçli çocuklar yetişmesini sağlıyor

Avustralya'da yapılan araştırma ise Yeni Zelanda'dakinin aksine yeşilin insanın gelişimi, zihinsel ve fiziksel sağlığı için bir hayli önemli olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmayı gerçekleştiren uzmanlardan biri Dr. Danielle Shanahan'a bir kulak verelim:

“Eğer herkes haftada yarım saatliğine yakınlarındaki, yerel parkları ziyaret etse %7 oranında daha az depresyon ve %9 oranında daha az yüksek tansiyon şikayetiyle karşılaşabiliriz.

Avustralya'da depresyon için yapılan toplam harcama yılda ortalama 12,6 milyar Avustralya Doları'nı buluyor, kamu sağlığı için bu harcamaların bir kısmından bile tasarruf etmek diğer sağlık hizmetleri için de harika olurdu.”

Avustralya'nın Brisbane şehrinde yaşayan 1.538 kişinin katıldığı ankette, katılımcıların sosyoekonomik ve sağlık durumlarıyla ilgili soruların yanında ne kadar sıklıkla park ve yeşil alanları ziyaret ettikleri de soruldu.

Reklam
Reklam

Araştırmanın yazarlarından Dr. Richard Fuller, parkları ziyaret etmenin insan sağlığı için iyi olduğunun zaten bilindiğini ama en az ne kadar zaman geçirilmesi gerektiğinin bu araştırmayla ortaya çıktığını belirtiyor.

Dr. Shanahan doğal alanlara yakın büyüyen çocukların büyüdüklerinde çevre bilincinin çok daha fazla olduğunu açıklıyor.

Gelelim Türkiye'ye, daha da özelde İstanbul'a...

Son yıllarda yeşil alanları gittikçe azalan İstanbul'da Yıldız Parkı ve Gülhane Parkı gibi şehirle iç içe yeşil alanlar hala korunuyor. İstanbul'da 2013 verilerine göre 50'den fazlası Şile ilçe sınırları içinde olmak üzere 300'den fazla park bulunuyor. İstanbul'daki parkların en küçükleri 500 metrekare civarındayken en büyük park 452 bin metrekare ile Emirgan Korusu. Buna rağmen İstanbul'da kamuya açık yeşil alan oranı sadece %2,20. Brisbane'nin mevcut yeşil alan oranının ise 2031 itibarıyla %40'a çıkarılması hedefleniyor. İstanbul'un yaklaşık iki katı büyüklüğündeki şehirde kilometrekare başına düşen insan sayısı 145 iken bu oran İstanbul'da 2.691. Bu nedenle İstanbullular'ın kamuya açık yeşil alanlara erişimi biraz daha zor gibi görünebilir.

Reklam
Reklam

Yine de rakamlar moralinizi bozmasın. İstanbul'da hemen hemen her ilçede kamuya açık en az bir yeşil alan bulunuyor ve haftada sadece yarım saatlik bir gezinti, sağlığınız için hiç de fena olmayabilir.