Ama, biz halkımızın sorunlarını gündeme getirmek için yola çıktık. Eğer bunu gerçekleştiremiyorsak, parlamento bizi hazmetmiyorsa, kararımızı vermemiz lazım” dedi.
Türk, tepkilerin de sağduyulu olması gerektiğini hatırlattı.
KAPATILAN DTP’nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk, kendilerine oy veren bölge halkının Meclis zeminini terk etmelerinden üzgün olduklarını belirterek, “Halk terk etmemizi de istemiyor. Ama siyasetçinin görevi halka öncülük etmektir” dedi. Muş’ta meydana gelen olaylarla ilgili de sağduyu çağrısı yapan Türk, “Ne esnafımıza, ne insanımıza zarar vermeyecek bir tavrı gerçekleştirmek zorundayız. Bu nedenle daha sağduyulu, demokrasi ölçüleri içinde tepki gerekiyor” diye konuştu. Demokratik Toplum Kongresi için Diyarbakır’da bulunan Türk ve 8 DTP’li milletvekili önceki gece uçakla Ankara’ya döndü. Türk, uçakta şunları söyledi:
Mahkeme statükocu mantıkla sınırlanmış
Yıllardan beri siyasetin içindeyim, bu kararın ne anlama geldiğini iyi biliyorum. Bu ülkede demokratik siyasetin önünü açmayı esas alan bir Anayasa Mahkemesi’ni görmek istiyoruz. Anayasa Mahkemesi, ne ceza mahkemesi ne de borçlar hukukuna bakan bir mahkemedir. Statükocu bir mantıkla resmi ideolojinin belirlemelerine göre kendini sınırlandırmış bir Anayasa Mahkemesi, çağımızın taleplerini karşılamıyor.
Halk bu zemini (TBMM) terk etmemizi istemiyor. Ama, biz halkımızın sorunlarını gündeme getirmek için yola çıktık. Eğer bunu gerçekleştiremiyorsak, çok sesliliği esas alan parlamento bizi hazmetmiyorsa, o zaman kararımızı vermemiz lazım. Sayın Cumhurbaşkanı ile diğerleri, ‘Bu parlamentonun yapısı, farklılıklarının olması, Türkiye açısından önemli bir şans’ dediler. Ama bırakın hoşgörüyü, Meclis’te bulunmamızdan rahatsız bir tavırla karşı karşıya kaldık. Orada fazlayız, barışçı söylemlerimize rağmen bizi ötekileştiren bir mantıkla karşı karşıya kaldık. Bizi fazlalık gören bir anlayışla ülkenin sorunlarına çözüm getiremeyiz. Bugün Meclis´ten ayrılıyoruz ama yarın yine Meclis´e gelmek için farklı bir zamanda ve farklı zeminde mücadelemizi sürdüreceğiz.
19+1 formülünü de sona erdirirler
Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra 19+1’in de işe yaramayacağına inanıyoruz. Bu formülü de sona erdirmeye yönelik farklı bir yaklaşım ortaya çıkar. Bütün olaylara rağmen halkımıza gerçekten sağduyulu olmasını rica ediyorum. Demokratik tepkilerimizi her zaman ortaya koyacağız. Haksızlığa karşı mücadele edeceğiz, ama bunu ölçüler içinde yapacağız. Demokrasi fazilet, erdem mücadelesidir. Elbette ki Kürt halkı haksız yaklaşımları mahkûm etmek için bütün gücüyle çaba gösterecektir. Ama gerçekten ne esnafımıza, ne insanımıza zarar vermeyecek tavırda olmak zorundayız.