"Üniversitemiz hakkında yapılan olumsuz haberleri, Hakkari Üniversitesinin kurumsal kimliğine mal etmenin, kişisel fiil ve eylemlerin tüm üniversite personelini töhmet altında bırakacak şekilde algılanmasının üzüntüsünü yaşamaktayız" dedi.
Prof. Dr. Ceylan, araralarında öğretim görevlileri ve öğrencilerin de bulunduğu not karşılığı cinsel istismar iddiaları ve rektörlük binasına yapılan saldırıyla ilgili makamında basın toplantısı düzenledi.
Üniversitelerin kuruluş amacına değinen ve 2008 yılında kurulan Hakkari Üniversitesinin, bünyesinde barındırdığı 600 personeli ile özverili bir şekilde çalıştığını belirten Ceylan, göreve başladıkları günden bu yana Hakkari halkının hassasiyetlerini önemsemeye gayret ettiklerini söyledi.
Ceylan, gerek öğrencileri gerekse akademik ve kurumsal olarak kente nasıl daha fazla fayda sağlayacakları gayreti içinde oduklarını bildirerek, şöyle konuştu:
"Çünkü bizler yaşadığımız ilin en önemli ve en etkin paydaşı olduğumuzun bilincindeyiz. Üniversite olarak insan haklarına saygılı, insanlık onurunu yücelten, merkeze insanı koyan ve özgürlükten yana bir yönetim anlayışını prensip edindik. Hz. Mevlana'nın, 'Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler' sözünden hareketle, tüm paydaşlarımızla gönül köprüsü kurduk ve bu köprünün güçlenmesi için sürekli çalıştık. Hakkari Üniversitesi yönetimi ve personeli, kimseyi ötekileştirmeden, hor görmeden, kimsenin onuruna ve şerefine zarar vermeden çalıştı ve çalışmaya devam edecek."
-"Bir baba olarak, sürecin yakından takipçisi olacağım"
Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla 8 Kasım'da başlatılan operasyonla ilgili gizlilik kararı verildiği için dosyanın içeriği hakkında net ve kesin bir bilgiye sahip olmadıklarını anlatan Ceylan, şunları kaydetti:
"Son günlerde basın yayın kuruluşları tarafından üniversitemiz hakkında yapılan olumsuz haberleri, Hakkari Üniversitesinin kurumsal kimliğine mal etmenin, kişisel fiil ve eylemlerin tüm üniversite personelini töhmet altında bırakacak şekilde algılanmasının üzüntüsünü yaşamaktayız.
Söz konusu suç isnatları ile ilgili olarak bir taraftan cezai soruşturma devam ederken, ilgililer hakkında idari soruşturmanın da 11 Kasım 2013 tarihinde başlatıldığını ve ilgililerin görevden uzaklaştırıldıklarını belirtmek istiyoruz. Maddi gerçeğin, yapılacak olan cezai ve idari tahkikatın sonucunda ortaya çıkacağını tüm Hakkari halkının bilmesini isterim. Üniversite ve şahsım adına, bedeli ne olursa olsun her daim haksızın, suçlunun karşısında mazlumun yanında olacağız. Hakkarili hemşerilerim ve bizlere çocuklarını emanet eden tüm velilerimiz bilmelidir ki bir baba olarak, sürecin yakından takipçisi olacağım. Üniversitemizin kurumsal kimliğini kullanarak menfaat elde etmeye çalışan kim olursa olsun bugüne kadar gereğini yaptım, yapmaya da devam edeceğim."
-Rektörlük binasına yapılan saldırı
Ceylan, sürecin takipçisi olmalarına rağmen dün akşam saatlerinde üniversiteye haksız ve çirkin bir saldırı yapıldığını ve bu saldırının kabul edilemez olduğuna değinerek, konuşmasına şöyle devam etti:
"13-14 yaşında eli kalem tutması gereken çocukların belki de önümüzdeki yıllarda öğrenim göreceği üniversiteye saldırmış olmalarının hiçbir haklı gerekçesi olamaz. 3-4 personelin karıştığı iddia edilen suçlamalarla ilgili olarak tüm üniversitenin sorumlu tutulmaya çalışılması gayreti, eminim ki Hakkari halkının sağduyulu davranması ile boşa çıkacaktır. Tüm bu hukuki süreçler devam ederken üniversiteye yapılan saldırıyı esefle kınıyor, tüm Hakkari halkını sağduyulu olmaya, haklı ve haksızı ayırt etmeye, üniversitelerine sahip çıkmaya davet ediyorum. Biz hep birlikte daha güçlüyüz."
Ceylan, açıklamasının ardından bir gazetecinin, "Operasyondan sonra bazı öğretim görevlilerinin istifa ettikleri doğru mu?" şeklindeki sorusunu yanıtsız bıraktı.
Bu arada, Hakkari Üniversitesi Çölemerik Meslek Yüksekokulu Müdürü Hikmet Yaşar ile Yüksekova Meslek Yüksekokulu Müdürü Mesut Budak'ın görevlerinden istifa ettiği öğrenildi.