ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasındaki tartışmaya ilişkin "Bu tarz konuşmaları doğru bulmadığını" belirten Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye'nin gündeminde ve çevresinde çok önemli sorunlar olduğuna dikkat çekerek, "Bütün bunlar ortadayken bu tarz tartışmaların Türkiye'ye ne faydası var? 1980 öncesinde insanlar , 'bakalım bu akşam o lider buna ne cevap verdi, diğeri ne söyledi' derdi. Bu tür boş tartışmalardan Türkiye çok şey kaybetti. Toplumun huzuru, barışı kayboldu. Bu neviden sıkıntıları geçmişte yaşayan insanlar olarak hiç olmazsa yeni dönemde bu neviden üsluplara itibar edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çok doğru bulmuyorum. Siyaseti biraz daha nezaket içinde yapsak bu ülkenin yararına olur" dedi.
TBMM Adalet Komisyonu'nda Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda değişiklik yapılmasını öngören yasa tasarısı görüşülüyor. Müzakereler sırasında yargının bağımsızlığı ve hakim ve savcılık mesleğine alınan adaylara uygulanan mülakat tartışılırken, CHP Çorum Milletvekili Feridun Ayvazoğlu, hakim adaylarının yazılı sınavın ardından mülakata tabi tutulduğuna işaret ederek, "Mülakat Kurulu üyeleri, Adalet Bakanlığı personelidir. Bu nedenle mülakat kuruluna siyasetin gölgesi düşüyor" görüşünü kaydetti. Ayvazoğlu, mülakatın, yönetmelik yerine kanunla düzenlenmesini gerekliliğine de işaret etti. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, idari yargıda, hukuk fakültesi mezunu olmayan hakim ve savcıların genel içindeki payının yüzde 78 olduğunu kaydederek, "Bırakın yargıçlığı hukukçular yapsın. Herkes kendi işini yapsın" ifadelerine yer verdi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Celal Altunkaynak, mülakatı HSYK'nın yapmasının daha uygun olacağını, AB yetkililerinin de bu konuda hassasiyeti olduğunu ifade etti. Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise, eleştiriler üzerine yaptığı konuşmada bir hukukçu olarak hakim ve savcıların hukuk fakültesi kökenli olmasını istediğini belirterek, ancak idari yargıda başka alanlardan mezun olanlara belli oranda olanak sağlanmasının faydalı olduğuna dikkat çekti. Türkiye'de yargı konusunda yeni adımlar atabilmenin ön şartının Anayasa değişikliği olduğunu vurgulayan Çiçek, "AB'de yargı konusunda tek tip bir düzenleme yok. Talepler, ülkedeki bazı kesimler tarafından Brüksel üzerinden önümüze geliyor. Dolayısıyla bu konudaki düzenlemeleri Türkiye ihtiyaçlarına göre yapıyoruz" dedi.
Kendilerinin siyaseti kayıt içinde yapmalarına karşılık "asıl siyaseti, yapmaması gerekenlerin yaptığını" belirten Çiçek, "siyasetçi yaparsa kötü yapar" yargısının yanlış olduğunu, bunu kabul edemeyeceğini vurguladı. Yargı bağımsızlığının asıl unsurunun insan malzemesi olduğunu, bunun için de eğitimin önemli rol oynadığını anlatan Çiçek, yargı mensuplarının da kendileriyle ilgili konularda aktif olmadığını kaydetti. Çiçek, "Herkes, bizim sırtımızdaki küfeye bir şeyler atarak sorununu çözmeye çalışıyor" ifadelerini kullandı. Çiçek, kendilerinin tasarıyla yeni bir düzenleme getirmediklerini de hatırlatarak, 80 yıllık uygulamanın sürdüğünü anlattı. Yargıyı kategorize etmenin doğru olmayacağına işaret eden Çiçek, ancak test sisteminin kişinin başarısını ölçemediğini, testle mülakatta farklı sonuçlar alınabildiğini vurguladı.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu ise konuşmasında, "Siyasetçilerde nasıl bir virüs var ki atadıkları insanlara bile bu virüs bulaşıyor? Kendimizi bu kadar küçük görmeyelim. Cumhurbaşkanını da meclis seçiyor. Bu tartışmalar doğruysa cumhurbaşkanını da Yargıtay'dan, Danıştay'dan heyetler oturup seçsin" diye konuştu. CHP'li milletvekillerinin Kutlu'ya itiraz etmesi üzerine AK Parti Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu, Türkiye'de kimi kesimlerin siyaseti meşru zeminde, kimilerinin de fiilen yaptığını belirterek, "Cumhurbaşkanı da siyaset yapmıyor mu? Gazi Üniversitesi'nde bin 500 oy alan aday yerine 300 oy alanı rektör atamadı mı? Siyaset, yanlış yapanı eliyor zaten. 3 yıl önce burada olanlardan hangisi var?" diye sordu.
Tasarının 2 maddesinin kabul edilmesinin ardından toplantıya 1 saat ara verildi. Adalet Bakanı Çiçek, toplantıya gelişinde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasındaki tartışmaya" ilişkin sorusuna karşılık, bu tür konuşmaları doğru bulmadığına, daha önemli sorunların bulunduğuna dikkat çekerek, "Bütün bunlar ortadayken bu neviden tartışmaların Türkiye'ye ne faydası var?" diye sordu. Çiçek, özellikle 1980 yılı öncesinde bu türde tartışmaların ve atışmaların siyaseti gladyatörler savaşına çevirdiğini kaydederek, "1980 öncesinde insanlar, 'bakalım bu akşam o lider buna ne cevap verdi, diğeri ne söyledi' derdi. Bu tür boş tartışmalardan Türkiye çok şey kaybetti. Toplumun huzuru, barışı kayboldu. Bu neviden sıkıntıları geçmişte yaşayan insanlar olarak hiç olmazsa yeni dönemde bu neviden üsluplara itibar edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çok doğru bulmuyorum. Siyaseti biraz daha nezaket içinde yapsak bu ülkenin yararına olur" dedi.