Ergenekon'un bugünkü duruşmasında bu kez Ulusal Kanal'dan İlsever konuştu. İlsever Güney'e neler neler söyledi.
Birinci “Ergenekon” davasının tutuksuz yargılanan sanıklarında İP Genel Başkan Yardımcısı, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever, “Hepimizin aklına, zamanına yazık değil mi? Burada oturmuşuz, haham bozuntusu bir şizofrenin saçmalıklarını çözmeye çalışıyoruz” dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada savunmasını yapan İlsever, terör örgütleri arasında “kuryelik” yapmaktan suçlandığını belirterek, “İddia makamı bu suçlamayı benim 1992 yılında Bekaa'da Abdullah Öcalan ile görüşmeme dayandırmaktadır. Öncelikle, PKK kamplarında çekilmiş fotoğraflarımızı, 18 yıl sonra bir yerlerde görünce üzerine atlamak huyundan vazgeçin. Biz o fotoğrafları daha Bekaa'ya gittiğimiz günlerde 2000'e Doğru dergisinde yaptığımız söyleşiyle beraber yayımlamışız” diye konuştu.
“Örgüt kamplarına her gazetecinin gidemeyeceği” görüşünün, “iddianamenin uydurması olduğunu” ifade eden İlsever, “Çünkü isteyen gitmiş ve Öcalan'la görüşmüştür” dedi.
Terör örgütü PKK kamplarına Doğu Perinçek ve kendisinin yaptığı ziyaretler kadar anlamlısının yapılmadığını dile getiren İlsever, “terör örgütleri arasında kuryelik” iddiasını “şerefsizlik” saydığını ve nefretle reddettiğini söyledi.
İlsever, gerek emniyet, gerekse savcılık sorgusuna yöneltilen soruların neredeyse tamamının telefon görüşmeleri ile ilgili olduğuna işaret ederek, “Emniyet'te sorulan soruların yüzde 90'ı Ulusal Kanal ve İP çalışmalarıma ait konulardaydı. Toplam 49 sorunun 18'i Ulusal Kanal çalışmalarımla ilgiliydi” dedi.
İlsever, 2001-2008 yılları arasında telefonlarının dinlenildiğini, ancak sadece 2008 şubat ayına ilişkin dinleme kararı bulunduğunu belirterek, “Yaklaşık 7,5 yıl izinsiz dinlenmişim. Avukatlarım aracılığıyla gerekli müracaatları yapacağım” diye konuştu.
Ulusal Kanal'ın haberciliğinin soruşturulduğunu ileri süren İlsever, şunları söyledi:
“Değerli yargıçlar, şunu samimiyetle soruyorum; Hepimizin aklına, zamanına yazık değil mi? Burada oturmuşuz, haham bozuntusu bir şizofrenin saçmalıklarını çözmeye çalışıyoruz. Bir ruh hastası bütün Türkiye'yi makaraya sarıyor. Adam ruh hastası ama bunu hastalığı dolayısıyla yapmıyor. CIA'nın ve Eymür'ün talimatlarını işte bu ruhla, bu kafayla uyguluyor. Vahim olan iddia makamının, bu saçmalıkları geldikleri adresi bildiği için iddianameye aynen koymasıdır.”
“Cumhuriyet gazetesini satın almak” ve “medya grubu kurmak” iddialarının doğru olmadığını savunan Ferit İlsever, “Ayrıca temel gerçek; Cumhuriyet'i niye satın alayım, Cumhuriyet gazetesi zaten bizimdir” dedi.