“Halkla alay ediyorlar"

TEMA ve Binçevder Başkanı Cuma Karaarslan, Bingöl’de yaşanan çevre kirliliği nedeniyle belediyeyi eleştirdi. Karaarslan, “Mahalle, çarşı ve sokakların tümünde çöplerin ortaya dökülmesi, bu kentin belediyede geldiği çözümsüzlük ve bocalayışını gösteriyor” dedi.

TEMA ve Binçevder Başkanı Cuma Karaarslan, su, çevre temizliği konusunda ciddi sıkıntıların yaşandığını belirterek, “Bu durum hizmet anlayışının küçüklüğünü tarif ediyor” dedi.

Karaarslan, “İnsanlığa ve insanlık onuruna yaraşmayan bu görüntüler, bayram öncesinde ve Ramazan’da bizi ziyaret eden dışarıdaki hemşerilerimizce bize hatırlatılınca, kanıksanmış bir halden ve rüyadan uyanmamıza neden oldu.

Bir çoğu yaşadıkları beldeleri ve yerleri anlatınca gıpta edip, bizde buna layığız diye boynumuzu büküyoruz. İnsana saygı ve merhametten yoksun bu anlayış kentin orta yerinde hiçbir çağa yakışmayan bir halin ürünü. Bu durum hizmet anlayışının küçüklüğünü tarif ediyor” ifadelerini kulandı.

“YAŞANILAN ORTAMIN YANINDA ZİHİNLERİN DE TEMİZ OLMASI GEREKİYOR”

Kentlerin, insanın yaşam kalitesi ile uygarlığa dönüştüğünü belirten Karaarslan, “Yaşanılan ortamın temiz olmasının yanı sıra, ortamın temizliğine adanan zihinlerin de temiz ve hizmetkar olması gerekiyor. Hizmet araçlarının düşünülerek modern çağdaş normlarda insana saygı ile sunulması lazımdır. Bu hal ile hem bizi ziyaret eden hemşerilerimiz hem de gelecek nesil bizi güzel anmayacaktır.

Kapılarımızda ve sokaklarımızda açığa dökülen her çöp, Bingöl insanına ‘siz buna layıksınız’ saygısızlığını içeriyor. Bir zamanlar konteynırlara dökmüyorlar diye konteynırları kaldıran bu anlayış, hizmette yenik düşerek rutin faaliyetleri bile büyük bir nimetmiş gibi başımıza kalkıyor” dedi.

“KİMSE METRO, UZAY ÜSSÜ İSTEMİYOR”

Bingöl’ün isteklerinin belli olduğunu ifade eden Karaarslan, şunları söyledi: “Su, yol ve çöp olayını çözen bir anlayışı ömür billah minnet ile anacağız. Bu kentte kimse metro, uzay üssü istemedi. Sadece şehrin yolu olsun, suyu olsun, çöpü insan onuruna yakışır şekilde evlerden başlamak üzere toplansın yeter. Tüm yaşam alanlarında evde başlayan ve Belediye-Kamu-Yasa destekli ortak davranış ayrışma ve çöpü enerjide fırsata dönüştürmektedir. Artık çöp alanları yer altına alınarak insan sağlığına uygun her gurubun çöp dökmesine uyumlu hale getirilmiş ve hatta üstleri toprak ve beton sistemlerle yeşillendirilerek mahalle ve alanların bir yeşil çöp kuşağına kavuştuğu günümüzde bu durum karşısında çözüm üretmek yerine en alt limitte davranan ve hizmeti kutsamayan anlayış gerçekten Bingöl’e saygısız davranmaktadır.

Bu şekilde çöp toplamak ilkel bir anlayış, yetersiz bir aklın hizmetsizliğidir. Kem akıl ve yetersizlikle millet ile alay ediliyor.”

“ÇÖP TOPLAMA ALANI 8-10 YILLIĞINA PLANLANMIŞ”

Yapımı devam eden çöp toplama alanın 8-10 yıllığına planlandığını kaydeden Karaarslan, “Yıllardır dere boylarına dökülen çöp ve atıklar, su kaynaklarımızı ve su canlılarını olumsuz etkilerken, bölgede tarım ve diğer yaşamsal fonksiyonları da azaltmıştır.

Yeni yapımına başlanan çöp toplama alanı bu sürecin kurtuluşu sayılırken, öğrendiğimiz projenin ömrü bizi şaşkına çevirmiştir.

Kentler ve kentsel yaşama dair planlar 30 yıldan başlanmak üzere planlanırken, gelecek nesile uygun bir dünya bırakma onuru taşıyanlar bu süreyi daha da uzatmakta ve öngörülerinin derinliği merhametle yoğunlaştığı için özlerini katarak hizmet vermektedir. Uzun soluklu ve kalıcı hizmetler bu merhametin sonunda ortaya çıkmaktadır. Yaşadığı topluma feda olan ve kendisini unutan insanlara ihtiyacımız var, suya, ormana, kurda, kuşa ve insana karşı imtihan ateşten gömlektir. Bu gömleği giyenler kendilerini unutmazsa başarılı olmaz ve yaptığı rutin hizmetleri başımıza kalkarak ‘yüzünüze gözünüze durusun’ derler.

29 dekarlık alanda 8-10 yıllık çöğ toplama hesabı ile yatırım yapmak küçük düşünmektir. Bu düşünce hem mevcut günü kurtarmak hem de yaşadığımız çağ içinde diğer insanlara birikmiş çöp sorunları aktarmaktır.

Bu 8-10 yıllık planlar boşa giden ve heba edilen değerler üretecektir. Bu tür alanlarda dönüşüm ve eberji sistemleri kurulumları rantabıl olmayacağından dolayı uzun ömürlü alanlar üretip stoklanan malzemeden geri dönüşün yanı sıra biogaz ve enerji sistemleri kurularak üretime dönük bakmak lazım. Ama nerde. Öngörü ve yarım akıl bizi daha çok gelecekten ve kaynaklardan edecektir” ifadelerini kullandı.

“BAKANLAR GELDİ GEÇTİ, BELEDİYEYİ METHETTİ”

Son günlerde Bingöl’ü ziyaret eden bakanların vitrine bakarak belediyeyi methettiğini ifade eden Karaarslan, şunları söyledi: “Son 10 gün içinde ilimizi ziyaret eden bakanlarımız, kente dair veri ve bilgiden yoksun sadece vitrine bakarak belediyeye methiyeler dizdiler.

Bizde bu konuda haksızlık etmeyelim diye kendimizi, yeniden sorguluyor ve halkımıza soruyoruz.

1-Ramazanda suyunuz atkımı

2-Yollarımız ve trafiğimiz karmakarışık memnun musunuz?

3-Çöplerimiz mahalle ve sokaklarda çocukların oynadığı alanlarda açıktamı

Sağolsun bakanlarımız bizi ihya ettiler, ama Silindir gibi halkı ezen cümleler duyduk gerçekten üzüldük.

Birileri belediyeyi tebrik etti, birileri Bingöl’ün gelişmişliğine değindi.

Bizde tebrik ediyoruz, akmayan su için, sokağa dökülen çöp için, 8-10 yıllık çöp toplama planlaması için. Belki il gelişmiş biz geri kalmışız, sağlık olsun biz geriyiz ama temiziz.”

“HALKLA ALAY EDİYORLAR”

Bingöl halkına seslenerek, “Bir belediyenin parasını alarak vermediği hizmeti sorgulayın” diyen Karaarslan, “Siz de belediye başkanınızdan sürdürülebilir enerji, ulaşım, konut, arazi planlaması ve atık yönetimi politikaları talep edin. Seçimler öncesi ve sonrasında da belediye başkanlarınızdan, kentsel yaşama dair müdahil olun. İktidara ve üst makamlara sesinizi duyurun, kimse kentin sahibi değil, asıl sahip halktır.

Dünyada ve ülkemizde artık köy ve mezralarda bile biten altyapıyı, 50 yıl sonra yapıldı diye hepimize rüya diye yutturdular. Rüya değil, geç kalmış zari bir hizmeti bu kadar başa kalkan bir anlayış, başka tüm hizmetleri erteleyerek, halkla alay ediyor.

Ülkelerin gelişmesi ve uygarlığı sokağına, dağına, taşına sahip çıkan insanlarla ölçülür. Vatan onu sahiplenmekle var olur.

Bugün için çevre sorunu fiziki kirlilikten çok insanın halen anlayamadığı ve tüketim alışkanlığının hızla arttığı kirlilik olarak algılamak gerekir. Ciddi bir açgözlülük, üretmeden tüketmek, az çalışıp çok harcamak, doğal kaynakları bir araç olarak görüp ranta dönüştürmek günümüzün en ciddi çevre sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Çevre bilinci ancak gelişmiş, kendisi ile barışık, sorumluluk ve sınırla bilinci gelişmiş, öz güveni olan eleştiri ve öz eleştiri yapan yetişmiş insanlar tarafından sağlanır. Bu bakımdan halkın bilinçlenmesi ve doğru demokratik hizmetlere dahil olmasına ihtiyacımız var. Yarın daha büyük acılar yaşamamak için şimdiden doğa ile barışık yaşanabilir bir çevre hepimizin birlikte karar vereceği bir olgudur. Bunu gerçekleştirmek bir yönüyle bizlerin elinde bulunmaktadır. Biraz kendi çıkarımız kadar doğanın ve toplumun çıkarını da dikkate alırsak sanırım şimdikinden kat kat daha az çevre sorunu yaşarız” ifadelerini kullandı.