Çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını söyleyen aileler, Cumhuriyet Caddesi’nde bir araya geldi. Ellerinde Türk bayrakları ve çocuklarının fotoğrafları bulunan annelere, muhtemel deprem ve binalardaki risk nedeniyle HDP binası önünde açıklama yapmasına izin verilmedi. Parti binasından 50 metre mesafede bulunan Mukaddes Akar Caddesi üzerinde toplanan anneler adına basın açıklamasını okuyan Leyla Çiftçi, millet olarak tarihin en büyük afetlerinden birini yaşadıklarını ve yaşamaya devam ettiklerini belirterek, “Meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem 11 ilimizde çok ciddi yıkıma ve can kaybına maalesef yol açmıştır. Hayatını kaybeden her bir vatandaşımıza, kardeşimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bir kez daha terör saldırılarında ve depremde şehit düşen askerlerimize, polislerimize, korucularımıza, sivil vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyor, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyoruz. Bizi yıldıramadılar, birdik, bir şehir olduk, iki şehir olduk ve her geçen gün büyümeye devam edeceğiz. Bizim bu şevkimiz, bu gayretimiz terör örgütünü çökertmeye yetti. Belki geç olacak, belki güç olacak ama zafer inşallah bizim gibi inanan annelerin zaferi olacaktır. Bizler 40 yıla yakın bir süredir bölücü terörle mücadele eden terörizmin acısını çok iyi bilen bir milletiz. Farklı isimler adı altında faaliyet gösteren ama hepsinin de amacı ülkemizin birliği, beraberliği, huzuru ve refahı olan terör örgütlerinin saldırısı altındayız. Uzun terörle mücadele dönemimize güvenlik güçlerimizden ve masum vatandaşlarımızdan binlerce şehit verdik.
Çocukları, kundaktaki bebekleri, okula giden öğrencileri, daha ömrünün baharındaki öğretmeleri, kurban eti dağıtan 15 yaşındaki körpe delikanlıları, rızkının peşindeki garsonu, müşteri bekleyen esnafı, namaz kıldıran imamı katleden, Allah’ın anıldığı ibadethaneleri, Kur’an kurslarını, kütüphaneleri ateşe veren bir barbarlığa defalarca lanet ediyoruz. Hakkari ve Diyarbakır anneleri olarak terör örgütüne karşı ‘edi besse (artık yeter)’ diyoruz. Bir avuç cesur ana, on yıllardır benim Kürt kardeşlerimin sırtına kene gibi yapışan, kanını sülük gibi emen zalimlere artık yeter diyoruz.
Başlattığımız evlat nöbeti ile Hakkari ve Diyarbakır anneleri olarak sadece korku duvarlarını parçalamakla kalmadık, aynı zamanda siyasetçi görünümlü insan kaçakçılarının maskelerini de aşağı indirdik. Hakkari ve Diyarbakır anneleri olarak evlatlarımızı geri istiyoruz haykırışı, teröre ve bölücü örgütün uzantılarına vurulmuş en ağır darbelerinden birisi olmuştur ve olmaya devam edecektir. Terör örgütünün kirli, karanlık korkak yüzü bir avuç kadının direnişiyle tarihte ilk defa bu derece ayan beyan ortaya çıkmıştır" dedi.