"Hakkında soruşturma başlatılan hiçbir okula destek vermedik"

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz: - "Cumhuriyet savcısı tarafından devlete yönelik suçlar kapsamında araştırılan, hakkında soruşturma başlatılan hiçbir okula Milli Eğitim Bakanlığı olarak destek vermedik" - "Bağımlılık riski var, uyanık olmamız lazım. Her türlü bağımlılıkla mücadele edilmesi gerekir, uyuşturucu ve dijital bağımlılık da bunlardan birisi" - "Önümüzdeki dönemde inşallah (Okullarda) kayısı dağıtımını da değerlendirilecek hususlar arasına kaydediyoruz"

SİVAS (AA) - Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Cumhuriyet savcısı tarafından devlete yönelik suçlar kapsamında araştırılan, hakkında soruşturma başlatılan hiçbir okula Milli Eğitim Bakanlığı olarak destek vermedik." dedi.

Yılmaz, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından Sivas'ta Behram Paşa Hanı'nda düzenlenen Yerel Medya Buluşmaları adlı programa katıldı.

Samsun, Tokat, Yozgat, Kayseri, Erzincan, Malatya ve Sivas'ta görev yapan gazetecilerle bir araya gelen Yılmaz, burada hükümetleri döneminde yapılan eğitim yatırımlarını anlattı.

Reklam
Reklam

Yılmaz, Bakanlık olarak son 2 yıllık dönemde eğitimin resmini çektiklerini ve eğitim alanında çok şey yaptıklarını bildirdi.

Eğitim alanında yapılan yatırımların eleştirildiğini aktaran Yılmaz, "Çok değişiklik yapıldı dolayısıyla her değişiklik bir belirsizlik getirdi, 'Sonucu ne oldu?' diyerek de kafalarda çok soru oluşturuldu." ifadesini kullandı.

Bakan Yılmaz, hükümetleri döneminde eğitimin Türkiye'nin en öncelikli konusu olduğunu ve çok önem verdiklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Hükümetlerimiz bütçesinden en fazla kaynak ayırdığımız alan eğitim oldu. 2002'de eğitime ayrılan miktar 10,5 milyar lira bile değildi ama bizim iktidarlarımız döneminde bütçeden en fazla payı eğitime ayırdık. 2018 yılında eğitime ayırdığımız miktar 134 milyar 727 milyon. 13 kattan fazla artmış. Allah için 'Bu hükümet eğitime önem vermedi.' denilebilir mi?"

Eğitimin alt yapısının büyük ölçüde tamamlandığını aktaran Yılmaz, "Alt yapı tamamlanmazsa eğitimde kaliteden bahsedilemez. Eğer bugün kaliteden bahsediyorsak bu alt yapının büyük ölçüde tamamlanmış olmasından kaynaklanıyor. Biz geldiğimizde derslik başına düşen öğrenci sayısı 36'ydı, şimdi 24'e düştü. 10. Kalkınma Planı'nda orada vadedilenlerle, hedef konulanlarla Türkiye'nin bugün geldiği noktayı kıyaslayın hepsinin kat kat önüne geçtik." dedi.

Reklam
Reklam

Bakan Yılmaz, hükümetleri döneminde eğitimin kalitesini artırmak için öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azalttıklarını, eğitimi teknolojiyle buluşturduklarını, bu kapsamda Fatih Proje'sini başlattıklarını, müfredatı güncelleştirdiklerini, fırsat eşitliğini sağlamak için öğrencilere süt ve üzüm dağıttıklarını, ücretsiz kitap dağıttıklarını, ilkokullarda yetiştirme programı geliştirdiklerini belirtti.

- "Okul öncesi eğitimi yaygınlaştıracağız"

Türkiye'nin eğitimde her alanda Avrupa'dan ileri ama sadece bir alanda geri olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu da okul öncesi eğitimdir. Okul öncesi eğitimi yaygınlaştıracağız. Biz geldiğimizde okul öncesindeki öğrenci sayısı yaklaşık 300 bindi, şimdi okul öncesi eğitimdeki rakam 1 milyon 479 bin. Okul sayısı 4 kat öğrenci sayısı 5 kat arttı, öğretmen sayısı 5 kat arttı. Geçmiş dönemle kıyaslanamayacak kadar her alanda büyük bir başarı sağladık. Özel eğitim kurumlarını da destekledik, özel eğitim kurumlarına giden öğrencilerimize bu ana kadar destek veriyoruz. Özel okullardaki öğrenci oranı yaklaşık yüzde 8 civarında ama biz geldiğimizde özel okullara giden öğrenci sayısı 218 bindi, şimdi ise 1 milyon 338 bin. Meslek eğitimini memleket meselesi olarak gördük, meslek okullarında da iyi noktadayız. Eğer Türkiye çağdaş uygarlık seviyesini yakalayacaksa sürdürülebilir kalkınmayı sağlayacaksa mutlaka meslek eğitimine önem verip herkesin gayret göstermesi gerekir."

Reklam
Reklam

Bakan Yılmaz, daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, öğrencilere 2018-2019 eğitim öğretim yılında kayısı dağıtılması önerisi üzerine Yılmaz, "Bakanlar kurulunda değerlendirilmesi lazım. Evlatlarımızın daha sağlıklı beslenmesine yönelik öneriler geliyor, fındık, kayısı teklif eden de var. Yapar mı Türkiye? Önümüzdeki dönemde diyoruz ki tam gün eğitime geçtiğimizde evlatlarımıza inşallah öğle yemeğini de vermeye çalışacağız. Bu da olabilir mi önümüzdeki dönemde inşallah kayısı dağıtımını da değerlendirilecek hususlar arasına kaydediyoruz." açıklamasında bulundu.

- "Dijital bağımlılık daha önemli"

Türkiye genelindeki okullarda sigara ve uyuşturucuyla mücadele konusundaki çalışmaların hangi boyutlarda olduğunun sorması üzerine Yılmaz, şöyle dedi:

"Rehberlik öğretmenlerimize, velilerimize, öğretmenlerimize uyuşturucuyla ilgili bilgilendirme, farkındalık oluşturmak için Yeşilay ile çalışmamız var. Bu mücadeleyi ciddiye alıp önemle yapmak lazım ama tecrübeler bize şunu göstermiştir ki sigara bu kötü alışkanlığın ilk kapısı oluyor. Sigaraya başlamayan bir kişi diğerlerine de adım atmıyor ama bir şekilde sigara daha az zararlı gibi gözükürse sigaranın önü açılırsa çevresiyle birlikte başka kapılara içten içe ulaşması mümkün oluyor. Uyuşturucuyla ilgili farkındalık oluştu, oluşacak. Tek bir kimse dahi kullansa önemli bir konu ama abartıldığı kadar gençlerimiz, evlatlarımız, öğrencilerimiz risk altında değil ama kimyasal daha ucuz olduğu için de ve birçok kaynaktan geldiği için de gündemimize giriyor."

Reklam
Reklam

Bakan Yılmaz, dijital bağımlılığın daha önemli olduğuna işaret ederek, "Çok daha yaygın. Çok daha masum gibi görünüp de çocuklarımızı okuldan dersten, sosyal hayattan alıp da eve, odaya kapatıyor. Önümüzdeki dönemde ne yapalım ki bu teknoloji evlatlarımızı esir almasın ama evlatlarımız teknolojiyi kullanabilsin, üretebilsin, ürettiği teknolojiyi geliştirebilsin, geliştirebildiği teknolojiyi de yurt dışına ihraç edebilsin. Bağımlılık riski var, uyanık olmamız lazım. Her türlü bağımlılıkla mücadele edilmesi gerekir, uyuşturucu ve dijital bağımlılık da bunlardan birisi." ifadesini kullandı.

- "Kripto okullar ortaya çıktı"

Yılmaz, 17-25 Aralık sonrası FETÖ okullarına 114 milyon lira aktarıldığına ilişkin iddiaların sorulması üzerine ise şunları kaydetti:

"Cumhuriyet savcısı tarafından devlete yönelik suçlar kapsamında araştırılan, hakkında soruşturma başlatılan hiçbir okula Milli Eğitim Bakanlığı olarak destek vermedik. Ancak bazı okullar bu desteği bizden aldı mı? Aldı. Nasıl aldı? Bunlar hakkında savcının bir soruşturması yok, açılmamış. Sonradan nasıl oldu? Kripto okullar ortaya çıktı, o darbeye karışan kimselerin okulları var. Dolayısıyla kimsenin bilmediği herkesin Atatürkçü sandığı bir okuldaki öğrenciler bizden teşvik almış, biz onlara destek vermişiz. Daha sonra onların kripto olduğu ortaya çıkmış, bundan dolayı bizi suçluyor. Bunu savcı yapacak, bir okul suç işliyor mu işlemiyor mu o bilecek. Mahmut Tanal CHP Milletvekili bize önerge vermiş, biz o zaman hakkında soruşturma başlatılan okullara desteği kesmişiz. 'Hakkında soruşturma başlatılan okullara desteği kesiyorsun, niye kesiyorsun? Senin desteğin okullara yönelik destek değil, oraya öğrenci gönderen fakir vatandaşlarımıza yönelik bir destek. Fakir evladını özel okulda okutmasını niye engelliyorsun?' diye de sorusu var. Bu destek veliye yönelik, okulu lekeleme diyor, diğeri de diyor ki 'Niye destek verdin?' diyor. Bunlar her zaman çelişkili davranıyor."

Reklam
Reklam