Hakan Şükür: İnsana dayalı bir anayasa ile tarihe geçmek istiyoruz

Adalet ve Kalkınma Partisi'nden (AK Parti) İstanbul milletvekili seçilen eski milli futbolcu Hakan Şükür, insana dayalı yeni bir anayasa oluşturarak tarihe geçmek istediklerini söyledi.
Eşi Beyda Şükür’ün tedavisi için Milano’ya giden Hakan Şükür, saat 14.30’da İstanbul’a geldi. Atatürk Havalimanı’ndan çıkış için VİP Salonu’nu kullanan Şükür, gazetecilerin sorularını cevapladı. Milletvekili seçilmiş olmaktan dolayı çok heyecanlı ve gururlu olduğunu söyleyen Şükür, “Umarım çok farklı mozaiklerin içinde olduğu toplumumuzun insana dayalı anayasasını oluşturarak çok güzel anayasa yaparak biz de tarihe geçmek istiyoruz.” dedi. Şükür, yeni anayasaya ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü, “Demokrasi hiçbir zaman bir son değil. Herkes demokratikleşmeden bahsediyor bu yolda çok önemli bir adım atıyoruz bu bir yolculuk. Biz de bu yolculukta emin adımlarla yürümeye kararlı bir milletiz. Umarım çok farklı mozaiklerin içinde olduğu toplumumuzun insana dayalı anayasasını oluşturarak çok güzel anayasa yaparak biz de tarihe geçmek istiyoruz.”
Meclis’te tüm milletvekilleriyle birlikte bir takım havası içinde çalışmayı umut ettiğini dile getiren Şükür, “Kamuoyunda oluşan en büyük proje yeni anayasadır. Bu konuda hep beraber uzlaşarak bütün insanları kucaklayan sadece ülkemizdeki insanları değil, tüm dünyaya bir örnek teşkil edecek yeni bir anayasa yapmak istiyoruz. Çünkü yakın çevremizde olanları da görüyorsunuz bizi örnek alan kuruluşlar var, devletler var. İnşallah hep beraber bunu gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.
Cuma günü Çoşkun Özarı’nın cenaze namazının ardından mazbatasını alacağını söyleyen Şükür, gazetecilerin, “Çok heyecanlı ve gururluyum. Tabii ki, şu anda milletimiz halkımız bize bir görev verdi. Vekilliklerini verdiler. Zaten ben milletin vekiliydim yaptığım işte bir vekillik görevini milli takım bünyesinde yapıyordum. İnşallah çok daha güzel bir şekilde yeni girdiğim siyaset arenasının içinde çok daha iyi katkılarını alacağım bir kurum da olacaktır.”
Futbolculuk ortamının esprili olduğunu ancak siyasete de benzediğini belirten Şükür, “Futbolcu ortamı esprilidir, 'senatörüm' diyenler var. Sporun içerisinde de siyaset var. Siyaset insan ilişkilerinin ön planda olduğu farklı görüşlerin bir arada olduğu yer. Ülkenin içinde her alanda sorunlar var onlar da bize destek olacaklardır. Belki bir heves olur, futbol oynarken herkes orada mutludur. Umarım onlarda ülkeleri adına katkı sağlamaya çalışırlar ülkeleri adına.” ifadelerini kullandı.