Hakimden Sanıklara; 'hareketsiz Yatana Mı Gücünüz Yetti?'

Bahri KARATAŞ/İZMİR, Geçen 7 Ekim'de, Kobani'ye yönelik IŞİD saldırılarını Bornova Doğanlar Mahallesi'nde protesto edenlere polis müdahale etti. Bu sırada Ekrem Kaçeroğlu, açılan ateş sonucu yaralandı. Kanlar içinde yerde yatan Kaçeroğlu'na daha sonra mahalleden bir grup saldırarak dövdü. Ağır yaralanan ve Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınan Ekrem Kaçeroğlu, 10 Ekim'de hayatını kaybetti.
Olayın ardından araştırma yapan polis, TOMA'nın üzerindeki kameralardan çekilen görüntülerden Ekrem Kaçeroğlu'na saldırdıkları ve silah kullandıkları saptanan Reşit A., kardeşi Kubilay A. ile akrabaları olan Suat D. ve Murat K.'yı gözaltına aldı.
İzmir nöbetçi 4'üncü Sulh Ceza Hakimliği, Kaçeroğlu'nun ne şekilde ve kim tarafından yere düşürüldüğünün bilinmediği belirtip, ancak yerdeyken yaralıya eylemde bulunduklarından, Kubilay A. ve Murat K. için tutuklama kararı verdi. Silahla ateş eden Reşit A. ve Suat D.'nin Kaçeroğlu'na yönelik eylemde bulunduklarına dair yeterli, güçlü delil elde edilemediğinden de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Tutuklu Kubilay A. ve Murat K. de daha sonra avukatlarının itirazı üzerine, İzmir 3'üncü Sulh Ceza Hakimliği tarafından serbest bırakıldı. Ekrem Kaçeroğlu'nun öldürülmesiyle ilgili iddianame hazırlandı. Savcı, iddianamede, 4 sanık hakkında müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmaları için Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı.
İlk duruşmada polis adliye önünde ve içinde sıkı güvenlik önlemleri aldı. Gelenlerin üzerleri arandı. Sanık Murat K., savunmasında "Bu olaylar ilk defa yaşanmıyor. Kahvede otururken bir arkadaşım telefonla evlerimizin taşlandığını söyledi. Gittim, korkuyla gördüklerim karşısında şoke oldum. Evlerin bahçelerine girip, yakaladıklarını dövüyorlardı. Silah sesleri duydum. Çok sayıda insanın başı gelen taşlardan kanıyordu. Herkes birbirine vuruyordu. Bir an kendimi kaptırdım, o psikolojiyle tekme attığımı hatırlıyorum" dedi.
Mahkeme Başkanı Nilüfer Öncel, "Sana karşı bir direnci yok, yerde yatıyordu. Neden vurdun?" diye sorması üzerine, Murat K. "Zaten ben de çok pişman oldum. Bir anlık korku ve psikolojiyle oldu. Şahsın vurulduğundan haberim yoktu. Olay yerini terk edip eve gittim. Bu olaya karıştığım için pişmanım" dedi, bu olay sonrasında işini kaybettiğini, zor günler geçirdiğini, olaydan ötürü çok üzgün olduğunu söyledi.
Hakimin sorusu üzerine Murat K., Suat D'yi belindeki kurusıkı tabancayı çıkararak havaya iki el ateş ederken gördüğünü, diğer iki sanık Kubilay A. ve Reşit A.'yı ateş ederken görmediğini belirtti.
Sanık Kubilay A., olay günü kahvede arkadaşlarıyla otururken, TOMA'ların geçtiğini gördüğünü, babasının telefonla arayarak eve çağırdığını, eve giderken bir grubun üzerlerine gelerek taş attıklarını, ara sokağa kaçtıklarını, ağabeyinin de üç kişi tarafından dövüldüğünü, 150-200 kişinin evlerine taş attığını gördüğünü anlatınca, hakim, "150-200 kişilik grubun taş attığını görünce neden eve girmedin?" diye sorması üzerine, "Ben de yanımdakilerle birlikte attıkları taşları alarak karşılık verdim. Bir saat kadar sürdü bu taşlaşma. Sonra çevik kuvvet geldi" dedi.
Ağabeyi dövüldüğü için psikolojisinin bozuk olduğunu söyleyen Kubilay A., Kaçeroğlu yerde yatarken iki kere tekme attığını, fakat isabet etmediğini, elindeki sopayla da vurmaya çalıştığını söyledi.
Hakim Nilüfer Öncel'in, "Hareketsiz yatana mı gücün yetiyor?" diye sorması üzerine, Kubilay A. "Psikolojim çok bozuktu" dedi.
Mahkemede savunma yapan sanık Suat D. de kahvedeyken evlerine saldırı yapıldığı haberi üzerine o tarafa yöneldiklerini, yolda yoğun biber gazından etkilendiğini söyledi. Evlerinin taşlandığını gördükleri, karşı gruptaki kişilerin kendilerine bir şeyler atması üzerine kendilerinin de onlara aynı şekilde taş atarak karşılık verdiklerini belirtti. Grubun dağılması için kuru sıkı tabancayla havaya 1-2 el ateş ettiğini, başka yerde ateş edip etmediğini hatırlamadığını anlatan Suat D., polisin gelmesi üzerine geri döndüğünü ifade etti. Karşı gruptan kişilerin elinde de tabanca, pompalı tüfek, molotof, çivili sopa gibi şeyler olduğunu, ateş ettiklerini belirten Suat D., şikayetçi olduğunu söyledi.
Sanık Reşit A. da evine gittiğinde bahçelerinde eli sopalı 3-4 kişinin olduğunu ve eve girmeye çalıştıklarını gördüğünü ve bu kişilerle boğuşmaya başladığını belirtti. Sanık Raşit A., "Beni darp ettiler, gömleğim parçalandı. Mahallelinin seslerinin yükselmesiyle kaçmaya başladılar. Eşimi eve soktuktan sonra mahalleliye yardım etmeye gittim. Kimisi molotof atıyordu. Baktım mahalleyi bitirecekler. Ya öleceğiz ya kendimizi koruyacaktık. Babamın evine gittim. Dedemden kalma babama ait olan tüfeği alıp dışarı çıktım. TOMA yanımdan geçerken havaya bir el ateş ettim. Daha sonra tüfeği ikiye katlayıp koltuğumun altında pazar yerine gittim, daha sonra eve gidip tüfeği yerine bıraktım" dedi. Reşit A., karşı grubunun evlerine saldırmasının nedeninin Karslı olmalarına rağmen, o gruba katılmamaları olduğunu iddia etti.
Mahkeme Başkanı Nilüfer Öncel, sanıklara dosyada olay anında çekilen görüntülerden elde edilen fotoğraflarda bulunan kişileri tanıyıp tanımadıkları yönünde tek tek kürsü önüne çağırıp sordu. Sanıkların ifadelerinin ardından, avukatların talepleri alındı. Duruşma öncesi İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Kaçeroğlu ailesinin ve HDP İzmir İl Başkanı Cavit Uğur'un katılımıyla bir basın açıklaması yaptı.