Gezi Parkı eylemlerine katılmadığı halde yapılan polis müdahalesine itiraz etmesi ve sivil polis ile tartışması sonrasında gözaltına alınan Ufuk B.’ye tutuklama kararını okuyan sulh ceza hakiminden “Çıkmayın çocuğum dışarı. Bakın çıkınca başınıza neler geliyor” nasihati geldi.
Avukat Esenay Ceren Dik, 21 Haziran günü arkadaşları ile buluşmak üzere Kennedy Caddesi’nde bir kafede otururken polislerin, Gezi Parkı eylemlerine destek vermek amacıyla gösteri yapanlara müdahale etmesi üzerine müvekkili Ufuk B.’nin de tutuklanmasına yol açan sürecin başladığını anlattı. Dik, “Polisin müdahalesi sertleşmeye başlayınca kafede arkadaşları ile oturan müvekkilim de dayanamayarak kendini TOMA’nın önüne atarak, ‘Ne yapıyorsunuz’ diye tepki göstermiş. Bu sırada sivil memur olduğunu bilmediği bir kişi ile tartışmış, kavga etmiş. Bir süre sonrada 4 kişi tarafından bir araca götürülünce tartıştığı kişinin polis olduğunu anlamış. Araçla Emniyete götürülmüş” dedi. Emniyette ifade verdikten sonra savcının Ufuk B.’nin tutuklanması talebinde bulunduğunu ancak mahkemenin serbest bıraktığını ifade eden Dik, polisin düzenlediği tutanak doğrultusunda müvekkili hakkında iddianame hazırlandığını ve hakkında 4 yıla kadar hapis istendiğini ifade etti.
MAHKEMELER TUTUKLAMA KARARINI OKUMAK İSTEMEDİ
Savcının Ufuk B.’nin tutuksuz yargılanmasına itiraz ettiğini anlatan Dik, iddianamenin, müvekkilinin tartıştığı kişinin kamu görevlisi olması nedeniyle ağır ceza mahkemesine gönderildiğini belirtti. “Hakaret, darp ve polisin görevini yapmasına engel olma” gibi suçlamaların yer aldığı iddianamenin 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildiğini ve müvekkili hakkında gıyabında gerekçesiz olarak tutuklama kararı verildiğini anlatan Dik, “Hiç bir gerekçe olmaksızın savcının itirazı üzerine gıyabında tutuklama kararı verildi. Bunun olabilmesi için müvekkilimin yurt dışına çıkma şüphesi olması lazım ama böyle bir durum yok. Yakalama kararı çıkarıldı ve Ufuk B., yakalamaya gelen polislere direnmeden teslim oldu. Biz adliyeye gittiğimizde usul sıkıntısı ile karşılaştık. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği tutuklama kararını yine Ağır Ceza Mahkemesi’nin müvekkilimin yüzüne okuması lazım. Ancak biz nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderildik” dedi. Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi Hakiminin tutuklama kararını kendisi vermediği için okumak istemediğini ve kendilerini savcılığa sevk ettiğini ifade eden Dik, savcılığın da kendilerini kararı veren 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiğini belirtti. Tutuklama kararını Ağır Ceza Mahkemesi’nin de okumayarak müvekkilini yeniden savcılığa sevk ettiğini kaydeden Dik, savcılığın kendilerini ikinci kez nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’ne yönlendirdiğini anlattı.
“SOKAĞA ÇIKINCA ÇIKINCA BAŞINIZA NELER GELİYOR”
Yaklaşık 8.5 saat tutuklama kararının yüzlerine okunması için mahkemeler ve savcılık arasında gidip geldiklerini ifade eden Avukat Dik, nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi hakiminin ilk seferde okumadığı tutuklama kararını okumayı kabul ettiğini anlattı. Tutuklama kararının tamamen hukuksuz, dayanıksız, kanunsuz ve usulsüz olduğunu ifade eden Dik, müvekkili Ufuk B.’nin yaşadıklarının herkesin başına gelebilecek şeyler olduğunu ifade etti. Tutuklama kararını okuyan nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi Hakiminin müvekkiline, “Çıkmayın çocuğum dışarı. Bakın çıkınca başınıza neler geliyor” şeklinde nasihatte bulunduğunu anlatan Dik, kimsenin evinden çıkmasının istenmediğini ifade etti. Tutuklama kararına itiraz edeceklerini belirten Dik, iddianamede CD’den uyarlanmış bir takım görüntüler ile anlaşılması oldukça zor fotoğrafların delil olarak yer aldığını belirtti. Dik, “Müvekkilimin Gezi eylemlerine katıldığı iddia ediliyor, hükümete karşı suç işlemekle suçlanıyor. Tüm bunlar belli belirsiz fotoğraflarla yapılıyor. Artık yorum bile yapamıyorum, her şey ortada” diye konuştu.