Gün içinde yapılan aktiviteler, hastalık hali, gün boyu alınan gıdalar halsizliğe sebep olabilir. Ancak yorgunluk halinin en büyük etkeni genellikle düzensiz beslenmedir. Kronikleşen halsizlik kişiyi daha derinden etkiler. Enerji düşüklüğünün yanı sıra zihinsel faaliyetler de etkilenir. Yani kişi hem fiziksel hem de psikolojik olarak kendini kötü hisseder. Fiziksel olarak bitkin hissetmek günlük hayatta normalde rahat bir şekilde yapılan işleri zorlaştırır. Örneğin market poşeti taşımak, merdivenlerden çıkmak gibi. Psikolojik yorgunluk yaşayan kişiler etraflarında olup biten olaylara ve yaptıkları işe konsantre olmakta zorluk çekerler. Bu durumda yapılması gerekenleri yapmaktan kaçınır, yataktan kalkmak dahi istemezler.
Halsizliğe pek çok etken sebep olabilir. Bakteri kaynaklı bir hastalık veya depresyon gibi psikolojik bir rahatsızlık bu duruma neden olabilir. Ancak kronikleşen bir durum söz konusu ise mutlaka doktor kontrolünden geçilmesi gerekir.
Çölyak; ekmek, kek ve tahıllarda bol miktarda bulunan gluten isimli proteine karşı hassasiyet duyulmasından kaynaklanan bir hastalıktır. Kalıtımsal olduğu düşünülen bu hastalığın başlıca belirtilerinden biri de kendini halsiz hissetmektir. Diğer belirtileri ise ishal, anemi ve kilo kaybıdır.
Çölyak Hastalığı Hakkında Daha Detaylı Bilgiler İçin: Çölyak Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi
Kanda bulunan kırmızı hücrelerin azalmasıyla ortaya çıkan demir eksikliği anemisi de halsizliğin başlıca nedenlerindendir. Bu hastalık daha çok kadınlarda, özellikle de menopoz dönemindeki kadınlarda görülür.
Anksiyete (kaygı) bozukluğu kişinin sürekli bir endişe ve panik hali içerisinde olması ve bunu kontrol edememesi durumudur. Bu kontrol edilemeyen güçlü duygular huzursuzluğa, endişe duyulmasına ve sonuç olarak da halsizlik ve yorgunluğa yol açar.
Uyku apnesi probleminde uykuda horlama artar ve solunum durur. Bu esnada hastanın üst solunum yollarının açık kalmasını sağlayan kaslar gevşer ve dil kökü hava yolunu tıkamaya başlar. Kişi en az 10 saniye süreyle nefes alamadığında uyku apnesi oluşur. Bu sorun uyku kalitesini önemli ölçüde etkiler. Hasta uykusunu yeterince alamadığından bitkinlik hissi yaşar. Gece boyu maske takarak solunum düzenlenebilir.
Tiroid bezinde ortaya çıkan bir problem vücutta normalden az miktarda tiroid hormonunun olduğuna işaret eder. Buna bağlı olarak da halsizlik ve yorgunluk görülür. Tiroid bezindeki problemlerin diğer belirtileri ise kas ağrısı ve kilo artışıdır. Kan testi ile anlaşılabilecek bir hastalık olup ilaçlarla tedavisi mümkündür.
Kanda aşırı miktarda şeker bulunuyorsa diyabet hastalığı ile karşılaşılabilir. Şeker hastalığı olan insanlarda halsizlik olduğu gözlemlenmiştir. Bu hastalığın diğer belirtileri ise sürekli tuvalete çıkmak, kilo kaybı ve susuzluk hissidir. Hastalığın teşhisi kan testi ile yapılır.
Ateşle birlikte hissedilen boğaz ağrısı ve şişmiş bezler bitkinliğe sebep olabilir. Genellikle gençler ve genç erişkinlerde görülen bir durumdur. Dört ila altı hafta içinde semptomlar kaybolmasına rağmen ateşle birlikte yaşanan yorgunluk hali birkaç hafta daha devam edebilir.
Ateş Ciddi Bir Belirtidir, Detaylı Öğrenmek İçin: Ateş Neden Olur, Nasıl Geçer?
Depresyonda olan kişilerin enerji seviyesinde yaşanan düşüşle birlikte yorgunluk hissi de oluşur. Uyku problemlerinin de ortaya çıkması sonucu uykusunu iyi alamayan hasta kendini halsiz ve keyifsiz hisseder.
Yaşanılan bitkinlik sürekli hale geldiğinde kişide uyku hali oluşur. Kronik yorgunluk sendromu olabileceğinden mutlaka doktor muayenesi yapılmalıdır. Yorgunluk sendromunun diğer adı miyaljik ensefalomiyelittir. En az altı ay süreyle kişi kendisini bitkin, yorgun hissediyor ve diğer belirtilere de rastlanılıyorsa bu sendromun oluştuğu söylenebilir. Sendromun diğer belirtileri arasında ise kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı ve boğaz ağrısı vardır. İlaçların yan etkisi olarak ortaya çıkabileceği gibi düzensiz beslenme ve düzensiz bir yaşam sürülmesi de de bu hastalığa yol açabilir. Nitekim kanser hastalığı, hormonal bozukluk, aşırı kilo alımı, alkol bağımlılığı da diğer nedenlerdir.
Hastalık yaygın olarak eğitimli ve gelir düzeyi yüksek kişileri etkiler. Ancak 30-50 yaş arası kadınlarda daha sık görülür. Yeterince sıvı tüketmek, düzenli bir yaşam sürmek, yeterli ve dengeli beslenmek, yeterince uyumak, stresten uzak durmak, sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklardan kaçınmak yorgunluk sendromunun geçmesine yardımcı olur.
Bitkinlik hissinin ortadan kaldırılması için öncelikle kişinin düzenli bir hayata sahip olması, egzersiz yapması, yediklerine ve içtiklerine dikkat etmesi gerekir.
Bitkinlik hissinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olan vitaminler şunlardır: