İSTANBUL (İHA) - ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, "Biz Irak'a demokrasi getirmek, buradaki halkın özgürlüğü tatmasını istiyoruz. Orada şimdi para kazanmak için gitmiş 3 Türk'ü rehin alan örgütler, eski siteme bağlı ve demokratikleşmeyi engellemeye çalışıyor" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, Harbiye Askeri Müze'de düzenlenen Gençlik Zirvesi'nde Avrupa ülkelerinden gelen temsilcilerle biraraya geldi. Burada yaptığı konuşmada, uzun süre NATO'da görev aldığını ve 1986 yılında 3 yıldızlı bir General olduğundan bahseden Colin Powell, Soğuk Savaş döneminden ve Avrupa'nın bu dönemdeki politikasından bahsetti. "Muhteşem bir başkanla, Ronald Reagan ile çalışma şansım oldu" diyerek konuşmasına devam eden Powell, "Soğuk savaş döneminde Sovyet liderlerden Mihail Gorbaçov ile çalıştık. Sovyetler Birliği'nin şeytani bir imparatorluk olduğunu söyleyen Reagan, Gorbaçov ile çalışmakta kararlıydı. Soğuk Savaş'ın sonunun geldiğine şahit oldum. Herkes savaşın çıkacağını düşünürken, Birleşik bir Almanya'ya tanık olduk. Soğuk Savaş'tan sonra Rus meslektaşlarımızla, biraraya geldik. 'Varşova Paktı gitti. Ona karşılık NATO'yu kurmuştunuz, şimdi NATO'ya ne ihtiyaç var?' deniliyordu. Bu sorunun yanıtı çok basit. NATO hala hayati bir önem taşıyor. NATO bir değerler sistemi taşıyıcısı. Özgür bir Avrupa'nın özgürlüğü benimseyen ülkelerin örgütü. Eski Sovyet rejimini benimseyen, Varşova Paktı'na üye olan pek çok ülke, şimdi NATO'nun parçası olmak, AB üyesi olmak istiyor. Çünkü NATO bir güvenlik, siyasi bir örgüt. NATO, bütün Atlantik ötesi toplulukların tek bir bütünlük içinde yer almasını sağlıyor. Dünya böyle bir değerler birliğinden ilham alıyor. Bu kuruluşun AB ile rakip olması gerekmiyor. İkisi farklı örgütler" dedi.
Bosna'da NATO birliklerinin önemli görevler üstlendiğini, ileride Irak'ta da bunlara şahit olunacağını belirten Powell, soğuk savaş döneminden sonra güvenlik örgütünün, özgür milletlerin büyük ittifakı olarak aynı amacı, çıkarları paylaştığını vurguladı. NATO üyelerinin ortak bir amaca hizmet ettiklerini de dile getiren Powell, "Başkan Bush, ikinci kez NATO Zirvesi'ne katılmış olacak. 26 üye ülkeden 16'sı Irak halkına destek verme gayreti içinde. Gençlerin de böyle ilgili olması sevindirici. Benim çocuklarım sizden çok daha büyük. 30-40'lı yaşlarında çocuklarımın aklında da sönmekte olan NATO hatıraları var. Sizler gibi yeni kuşaklar, bu tür oturumlara katılma isteğini gösteriyorsanız NATO önemini yitirmeyecektir" şeklinde konuştu.
"ARAP DÜNYASI MODERNLEŞMEDEN MUAF DEĞİLDİR" Colin Powell, konuşmasının ardından Litvanya, Ukrayna, Avusturya, Romanya ve Fransız heyetinden temsilcilerin sorularını yanıtladı. NATO'nun hangi durumlarda eyleme geçtiği yönündeki sorulara açıklık getiren Powell, "Biz NATO'nun her zaman aktif olmasını isteriz. NATO üyesi her ülke, eylem konusunda söz sahibi olmalı. Benim seçimim her zaman bir sorunu ittifaka getirmektedir. Eyleme ne zaman geçilip geçilmeyeceği, üye devletleri sorulmalıdır" dedi.
NATO çerçevesinde geliştirilen siyasi ve güvenlik konusundaki işbirliğinin, diğer üye olmayan ülkelerle boyutu konusunda açıklama yapan Powell, "NATO üyesi olmayan Asya ve Akdeniz ülkeleri ile her zaman ilişki içinde olmak istiyoruz. Bu yünde girişimlerimiz var. Bu alanda buna ihtiyaç var. Sudan'da Kongo'da, başka bir çok yerde girişimlerimiz sürecek" şeklinde konuştu. ABD askerlerinin yargılanması konusundaki bir soruya Powell, ABD askerlerinin ABD hukukuna göre yargılanmasının istendiğini kaydetti.
Bir gazetecinin, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve NATO Zirvesi'nde ele alınacak konularla ilgili sorusunu yanıtlayan Colin Powell, "Dünyanın pek çok bölgesi modernleşmeye ihtiyaç duyuyor. Arap dünyası bundan muaf değildir. Arap dünyasının entelektüelleri de bunları istiyor. İskenderiye Kütüphanesi'nde bunlar dile getiriliyor. Reform ve modernleşme isteyen ülkelere yardım edeceğiz. Onlar öne çıkıp yardım isterlerse hazır olacağız. Ortaklık girişimi adı verilen bir projemiz var. Burada siyasi liderlerin eğitimi de yer alıyor. G-8 de bu belgeyi benimsedi. Buraya Akdeniz Örgütü'nü de dahil etmek istiyoruz. Arap ülkelerinin her biri aslında farklı siyasi, ekonomik ve sosyal gelişime sahip. Biri diğeri ile karşılaştırılamaz. Farklı tarihi ve geçmişi, arzusu olacak bu ülkelerin. Onların tarihi arzusu, talepleri doğrultusunda öneri gündeme getirilmelidir" açıklamasında bulundu.
NATO'nun 20 yıl sonrasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Powell, "Tam olarak emin değilim. Ne gibi zorluklara göğüs germek zorunda kalacak? Terörle mi mücadele edecek, yoksa yeni bir tehdit mi oluşacak? NATO gelecekte kendini yeni oluşumlara adapte edebilmeli. Bundan sonraki 20 yılı görmek isterim. NATO'nun benimsediği değerler sistemi ve tüzük hala mevcut olacak, buna duyulan ihtiyaç da mevcut olacak. ABD, Avrupa ve diğer ülkeler barış içinde olmalı. Küçük ülkeler de ABD ile sağlam bir ilişki içinde olmak istiyor. Bunun değişeceğini zannetmiyorum. Bu değerler sistemi hala korunuyor olacak" diye konuştu.
Son olarak Irak'a yapılan müdahaleye değinen Colin Powell, sözlerini şöyle tamamladı:
"Geçen yıl Fransa, Almanya ve Rusya gibi pek çok ülkeler ile görüş ayrılıklarına düştük, ciddi tartışmalar yaşadık. Pek çok siyasi lider ittifakının biraraya gelip hareket etmesi gerekirdi. Irak'ta 13 yıl öyle bir rejim vardı ki. Kitle imha silahları geliştirir ve bunları halka karşı kullanırdı. Halepçe'de 5 bin kişi bir gecede Amet ettiklerini de dile getiren Powell, "Başkan Bush, ikinci kez NAöldürüldü. Bu silah tehdidi karşımızda duruyordu. Uluslararası tehdide rağmen bunu yaptık. Silahları bulamadık ama bu rejimin ortadan kalkması gerekirdi. Biz demokrasi getirmek istiyoruz. İnsanların özgürlüğünün tadını çıkarmasını istiyoruz. Orada şimdi para kazanmak için gitmiş 3 Türk'ü rehin alan örgütler, eski siteme bağlı ve demokratikleşmeyi engellemeye çalışıyor."