Hamburger ve pizza, diyabet yapıyor

İç Hastalıkları ve Diyabet Metabolizma Uzmanı Prof. Dr. İlhan Satman, okulda ve evde hamburger ve pizza ile beslenen çocuğun en büyük tehlikesinin şişmanlık olduğunu, bunun da beraberinde diyabeti getirdiğini söyledi.

Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet hastalığı, 7'den 70 herkesi etkiliyor. Pankreasın yeterli derecede insülin salgılayamamasından ve salgılanan insülinin yeterli derecede kullanılmamasından kaynaklanan şeker hastalığı bugün dünyada 130 milyon kişide görülürken, 2025 yılında bu rakamın 300 milyonu bulacağı belirtiliyor. İç Hastalıkları ve Diyabet Metabolizma Uzmanı Prof. Dr. İlhan Satman, yaşam süresinin artması, yanlış beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz bir hayatın diyabet riskini arttırdığını belirterek, "Hastalığa karşı bilinçli olun" uyarısında bulundu. Prof. Satman, diyabetin tedavi edilmediği taktirde kalp, böbrek, göz gibi organlar ve damarlarda ciddi hasarlar oluşturabileceği söyledi. Prof. Satman, "Günümüzde yaşam süresi uzadı. İnsanlar artık salgın hastalıklar, enfeksiyonlar sebebiyle hayatlarını kaybetmiyorlar. Kronik hastalıklar en önemli ölüm nedeni. Bunların başında da diyabet geliyor. Genetik faktörler bir etken ama tek başına yeterli değil. İnsan ömrünün uzaması dışında yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik de diyabeti tetikliyor. Bu sebeple yaşam tarzına dikkat ederek diyabeti önlemek gerekir" dedi.

Reklam
Reklam

ÇOCUKLARDA RİSK ARTTI

Düzensiz beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşamın çocukları da tehdit ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. İlhan Satman, "Okulda ve evde hamburgerle, pizza ile beslenen çocuğun en büyük tehlikesi şişmanlık. Şişmanlıkla beraber diyabet riski de artıyor. Bundan 10 yıl öncesine kadar çocuklarda özellikle 15 yaş altında ortaya çıkan diyabetleri Tip-1 olarak kabul ediyorduk. Ama günümüzde bu yaşlarda Tip-2 diyabeti de görmeye başladık" dedi. Prof. Dr. Satman, bu diyabetin çok hızlı geliştiğini belirterek, "Kısa sürede kontrol altına alınmazsa birkaç gün içinde koma belirtileri olur. Eğer çocuk çok sık idrara çıkıyorsa, birdenbire altını ıslatmaya başlarsa, çok miktarda sulu gıdalar almaya başlarsa aileler şüphelenmelidir. Genelde yaşı 40 ve üzeri olanlar, obez kişiler, ailesinde diyabet hastalığı bulunan bireyler, gebelik sırasında diyabet gelişen, 4.5 kilogram ve daha ağır bebek doğuranlar, polikistik over sendromu olan kadınlar, beslenme alışkanlığı bozuk olanlar diyabet riskini taşıyor. Tip-1 ve Tip-2 ise en sık rastlanan diyabet türü." dedi.

Reklam
Reklam

KAN ŞEKERİ İLE DİYABET İLİŞKİSİ

Prof. Dr. Abdülkadir Ömer ise, şeker hastalığının tanı ve tedavisindeki en umut verici gelişmenin adacık nakli olduğunu kaydederek, "Bugün modern metotla adacık nakli yapılan hasta sayısı ABD'de 85'e transplantasyon sayısı ise 158'e ulaştı. Adacık naklinden (islet transplantation) faydalanan 2 büyük hasta grubu var. Birincisi, hiçbir şekilde kan şekeri kontrol edilemeyen diyabetliler. Günde 4-5 kez insülin kullanan; hatta pompa tedavisiyle bile kan şekeri kontrol edilemeyen diyabetliler. Bu hastalar sık aralıklarla kan şekeri düşüklüğü belirtilerini yaşıyorlar, bu nedenle günlük yaşamları ciddi olarak tehlike altında olan kişiler. Adacık naklinden sonra kan şekerleri tam normale inmese bile hastalar şeker düşme nöbetlerinden kurtuluyor. İkincisi ise, diyabetle beraber böbrek nakli yapılmış olan hastalar. Genellikle diyabet sonucu böbrek yetersizliği olmuş ve böbrek nakli yapılan hastalar. Bu grup, nakledilen böbreği "reddinden" korunmak için savunma sistemini baskılayan ilaçları zaten kullanıyorlar. Adacık nakli bu grupta ek bir ilaç kullanımını gerektirmiyor. Adacık naklinin en zor bölümü adacıkların ölüden (kalbi çalışan; ama beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerden) alınan pankreasın içinden elde edilme işlemi. Bu 14 saatlik bir ekip çalışmasını gerektiriyor. Her pankreas farklı olduğu için işlem henüz ideal olarak gerçekleşmiyor. En kolay yanı ise hücrelerin nakli. Hasta genel anestezi bile yapılmadan hafifçe uyutularak nakil gerçekleşiyor. Genellikle 2 nakil sonrası hastanın insülin gereksinimi kalmıyor" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

(İHA)

Anahtar Kelimeler: