Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, kamudaki taşeron işçilerin kadroya alınmasının uluslararası camiada Türkiye'nin çalışma hayatındaki en büyük reform olduğunu belirterek, "Bu, gelişmekte olan ülkelere dayatılan özelleştirme, taşeronlaştırma, kamuyu küçültme, bütün hizmetleri özel sektöre devretme anlayışına karşı hükümetimizin bir meydan okumasıdır." dedi.
Arslan, Hizmet-İş Sendikası Adana Şubesi'nin yeni hizmet binasının açılışında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
KİT'ler, hastane bilgi sistemleri, sosyal tesisler, emekliliği gelenler, hükümlüler ile kamuda kadro alanlarla aynı yerde çalışanlar ve kendi araçlarıyla çalışan şoförlerin de kadro kapsamına dahil edilmesini arzuladıklarını belirten Arslan, sürecin devam ettiğini, Hak-İş olarak taşeronların tamamının kadroya yerleştirilmesi sürecini izlediklerini ifade etti.
Kamuda çalışan kadrolu işçi sayısının belediyeler de dahil olmak üzere, yaklaşık 180 bin olduğunu, buna taşerondan kadroya geçecek olan 1 milyona yakın yeni kamu işçisinin ilave edileceğini vurgulayan Arslan, şöyle devam etti:
"Bu, yakın tarihimizde yaşanmamış büyük bir reformdur. Artık binlerce insan kamuda kadrolu işçi olarak görevlerine devam edecekler. Bu büyük fotoğrafı yok saymak, başarıyı gölgelemek, küçümsemek gerçekten haksızlıktır. Bu başarının mimarı olan, KİT'ler de dahil bütün taşeronların kadro almasını isteyen Sayın Cumhurbaşkanımıza, Bakanımıza ve Hükümetimize teşekkür ediyorum. Uluslararası camiada Türkiye'nin çalışma hayatındaki en büyük reformudur. Bu, gelişmekte olan ülkelere dayatılan özelleştirme, taşeronlaştırma, kamuyu küçültme, bütün hizmetleri özel sektöre devretme anlayışına karşı hükümetimizin bir meydan okumasıdır."
- Zeytin Dalı Harekatı
Türkiye'nin Afrin'de sadece teröristlerle değil, uluslararası güçlerle karşı karşıya olduğunu anlatan Arslan, harekatın en az kayıpla mutlaka hedefe ulaşması temennisinde bulundu.
Harekatın yavaş ilerlediğine yönelik iddialara da değinen Arslan, "Bu uluslararası güçler arasında, ABD, Rusya, Esad rejimi ve daha başkaları var. Dolayısıyla bu harekatın başarılı olması, Birinci Dünya Savaşında, Çanakkale'de 7 düvele karşı verdiğimiz mücadelenin bir benzerini Afrin'de veriyoruz. O nedenle bu harekatın yavaş yürümesi, istediğimiz hızda yürümemesini bazıları tartışıyor ama durum hiç de öyle değil. Karşımızdaki yedi düvele karşı mücadele ediyoruz." diye konuştu.
Arslan, 15 Temmuz'un sıradan bir darbe girişimi değil, Hak-İş ve sendikaları için önemli bir imtihan olduğunu vurgulayarak, "Hak-İş ve sendikalarımız bu imtihanda başarılı olmuş sivil toplum kuruluşu ve sendikaların başında gelmektedir. Darbe girişiminde 5 şehidimiz, 100'e yakın yaralımızla mücadelenin en ön safında yer alan ve bu teröristlere geçit vermeyen bir Hak-İş ve sendikalarından bahsediyoruz. 15 Temmuz'un, NATO ve ABD'nin işgal girişimi olduğunu ve Türkiye'yi işgal etmek isteyen güçlere ve içerideki taşeronlarına karşı soylu bir mücadelenin adı olduğunu unutmamamız gerekiyor. 15 Temmuz'u unutmayacağız ve unutturmayacağız." değerlendirmesini yaptı.
Her yıl bir kentte 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladıklarını anımsatan Arslan, bu yıl da Adana'da çalışanlarla bir arada olacaklarını bildirdi.
Hak-İş İl Başkanı ve Hizmet-İş Sendikası Adana Şube Başkanı Abdurrahman Yücel ise daha önceki sendika binalarının kiralık olduğunu, genel başkan ve yönetim kurulunun desteğiyle kendi binalarına kavuştuklarını belirterek, emeği geçenlere teşekkür etti.
Daha sonra Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan'ın da katılımıyla sendika binasının açılış gerçekleştirildi.