Haluk Ulusoy: "Önceliğim futboldan yana"

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Haluk Ulusoy, siyasete girmenin kendisi için hiçbir dönemde öncelikli hedef olmadığını söyleyerek, "Böyle bir hedefi gözetseydim, bakanlık dahil, bana geçmişte yapılan teklifleri değerlendirirdim. Ben hep futbol için yaşamayı, futbolla yaşamayı öncelik sırama koydum" dedi.

Ulusoy, bu ülkenin gazilik payesiyle onurlandırılmış en yüce makamı olan TBMM ile bir sürtüşme, bir tartışma, bir kıyaslanmaya girmek gibi bir densizliğin adresi de hiçbir zaman olamayacağını vurguladı.

Reklam
Reklam

TFF Başkanı Haluk Ulusoy, yaptığı bir açıklamayla, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in kendisi hakkında yaptığı açıklamalara cevap verdi.

Bakan Şahin'in kendisi hakkında yaptığı açıklamaları nezaketsizlik olarak gördüğünü dile getiren TFF Başkanı Ulusoy, "Geçtiğimiz cumartesi günü Sabah ve Takvim gazetelerinde bana atfen yayınlanan haber ve ardından Sayın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in haksız, mesnetsiz, kişilik haklarıma saldırıcı boyuta kadar ulaşan sözleri, bu açıklamayı yapmamı kaçınılmaz hale getirdi. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum gerek Sabah, gerekse Takvim Gazeteleri'nin hiçbir muhabiriyle hiçbir ortamda görüşme yapmadım. Haberde belirtilen hiçbir sözü, hiçbir ortamda ve hiçbir kişiye söylemedim. Ben bu ülkede sadece Futbol Federasyonu Başkanlığı'yla sınırlı bir makamın temsilcisi değilim. Ülkenin sosyal, ekonomik, kültürel yaşamına da katkılarıyla bilinen, köklü geçmişe sahip bir ailenin ferdiyim.

Aileden aldığım edep, her şeyden önce büyüklerimize saygıyı öngörür. İşadamlığı ve yöneticiliğim gereği olan adap ise devleti oluşturan kurumlarla çatışmamayı. Hal böyleyken sayın bakanın bana 'Milli iradenin tecelli ettiği yer olan TBMM ile kıyaslamaya kalkmak' suçlamasını getirmesinin gerisindeki mantığı anlamakta zorlandığımı belirtmek isterim. Beni ve ailemi çok iyi tanıması gereken sayın bakanın bu hezeyanını en hafifinden nezaketsizlik olarak görmekteyim" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"TBMM İLE BİR KIYASLANMAYA GİRMEK BİR DENSİZLİĞİN ADRESİ HİÇBİR ZAMAN OLAMAM"
Bu ülkenin gazilik payesiyle onurlandırılmış en yüce makamı olan TBMM ile bir sürtüşme, bir tartışma, bir kıyaslanmaya girmek gibi bir densizliğin adresi hiçbir zaman olamayacağını kaydeden TFF Başkanı Ulusoy, "Ülkenin en üst kademesindeki bir siyasetçi, nasıl olur da 'Kulislerde konuşulanlara göre' diye başlayan bir habere bu denli itibar edebilir? Türkiye'deki medya tavrı ve duruşunu en yakından bilmekle yükümlü olan bir önemli şahsiyet, nasıl olur da kulaktan dolma sözlerle yazıldığını kendi kendine itiraf eden bir haberi bu denli ciddiye alabilir ? Devletin her türlü imkanına sahip olan kişilerin, kendilerini bağlayan hatta umulmadık mecralara götüren bu tür açıklamaları, daha titiz bir araştırmanın süzgecinden geçirerek yaptıklarını düşünen biri olarak, sayın bakanın bu tavrı karşısında bir kez daha şaşırdığımı itiraf etmek zorundayım. Sayın bakan haddimi aştığımı, kendimi Kaf Dağı'nın üzerinde gördüğümü, federasyonu TBMM ile kıyasladığımı söylüyor. Şunu da içtenlikle belirtmemde fayda var. Bu ülkenin gazilik payesiyle onurlandırılmış en yüce makamıyla bir sürtüşme, bir tartışma, bir kıyaslanmaya girmek gibi bir densizliğin adresi hiçbir zaman olamam. Her zaman haddini bilen, ayakları yere basan, söylem ve eylemleriyle tutarlı durma çabasını sürdüren bir tarzın insanıyım. Ama o densizlikleri yapanlara da terbiyem, üslubum ve sorumluluklarım gereği karışamam" dedi.

Reklam
Reklam

Futbol Federasyonu başkanlığına demokrasinin vazgeçilmez gereklerinden biri olarak seçimle geldiğini belirten Ulusoy, "Özerkliği sayın bakanın ifadesinde olduğu gibi asla 'kolaylık' unsuru görmedim. Benim özerklik algım 'Mali ve idari bakımdan federasyonlara verilen kolaylık' olmadı. Demokrasinin 'Ali kıran baş kesen'lik, hatta 'krallık' ile hiçbir şekilde bağdaşmadığını da en iyi bilenlerdenim. Fakat üzüntüm, bu ülkede demokrasiyi diline pelesenk etmiş olanların, demokrasi kültüründen ne denli uzak durduklarını kavramakta hala zorluk yaşamaları" ifadelerini kullandı.

"FUTBOLUN DEĞERLERİ HIZLA TÜKENİYOR"
Siyasete girmenin kendisi için hiçbir dönemde öncelikli hedef olmadığını, hep futbol için yaşamayı, futbolla yaşamayı öncelik sırasına koyduğunu vurgulayan Ulusoy, "Siyaset çok saygı duyduğum bir kavram. Ama siyasete girmek benim açımdan hiçbir dönemde öncelikli hedef olmadı. Zaten böyle bir hedefi gözetseydim, bakanlık dahil, bana geçmişte yapılan teklifleri değerlendirirdim. Ben hep futbol için yaşamayı, futbolla yaşamayı öncelik sırama koydum" değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

Futbolda bir kaos ortamının oluştuğu ve futbolun değerlerinin hızla tükendiği görüşlerine üzülerek de olsa katıldığını dile getiren Ulusoy, "Bir süredir başta medya olmak üzere, spor kamuoyunda futbolda bir kaos ortamının oluştuğundan, futbolun değerlerinin hızla tükendiğinden söz ediliyor. Bu değerlendirmelere maalesef üzülerek ben de katılıyorum. Göreve geldiğimiz 19 Ocak tarihinden bu yana, inat ve ısrarla Futbol Federasyonu Genel Kurulu'nu toplayacağını ifade eden, sadece son 50 günde tam 10 kez değişik platformlarda yasanın kendisine verdiği görevi yerine getireceğinden söz eden sayın bakanın bu kaos ortamının oluşmasında ve futbolun değerlerinin tüketilmesinde hiç mi katkısı yok, bunu değerli kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum. Ulusoy ailesinin yardımları nedeniyle, bir sokağa da babamın isminin verildiği Sri Lanka'daki seyahat programı sırasında, sayın bakanın hayal mahsulü bir habere dayandırarak yaptığı bu değerlendirmeleri hem şahsı, hem de temsil ettiği makam adına çok ciddi talihsizlik olarak nitelendiriyorum" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Bakan Şahin'in açıklamalarının kulüpler ve delegeler üzerinde kurulmaya çalışılan siyasi bir baskı ve kaos sebebi olarak algıladığını belirten Ulusoy, "Sayın bakanın Genel Kurul'un toplantıya çağrılması için kulüplerin, genel kurul delegelerinin harekete geçmesini, aksi takdirde yasadaki yetkisini kullanarak kendisinin toplantı çağrısı yapacağını defalarca tekrar edip sonra ötelemesini, kulüplerimiz ve delegelerimiz üzerinde kurulmaya çalışılan siyasi bir baskı ve kaos sebebi olarak algılıyorum. Futbol ve futbol ailesinin siyasi baskı altında tutulmasına en fazla karşı çıkanlardanım. Kulüplerimiz ve delegelerimize daha fazla baskı yapılmamasını, Sayın Bakan'ın olası bir çağrısının tek muhatabı olarak Türkiye Futbol Federasyonu'nun görülmesini, bu gerçekleşirse çağrı hakkında mevzuat çerçevesinde gereğini yapacağımızı, kamuoyunun bilgisine sunuyorum" diye konuşarak sözlerini noktaladı.